Samandağ'da 24 saat: Biz de yaşayan ölüyüz

Kadir Cesur – Can Bursalı 

SAMANDAĞ - 7,7 ve 7,6’lık iki deprem Hatay'ın tüm ilçelerini olduğu gibi Samandağ’ı da etkiledi. Dar sokaklardan oluşan ilçede kurtarma çalışmaları iyi niyetli çabalara rağmen oldukça yetersiz kalıyor. İlçedeki binaların neredeyse yarısı ya enkaza dönüşmüş durumda ya da kullanılamayacak halde. Gelen yardım malzemeleri sokaklara saçılmış durumda. Birkaç AFAD gönüllüsü yeleği giyen kişi haricinde AFAD görevlisine rastlayamadık. Deprem sonrası koordinasyon, gönüllülerin gayretiyle sağlanmaya çalışılıyor.

DEPREMZEDELER GECEYİ ARABALARIN YA DA SERALARIN İÇİNDE GEÇİRİYOR

Depremden etkilenen diğer şehirlere göre Samandağ’da enkaz başında bekleyen insanları görmek çok mümkün değil. Dar sokakların üzerine doğru eğilmiş binalar, önünde bekleyenler için tehlike yaratıyor. Bu yüzden depremzedeler, sadece kurtarma çalışmasının olduğu enkazların başında en fazla iki kişi olacak şekilde bekliyor. Enkaz başında yakınlarını bekleyenler ve kurtarma görevlileri, hava sıcaklığının -3 dereceye düştüğü Samandağ’da ateş başında ısınmaya çalışıyor. Diğer depremzedeler ise geceyi, Samandağ’a bağlı yüksek kesimlerdeki köylerde arabaların içinde ya da seralarda geçiriyor.

'BİZ DE YAŞAYAN BİR ÖLÜYÜZ'

Depremzedeler arama kurtarma ekiplerinin Samandağ’a geç gelmiş olmasından şikayetçi. Arama kurtarma çalışmaları ilçe merkezindeki bir binada sabaha kadar sürdü. Enkazında dört kişinin olduğu tahmin edilen üç katlı binada kurtarma çalışması yapılırken, enkaz başında babasının kurtarılmasını bekleyen Seven Havare, "Biz de yaşayan bir ölüyüz. Çaresizce babamın enkazdan çıkarılmasını bekliyorum. Üç gündür yalvar yakar ancak buraya bir ekip getirebildik. Bu bina üç katlı bir bina. En başından beri ekip gelse belki de canlı çıkarabilirlerdi” dedi.

'ANCAK DÖRDÜNCÜ GÜN ENKAZDA ÇALIŞMA BAŞLADI'

Samandağ’a kurtarma görevlilerinin iki gün sonra geldiğini belirten bir diğer depremzede Öner Dibek ise şunları söyledi: "Kurtarma görevlileri ilk gün gelmedi. Buraya ulaşmak kolay değil. Gelemeyebilirler ama ikinci gün de kimse gelmedi. Ancak dördüncü gün bu enkazda çalışma başladı. Aynı gün içerisinde üç-dört kez ekip değişti. İlk gelen ekip enkazdan ses aldığını söyledi. Diğer gelen ekip 'ses yok' dedi. Başka bir ekip geldi. Şu anda arama çalışması devam ediyor. Başladıkları binayı bitirmeleri gerekir. Yarım saat buradalar, yarım saat başka binadalar. Böyle olunca gecikiyor tabi. Üstünden çok zaman geçmiş olabilir ama ümidimiz halen var. İnşallah sağ salim çıkarılacaklar enkazdan.”

'MUCİZELERE TANIKLIK EDİYORUZ'

Bursa’dan Samandağ’a kurtarma faaliyetlerine gönüllü olarak katılmak üzere gelen Gülseren Önemli, Samandağ’da kullanılmamış durumda olan sıfır binaların bile yıkıldığını belirtti. Önemli’nin arama kurtarma çalışması yürüttüğü enkazda gün içinde art arda iki mucize yaşandı. Biri 10, diğeri 20 günlük bebek sağ kurtarıldı. İnsanların halen ümidini koruduğunu belirten Önemli, "Halen insanlarda umut var. Çünkü hala bugün çok fazla sayıda sağ çıkan insan var. Biz de çalışmaya bu umutla devam ediyoruz. Burada internet erişimi olmadığı için ekipler birbirleriyle haberleşemiyor ama bildiğim kadıyla bugün Samandağ’da sağ kurtarılanların sayısı 10’u geçti. Mucizelere tanıklık ediyoruz. Biri 10 günlük, diğeri 20 günlük iki bebek sağ kurtarıldı. Annesi emzirerek hayatta kalmasını sağlamış" dedi.

