Sanatçı Murat Uçar, Papa'ya özel saat tasarladı
Yirmi yıldır mikro sanat tekniğiyle eserler üreten Murat Uçar, Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus için Leonardo da Vinci'nin "Son Akşam Yemeği" adlı tablosunun resmedildiği saat tasarladı.
DUVAR - Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Görevlisi Murat Uçar, yirmi yıldır mikro sanat tekniğiyle eserler üretiyor.
Uçar, Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus için Leonardo da Vinci'nin "Son Akşam Yemeği" adlı tablosunun resmedildiği saat tasarladı.
Siyasi liderlere, sporcu ve iş insanlarına özel objeler tasarlayan Uçar, "mikro art" kavramını "giyilebilir sanat" olarak nitelendirerek, "Bir saatin içindeki bir tabloyu, bir eseri, örneğin 77 santimetrelik bir Mona Lisa tablosunu 3 santimetrelik bir kadranın içinde gördüğünüzde çok daha büyük bir anlam ifade ettiğini düşünüyorum. Aslında küçük mikro sanat eserleri diyebiliriz. Çok küçük tablolar da yapabiliyorum" dedi.
'BU ZAMANA KADAR YAPTIĞIM EN KIYMETLİ ESERLERDEN BİRİ'
Anadolu Ajansı'nın aktardığına göre, mikro art tekniğiyle siyasilere diplomatik hediyeler hazırladığını dile getiren öğretim görevlisi Uçar, Katoliklerin ruhani lideri Papa Franciscus'a sunulacak eseri hakkında ise şöyle konuştu:
"Diplomatik hediye denildiği zaman yurt dışından, özellikle Amerika'dan benimle direkt bağlantıya geçiyorlar. İtalya'dan bana ulaşıldı, Papa için bir özel hediye yapılması istendi. Ben de Leonardo Da Vinci'nin 'Son Akşam Yemeği' tablosunu yaklaşık 3 santimetrelik bir kadran içinde kendi yorumum ile tamamen bana özgün bir tasarımla yaptım. Üretimi Türkiye'de yapıldı. Kutusuna kadar tamamen yerli üretim ve tasarımdır. Kadranın tam ortasında duran Hazreti İsa portresinin yüzünü 11 defa yapmıştım. Günde 8 saat çalıştığım 1-1,5 aylık gibi bir süreçti. Saatin toplam üretimi yaklaşık 3,5 ay sürdü. Bu zamana kadar yaptığım en kıymetli eserlerden bir tanesi, Papa için yapmış olduğum 'Son Akşam Yemeği' tablosudur. Çünkü orada figürlerin birinin yüzü yaklaşık 1,5 milimetre. Bu 1,5 milimetrede hiçbir eskiz çalışması olmadan, direkt fırçayla yaptığımdan, tamamen ustalık eserim diyebileceğim çok özel bir çalışmaydı. Bu çalışmaya, 23 yıllık hocalık sanat yaşantısından sonra ulaşabileceğim en üst zirve diyebilirim."