Sanatçıların dünyasına giriş
'Sanatçının Gördükleri' serisi Faith Ringgold, Vincent van Gogh, Georgia O’Keeffe ve Hokusai'nin hayatlarını ve sanatlarını ele alan dört ayrı kitaptan oluşuyor.
Everest Yayınları tarafından Türkçeye kazandırılan 'Sanatçının Gördükleri' serisi, ressamların hayat hikâyelerini yapıtlarıyla harmanlayarak anlatan bir külliyat. Seri, şimdilik dört ressamı anlatan dört kitaptan oluşmakta: Faith Ringgold, Vincent van Gogh, Georgia O’Keeffe ve Hokusai.
FAITH RINGGOLD
Faith Ringgold, 1930 yılında Harlem’de doğmuş. Harlem’in Afro-Amerikan kültürüyle büyüyen sanatçı, küçük yaşlarda ırkçılığı, cinsiyet ayrımcılığını ve yoksulluğu gözlemlemiş. Astımdan dolayı yatağa düştüğünde babasının aldığı ilk şövaleyle resme başlayan Ringgold, annesi sayesinde de caz müziği ve biçki dikiş ile tanışmış.
Üretimine asla ara vermeyen, sanat öğretmeni olan Ringgold asıl stilini ırkçılık ve cinsiyet ayrımcılığı konularına odaklandığında yakalamış. Ancak stilini giderek genişleten bir sanatçı söz konusu. Afrika maskları ve elbiseleri de tasarlayan Ringgold ilgisini yorgancılık zanaatıyla birleştirerek yepyeni bir stile kavuşmuş.
HOKUSAI
“Büyük Dalga” ile tanıdığımız Hokusai ise 1760 yılında doğmuş. 110 yaşını görmek istese de “şeylerin sırrına ereceğim” dediği yaş olan 90 yaşında vefat etmiş. Uzun ömrüne on binlerce eser sığdırmış. Çocuk yaşta çizmeye başlayan ressam, Çin ve Kore sanatını da yakından incelemiş. İlerleyen yaşlarda ise Batı sanatıyla tanışmak için kaçak yollarla ülkeye sokulan gravürleri görmenin bir yolunu bularak bilhassa Hollandalı sanatçılardan etkilenmiş. Oymacılıkla başlayan zanaat hayatı “ukiyo-e” denilen Japon şehir yaşamını tasvir eden tarzla sanata evirilmiş. 60 yaşından sonra en büyük ilhamını ise Fuji Dağı’ndan almış.
Gelenek olduğu üzere ismini çokça değiştiren ama Hokusai adıyla tanıdığımız ressam, sanatı bitmeyen bir yolculuk olarak görmüş. Hokusai kitabından bir alıntı: "90 yaşına merdiven dayamışken, ölümünden hemen önce Hokusai şöyle söyledi: 'Tanrı bana sadece beş yıl daha verirse belki gerçek bir ressam olabilirim.'"
GEORGIA O'KEEFFE
1887 yılında Wisconsin’de doğan Georgia O’Keeffe ise küçük yaşlarda doğa tutkunu olmuş. Yalnız oynamayı seven O’Keeffe, kendi yaptığı maket evlerle tarlaların içerisinde saatlerce oynar, bu oyun esnasında birçok öykü yaratırmış. Virginia Üniversitesi'nde Arthur Dow adlı sanat öğretmeninden aldığı dersler sayesinde ise sanatçının gördüğünü kopyalamaktan ziyade yorum yapması gerektiğini öğrenmesi dönüm noktası olmuş.
İlkin kömürle çalışmalar denemiş, ardından 1918 yılında taşıdığı New York City’yi kendine göre resmetmiş. 41 yaşında, bir dostunun davetiyle keşfettiği New Mexico’daki Taos Çölü ise onda yeni ufuklar açmış. Ömrünün sonuna kadar yaşayacağı evi böylece keşfeden sanatçı arabasının arkasını söküp gezgin bir atölyeye kavuştuktan sonra çöldeki kemikleri, vücut kalıntılarını incelemeye koyulmuş.
VINCENT VAN GOGH
Vincent van Gogh ise ergenlik yıllarında okulu bırakarak Lahey’de bir sanat galerisinde çalışmaya başlamış. Burada birçok eserle tanışan ve mesleğinde çok başarılı olan sanatçı kariyerine ilkin Londra’da, sonra Paris’te devam etse de dengesiz ruh hali ve geçimsiz mizacı yüzünden işine son verilmiş. Eniştesinin teşvikiyle papaz olmaya karar veren, ardından Belçika’nın kömür madenlerine misyoner olmak için giden Vincent van Gogh hiçbir yerde dikiş tutturamamış. Ancak sanat taciri olan kardeşi Theo’nun desteğiyle resimden vazgeçmeden kömür kalem, tebeşir, dolmakalem, mürekkep ve suluboya gibi farklı malzemelerle çalışmış. Onun hayatındaki üç dönüm noktası ise ilkin ona ışık ve gölgeyi nasıl kullanacağını öğreten kuzeni Ressam Anton Mauve ile kalması, ardından Theo’nun yanına Paris’e giderek empresyonist ve post-empresyonist ressamlarla tanışması ve son olarak Paul Gauguin ile birlikte Arles şehrindeki meşhur sarı evinde konaklaması. Ancak akıl sağlığı git gide bozulan, tedavi gören sanatçı 37 yaşında göğsüne kurşun sıkarak intihar edince onun eserlerini Avrupa’ya Theo tanıtmış. O da kısa bir zaman sonra ölünce bu görevi eşi Jo üstlenerek hem iki kardeşin mektuplarını yayımlamış hem de Vincent van Gogh’un eserlerini dünyaya sergilemiş.
'Sanatçının Gördükleri' serisi çocuklara ve gençlere hitap ediyor gibi gözükse de yetişkinlerin de ilgisini çekecektir. Öte yandan ressamların hayat hikâyelerine paralel olarak sorulan sorular, kitabın sonundaki alıştırmalar okurları resme ısıtacak türden. Bununla beraber her sanatçının yapıt çizelgesi de kitaplarda mevcut. Sanatçıların hayat hikâyelerine uygun illüstrasyonlarla birlikte ilerleyen ve görsel malzemesiyle öne çıkan seri ağır kitaplarda kaybolmadan çığır açan sanat insanları hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler için biçilmiş kaftan.