'ARTIK ŞEHİR BANA ÇOK YABANCI'

Samandağ’daki çalışmalarda görev alan bir hemşirenin söylediği söz ise ilçedeki yıkımın boyutunu özetliyor: "Ben doğma büyüme Samandağlıyım. Dışarıdan gelen ekipler şu anda bana adres soruyor ama artık şehir bana çok yabancı. Yollar yok olmuş. Tarif edemiyorum."

YOLLAR TIKALI, AMBULANSLAR ULAŞAMIYOR

Gün ağarmaya başladığında ise tahribatın boyutu daha fazla anlaşılıyor. Samandağ’ın birçok caddesi, yıkılan binalar nedeniyle kapanmış durumda. Ambulans sirenlerinin sesleri yankılanıyor fakat tıkalı trafik, ambulansın ulaşması gereken yere gecikmesine sebep oluyor. Bir yandan ilçeden çıkmaya çalışan depremzedelerin araçları, bir yandan iş makinaları, bir yandan da yardım tırları dolduruyor sokakları.

AFAD ÇADIRI – POLİS NOKTASI

Şehrin merkezindeki meydanda göze çarpan AFAD çadırının yanına yaklaştığımızda üzerinde büyük harflerle ‘Polis Noktası’ yazdığını görüyoruz. Buradaki polis memurlarının da ilçeye başka kentlerden gönüllü olarak geldiğini öğreniyoruz. Kaos halindeki şehirde ilçe emniyet müdürlüğü de kapalı olduğu için başka şehirlerden gelen polis memurları, meydandaki çadır ve çevresinde yaşanan hareketliliği kontrol etmekle yetiniyor.

YARDIM MALZEMELERİ SOKAKLARDA ÇÖP YIĞINI GİBİ DURUYOR

Samandağ’da yardım malzemelerinin dağıtılması konusunda bir koordinasyon eksikliği olduğu göze çarpıyor. İlçenin birbirinden farklı cadde ve sokaklarında, gelişi güzel yol kenarlarına dökülmüş halde yardım malzemeleri görülüyor. Giyecek ağırlıklı bu yardım malzemeleri devasa bir çöp yığına dönüşmüş durumda. Depremzedeler bir an evvel barınma sorununun çözülmesini istiyor. Samandağ ilçe merkezindeki evi depremden hasar gördüğü halde, kendisi gibi depremzedelere çorba yapıp dağıtan Rebiha Kuzu, "Biz yiyecek değil, giyecek değil en önce çadır yardımı istiyoruz. Başımızı sokacak bir yer olsun istiyoruz. Evimiz yapılsın istiyoruz" ifadelerini kullandı.

'SALGIN HASTALIK RİSKİ GÜN GEÇTİKÇE ARTIYOR'

Samandağ’da Türkiye’deki sosyalist hareketten bazı partilerin de dayanışma standları bulunuyor. İlçe merkezindeki Kent Meydanı’nda Toplumsal Özgürlük Partisi’nin (TÖP) standında ihtiyaç sahibi depremzedelere, temel gıda malzemeleri, bebek bezi, bebek maması gibi destekler veriliyor. Standı koordine eden TÖP Sözcüsü Juliana Gözen, kendisinin de Samandağlı olduğunu belirterek, "Buradaki yıkım çok büyük. Depremde zarar göremeyen ev, aile neredeyse yok” dedi. Gözen, salgın hastalık riskine dikkat çekerek, "Mobil tuvalet buradaki en büyük ihtiyaç… Tuvalet nedeniyle salgın hastalık riski gün geçtikçe artıyor" ifadelerini kullandı. Gözen, yurdun dört bir tarafından Samandağ’a yardım geldiğini ancak gelen yardımların depremzedelere ulaştırılması konusunda aksaklıklar yaşanıldığına dikkat çekti.

'DEPREMDEN SONRA SAMANDAĞ’A DEVLET GELMEDİ'

Jan ve Suphi Beyluni Lisesi’nin bahçesi de Samandağ’a gelen yardım malzemeleri ile dolu. Buradaki malzemelerin depremzedelere ulaştırılmasını koordine eden isimlerden Devrim Hareketi Sözcüsü Erçin Fırat, "Depremden sonra Samandağ’a devlet gelmedi. 110 saat geçti ortalıkta birkaç AFAD gönüllüsü yeleği olan kurtarma ekibi dışında devlet namına hiçbir şey yok. Gelen yardımları okul bahçesinde tasnif edip ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz ama bizim bu çabalarımız Samandağ’daki yaraları sarmak için yeterli olmayacak" dedi.