‘Sakin Şehir’ Finike’de kent ormanına 'okçuluk' kompleksi
90 dönümlük kent ormanına 60 civarında villa, okçuluk ve güreş eğitim merkezleri ile binicilik lisesi projesine tepki gösteren Finikeliler, açılan davanın beklenmesi çağrısı yaptı.
ANTALYA – Geçtiğimiz günlerde dünyanın ‘Sakin Şehirler’ ağına katılarak ‘Cittaslow’ unvanı alan Finike’de halk, yeşili koruma mücadelesi için bir araya geldi. İlçedeki Kale Mahallesi’nde Milli Emlak ve Orman Bölge Müdürlüğü’ne ait yaklaşık 90 dönümlük ‘kent ormanı’ alanının, ‘Geleneksel Sporlar Köyü, Geleneksel Sporlar Lisesi, Okçuluk, Binicilik ve Sosyal Tesisler’ projesi için Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne tahsis edilmesi bölge halkının tepkisine neden oldu.
1’inci derece arkeolojik sit alanı olan bölgenin statüsünün Finike Belediyesi’nin itirazlarına rağmen Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından 3’üncü dereceye düşürüldüğünü belirten Finike Halk Platformu ile Toroslar ve Akdeniz Kıyıları Çevre Koruma Derneği (TORAÇDER), planın iptali için açılan davanın sonucunun beklenmemesine tepki gösterdi.
ÇED RAPORU İSTENMEDİ
Projenin katılımcı bir anlayışla tekrar ele alınması çağrısı yapan Finike Halk Platformu ve TORAÇDER’in ortak basın açıklamasında, “Bu alan, Finike’ye en yakın oksijen deposudur. Halkımızın piknik yaptığı bu bölgede yapılaşma için yasal prosedürler dikkate alınmadan acele edilmesini ve bu konudaki ısrarı anlamakta zorluk çekiyoruz. İlçemizin doğal ve kültürel zenginlikleri, verimli toprakları son yıllarda ranta dayalı politikaların hedefi haline getirdi. Halkın bütün tepkisine rağmen ÇED raporu dahi olmayan Radyafor Koyu’nda yapılanlar, vahşi mermercilik ile dağların tahrip edilmesi, kıyı kesiminin betona boğulması, denizlerimizin kirletilmesi, biz Finikelileri endişelendiriyor” denildi.
‘FİNİKE HALKI YOK SAYILDI’
Ortak basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “Finike halkı ilçeye yapılan hiçbir hizmete karşı değil. Ancak günümüzde barınma, eğitim ve sağlık kurumları gibi temel ihtiyaçlar had safhaya ulaşmışken, ilçemizde eğitim, dinlenme, sağlık, kültürel ve benzeri ihtiyaçlar için ayrılan alanların 60 civarında konaklama binasına, okçuluk ve güreşçilik eğitim merkezlerine, binicilik lisesine ayrılması hem Anayasa’ya hem de imar hukukuna aykırıdır. İmar planı hazırlığı sürecinde Finike halkı yok sayıldı. Orman alanları ile birlikte tarihi ve kültürel varlıkların zarar göreceği ortada iken ÇED süreci başlatılmamış ve halkın katılımı toplantısı yapılmamıştır. Burada bir imar planı yapılması gerekiyorsa halkın temel ve zaruri ihtiyaçları gözetilerek Finike yerel yönetimi ve Finike halkının katılımı ile yapılması zorunludur. Bu, Finike’de yaşayan herkesin kentsel hakkıdır. Aksi halde ‘kente karşı suç’ oluşacaktır. Hiçbir toplumsal ihtiyaca cevap vermeyen bu imar planı uygulaması, kamuda israfa neden olduğu gibi Finike’yi yaşanmaz hale getirecektir. Kaldı ki bu imar planının iptali için Antalya 2. İdare Mahkemesi’ne yürütmenin durdurulması talepli dava açıldığı halde yargı kararını beklemeden ruhsat ve yapılaşma için acele edilmesi ve bu konuda ısrar edilmesini anlamakta zorluk çekmekteyiz”