Korona virüsü çocuklara nasıl anlatılmalı?
Korona virüsüne dair her geçen gün alınan önlemler artarken çocuklara virüsün etkilerini anlatma görevi de ebeveynlere düştü. Uzmanlara göre ebeveynler önce kendileri doğru bilgiye ulaşıp, sonra çocuklara en doğru şekilde anlatmalı. Önlemlere katılma konusunda yüreklendirilmesi gereken çocuklara bu dönemin geçici olduğu ve sorunun çözüleceği mesajı verilmeli.
ANKARA - Dünyada birçok ülkeyi etkileyen korona virüsü hakkında özellikle sosyal medyada bilgi kirliliği her geçen gün artarak yaygınlaşıyor. Virüse karşı alınan ilk tedbirler kapsamında okulların tatil edilmesinin ardından evlerinde zaman geçiren milyonlarca çocuğa bu sürecin doğru aktarılmasında ebeveynlere büyük rol düşüyor. Çocuklara eksik bilgi vermeden yaşananların anlatılmasının önemli olduğunu belirten uzmanlar, çocukların virüse karşı önlemlerin alınması noktasında yüreklendirilmesi gerektiğini ifade ediyor.
‘ÇOCUKLARA EKSİK BİLGİ VERİRSENİZ BOŞLUĞU KENDİ DOLDURUR’
Ebeveynlerin, çocuklara virüs hakkında bilgi verirken kişisel duygularını yansıtmaması gerektiğini ifade eden pedagog Özge Çivci, çocukların yaşı ve sorularını gözeterek yanıtlar vermenin oldukça önemli olduğunu söyledi. Ebeveynlerin öncelikle kendi duygularına odaklanmaları gerektiğini ifade eden Çivci, “Bu dönemin geçici olduğu, bu sorunun halledileceği anlatılmalı. Yetişkinlerin kontrolü kaybetmediği hissini vermeleri çok mühim. Çünkü çocukları en çok kaygılandıran şey yakınlarındaki yetişkinlerin kontrolü kaybetmeleri ve paniklemeleridir. Önlemler, tedbirler alıyoruz, gerekenleri yapıyoruz demek gerekiyor” dedi.
‘NE KADAR ÇOK BİLİRSENİZ O KADAR AZ KORKARSINIZ’
Çocuklara bu süreçte kesinlikle doğru olmak kaydıyla eksik bilgi verilebileceğini belirten pedegog Nuray Erdemli ise, “Yaş grubu çok önemli ve her yaşta söylenecek bilgiler farklı. Korkutmadan bu bilgileri paylaşmak gerekiyor çünkü ne kadar çok bilirseniz o kadar az korkarsınız. Çocuklara bu süreçte toplu olarak bulunmanın zararları nedir bunu iyi anlatmak gerekiyor. Çocukları önlemleri alması konusunda yüreklendirmemiz, hem de yeterince önlem alırsak ya kolay atlatacağımızı ya da yakalanmayacağımızı anlatmamız gerekiyor” diye konuştu.
‘DOĞRU BİLGİYİ ÖNCE EBEVEYNLER ÖĞRENMELİ’
Çocuk hakları alanında çalışan FISA Çocuk Hakları Merkezi’nden Ezgi Koman’a göre ise ebeveynlere bu süreçte düşen ilk sorumluluk doğru bilgiyi önce kendilerinin öğrenmeleri. Çocuğun bu süreçteki korku ve kaygısını anlamanın oldukça önemli olduğunu ifade eden Koman, “Herkes panik halinde ve çok kaygılı. Her bir yetişkinin bu süreçte çocuklara doğru bilgi iletme sorumluluğu var. Her bir soruda doğru bilgiyi aktarmalıyız ama güven verici bir his oluşmalı. Bu durum gelecek duygusunu şüpheye düşürdüğü için çocukların gelecekle olan bağını koparmamalarını sağlamak gerekiyor. 'Neden okulumuza gitmiyoruz' durumunu çok iyi anlatmak gerekiyor” dedi.
‘EBEVEYNLER ÇOCUĞUN SIKILMASINA DA İZİN VERMELİ’
Virüse karşı alınan tedbirler kapsamında okulların tatil edilmesiyle milyonlarca çocuk tüm zamanını evde geçirmeye başladı. Ebeveynlere bu süreçte de sorumluluk düştüğünü belirten pedagog Özge Çivci’ye göre bazı aileler şimdiden ciddi bocalamalar yaşamaya başladı. Çivci şunları kaydetti:
“Ebeveyn ile çocuk arasındaki ilişki daha önce ihmal edilmişse, bu süreçte zorunlu birliktelik oluşmuşsa süreç hiç kolay değil. Bu dönemde bir arada olmak, zedelenmiş ve hasar görmüş bağları tamir etmek için bir fırsat. Ebeveynlerin çocuklarıyla geçirecekleri bu anı belki biraz yavaşlayarak etkinlik odaklı bakmadan, her türlü duyguya izin vererek yaşamaları gerekiyor. Çocukları sürekli mutlu etmeye çalışmadan, oyalamaya ya da etkinlik yapmaya çalışmadan bu zamanı geçirmek gerekiyor. Çocuğun sıkılmasına da ebeveynler izin vermeli. Mutsuz da olabilir çocuk bunu da deneyimlemeli.”
