Sarımsaklı sahilinde işletmeler kaçak çıktı: 'Kıyılar halkındır'

Balıkesir Valiliği'nin yaptığı bir açıklama ile Ayvalık Sarımsaklı sahilinde faaliyet gösteren 75 işletmeden 49’unun kaçak olduğu ortaya çıktı. Kaçak yapılarla ilgili valilik işlem yapacak.

Google Haberlere Abone ol

BALIKESİR - Ayvalık’ın kumsalıyla ünlü Sarımsaklı bölgesinde yer alan 75 işletmeden 49'unun kaçak olduğu ortaya çıktı. Balıkesir Valiliği’nin kaçak işletmeler hakkında yasal işlem yapacağı açıklandı. Sarımsaklı’da Kurban Bayramı tatili öncesinde özel işletmelerin kıyıları şemsiye ve şezlonglarla doldurması ve tatilcilerin denizden ücretsiz yararlanma hakkının sınırlandırılması ise tepkilere neden oluyor.

'BÜYÜKŞEHİRDEN AÇIKLAMA KURBAN BAYRAMINDAN SONRA'

Geçtiğimiz yıl bahar aylarında o dönemki AK Partili Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından 115 bin metrekare alanda başlatılan Sarımsaklı sahil düzenlemesi Ayvalıklıların ve çevre örgütlerinin tepkisiyle karşılaşmış; yapılan itirazlara rağmen proje uygulanmaya devam etmişti. Gelinen noktada bugün Sarımsaklı sahili önemli ölçüde betonlaşmış bir görünüme sahip. Proje kapsamında özel işletmelere ve otopark alanlarına daha çok yer verildiği gözleniyor.

Konuyla ilgili görüş almak için başvurduğumuz, yerel seçimlerden sonra CHP’ye geçen Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin basın bürosu yetkilileri ise kıyı ihlallerinin oluşturduğu sorunların büyükşehir nezdinde en kısa sürede ele alınacağını; ilçe belediye başkanları ile bu çerçevede toplantı yapılacağını ve bu açıklamadan sonra kamuoyuna bilgi verileceğini kaydetti. Kıyı Kanunu’nun şimdiye dek neden işletmelere neden uygulanmadığı ve kaçak işletmelere yönelik yaptırımlara dair sorularımızı yanıtsız bırakan Büyükşehir Belediyesi Basın Bürosu, söz konusu açıklamanın Kurban Bayramı tatilinden sonra yapılacağını ekledi.

'YASAL HAKKIMIZ OLAN KIYILARA ULAŞAMIYORUZ'

Öte yandan kıyı ihlallerinin Ayvalık ile sınırlı kalmayıp Türkiye geneline yayıldığını belirten Kıyı Hareketleri Dayanışma Ağı (KIYIDA), Anayasa'nın 43. maddesi ve Kıyı Kanunu’nun 5. ve 6. maddeleri uyarınca kıyıların kullanımında kamu yararının gözetilmesi gerektiğine ve kanun sayesinde herkesin kıyılara serbest şekilde erişmesinin güvence altına alındığına dikkat çekti. 

KIYIDA tarafından yapılan yazılı açıklamada Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın duyurduğu 'Kıyılar halkındır' projesine değinilerek şöyle denildi;

"Bakanlık bu kapsamda, kıyıları Kültür ve Turizm Bakanlığı ya da MUÇEV veyahut başka bir şirketle işleteceklerini açıklıyor. Bu açıkça, mevcutta işlenen suçların devamı anlamına geliyor. Kıyılar ticari bir mülk değildir ve o nedenle işletilemez. Biz kıyı hareketleri olarak, kıyıların bakanlık, yerel yönetimler, şirketler vb. aracılığıyla işletilmesini değil, kıyı ekosisteminin korunmasını öncelik alarak, insanların serbestçe ulaşabileceği bir düzenlemeyi talep ediyoruz. Bu düzenlemenin aslında mevcut yasalarca karşılandığını biliyor ve yasaların uygulanmasının yeterli olacağını değerlendiriyoruz. Yine bakanlık açıklamalarında, otel işletmelerinin kıyı işgalleri konusunda sorun oluşturmadığı, insanların kıyılara ulaşması konusunda hoşgörülü davrandıklarına yer veriliyor. Oysa bizler yerellerimizden biliyoruz ki, kıyı işgalleri konusunda en geniş hacmi otel işletmeleri kaplıyor. Duvarlarla, çitlerle, kapılarla gibi bariyerlerle, halkın kıyılara erişimi konusunda katı engeller oluşturulduğunu biliyoruz. Üstelik, yasal haklarımız çerçevesinde kıyıya ulaşmak istediğimizde, şiddet düzeyine varabilecek müdahalelere de maruz kalıyoruz."