Saldırıya uğrayan avukatları savunan polis disiplin kurulunda
Çoklu baro sistemine karşı çıkan avukatlara yönelik polis saldırısına tepki gösteren polis memuru Çağatay Atasay hakkında başlatılan idari soruşturmanın ilk oturumu bugün yapıldı.
Cihan Başakçıoğlu
İZMİR - 2020 yılının Haziran ayında, baro başkanlarının ve avukatların, "Çoklu Baro" sistemine karşı Ankara'ya yürüyüşleri, kent girişinde polis barikatlarıyla engellenmiş ve avukatlar sert polis müdahalesi ile karşı karşıya kalmıştı. Yaşananları sosyal medya ve televizyonlardan takip eden İzmir'de görevli polis memuru Çağatay Atasay ise meslektaşlarının tavrına tepki göstererek, sosyal medya üzerinden avukatlara destek verdiği yönünde paylaşımda bulundu.
İstanbul Baro Başkanı Avukat Mehmet Durakoğlu’nun Twitter hesabından yapmış olduğu “İyi ki varsınız. Meslektaşlarımla gurur duyuyorum” tweetine yorum olarak Atasay, "Bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin polisi olarak sizlere yapılanı doğru bulmuyorum, üzgünüm, haklı davanızda yanınızdayım yürekten destekliyorum. Orada bulunan kanunsuz emri yerine getiren meslektaşlarımı kınıyorum" şeklinde yorum yaptı. Paylaşımı sonrası hakkında gözaltı kararı verilen Atasay, başlatılan adli ve idari soruşturma sonucu valilik tarafından açığa alındı.
KARAR DAHA SONRA AÇIKLANACAK
Atasay hakkındaki adli soruşturma tamamlanarak "kovuşturmaya yer olmadığına" karar verilirken, idari soruşturmanın oturumu ise bugün İzmir Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu'nda görüldü. Atasay'ın “Mesleğin onur ve saygınlığını zedeleyici veya üstlerinin eylem ve işlemlerini olumsuz yönde eleştirici nitelikte tek başına iletişim kanalları vasıtasıyla kamuoyuna yönelik yazı yazmak” suçunu işlediği gerekçesiyle açılan soruşturmada, İl Polis Disiplin Kurulu'nun Atasay'ın mesleğinden ihraç edilip edilmeyeceği konusundaki kararını daha sonra açıklayacağını bildirdiği öğrenildi.
AVUKAT KAVİLİ: İDARENİN MEMURLARININ HEPSİ HUKUKA AYKIRILIK İÇİNDEDİR
Atasay'ın avukatı Ömer Kavili, kurul sonrası açıklamada bulundu. Kavili şunları söyledi.
"Kamuoyunun şunu bilmesi lazım. İl Disiplin Kurulu’ndaki bu soruşturmada avukatlara dosyadan örnek verilmedi. Savunmanın lehinde olan hiçbir delil toplanmadı. İl Disiplin Kurulu toplantısında, toplantıya katılma yetkisi olmayan memurlar katıldı. Kurul Başkanı kendi adını dahi açıklamadı. Kurula katılanların kimliklerini açıklamadı. Fakat muhakkik adı altındaki görevlinin yapmış olduğu meslekten ihraç edilmesi şeklindeki görüşü ile ilgili karar açıklığı oluşturacaklar. Ancak bu karar adil yargılama ilkelerini çiğnediği için kanunsuzdur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni AİHM'de mahkum ettirecek bir karardır. O nedenle idarenin memurlarının hepsi yanlış içerisindedir, hepsi hukuka aykırılık içerisindedir. Bizim müvekkilimiz 'Ben kanunsuz emre itaat etmem. Çünkü ben Mustafa Kemal'in polisiyim. Çünkü ben Cumhuriyet kanunlarının polisiyim' diyerek kanunların savunucusu olduğunu açıkça beyan etmiştir." (HABER MERKEZİ)