‘EBEVEYNLERİN DESTEKLEYİCİ OLMALARI GEREKİYOR’
Çocukların evde geçirdikleri bu süreçte ekrandan ya da tablet bilgisayarlardan koparmanın mümkün olmadığını belirten pedagog Nuray Erdemli ise bu aşamada alınacak önlemlerin yararlı olabileceğini ifade ederek, “Çocukları teknolojiden koparmak mümkün değil. Burada tek oturumdaki süre önemli. Çocuk yaş grubuna göre 15 dakika ile 40 dakika arasında tek oturum için kullanabilir. 15 dakika ekran ile çocuk ilgilendikten sonra en az yarım saat ekran dışı bir faaliyette bulunması gerekiyor” dedi.
Çocuk hakları alanında çalışan Ezgi Koman’a göre ise ebeveynler ile çocuklar belki de bu güne kadar kurmadıkları gerçek ilişkiyi şimdi kuracak. Çocuklarla yeni aktiviteler geliştirilmesinin yararlı olacağını ifade eden Koman, “Etkinlikleri çocukların kurgulaması sağlanabilir. Uzaktan eğitime çocuklar bir şekilde katılacaklar ama ebeveynsiz zor olabilir ve onların destekleyici olmaları gerekiyor. Ebeveynler bu süreçte temizliği obsesyona dönüştürürlerse çocuklarda bir suçluluk duygusu kalıcı hale gelebilir. 'Arkadaşlarınla görüşme', 'dışarıya çıkma', 'ellerini yıka' gibi sözler psikolojik olarak etkileyebilir. Ebeveynlerin yapacağı uyarılar ya da örnek davranışlarda çocuğu göz ardı etmemek gerekiyor. Çocuk bu süreçte kendini suçlu hissetmemeli” diye konuştu.
‘TUTUKLU ÇOCUKLARIN TAHLİYE EDİLMESİ GEREKİYOR’
Küresel olarak seyreden virüsün çocukları daha az etkilediği gibi bir algının yanlış olduğunu belirten Koman, “Çocukların taşıyıcı olma durumlarında tedaviye erişmeleri çok önemli” dedi. Hastanelerde diyaliz ve lösemi gibi hastalıklar nedeniyle tedavi gören çocuklar bulunduğunu, bu çocuklar için özel koruyucu önlemlerin hayata geçirilmesi gerektiğini ifade eden Koman sözlerini şöyle sürdürdü:
“Annesiyle cezaevinde kalan 780, üç bine yakın da tutuklu çocuk bulunuyor. O çocukların bir an evvel tahliye edilmesi gerekiyor. Bu hem sağlıkları açısından önemli hem de ebeveynlerin yanında kendilerini çok daha güvende hissedecekleri açık. Öte yandan çalışan çocuklar meselemiz var. Bugün 1 milyonun üzerinde çocuk kayıt dışı çalışıyor. Hiçbir yetişkinin işe gitmemeye çalıştığı ve kendini koruduğu bir dönemde bu çocuklarla ilgili de önlemler almak gerekiyor. Bu anlamda devlete çocuk hakları açısından çok fazla iş düşüyor.”
‘MÜLTECİ ÇOCUKLAR İÇİN ÖNLEMLER ALINMASI GEREKİYOR’
Korona virüsüne dair çocuklarla ilgili bir diğer meselenin de devlete düşen sorumluluklar olduğunu belirten Ezgi Koman mülteci çocuklara yönelik bir an önce atılması gereken adımlar olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Mültecilerin kaldığı toplanma merkezlerinde, kamplarda neler olup bittiğini hâlâ bilemiyoruz. Ne tür önlemler alınıyor bunu da bilmiyoruz. Son dönem Yunanistan kara sınırında toplanan mültecilerle ilgili de ne tür önlemler alındı bilmiyoruz ama orada çok sayıda çocuk olduğunu biliyoruz. O çocuklar için çocuk haklarına dayalı önlemler alınması gerekiyor. Çocukların barınma ihtiyacı hiçbir şekilde karşılanamıyor ve temiz suya erişemiyorlar.”