Saros limanına ikinci rapor: Kesinlikle deprem bölgesinde
Sazlıdere Köyü Sahili’nde, BOTAŞ tarafından yapımına başlanan Saros FSRU Liman ve Boru Hattı Projesi’yle ilgili olarak, bilirkişi heyeti tarafından ikinci kez hazırlanan ÇED rapor da 'olumsuz' çıktı. Konuyla ilgili basın açıklamasında konuşan Avukat Bülent Kaçar, “Bilime ve hukuka kulak verilmesi için daha kaç bilirkişi heyeti raporu gerekiyor?" diyerek tepki gösterdi.
Deniz Çil
EDİRNE - Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Sazlıdere Köyü Sahili’nde, BOTAŞ tarafından yapımına başlanan Saros FSRU Liman ve Boru Hattı Projesi’yle ilgili olarak, bilirkişi heyeti ikinci kez ÇED olumsuz kararı verdi.
Bilirkişi heyetinin verdiği kararla ilgili olarak Keşan Kent Konseyi ve Saros Gönüllüleri tarafından basın açıklaması düzenlendi.
'YÜKSEK TEHLİKELİ DEPREM BÖLGESİNDE YER ALDIĞI KANITLANDI'
Basın açıklamasında konuşan Keşan Kent Konseyi Başkanı Hasan Karagöz, “Ortak bilirkişi raporuyla BOTAŞ'ın sadece dış ticaret için ısrar ettiği projenin körfezimize ve bölgemize zararları, bilime, hukuka ve ÇED yönetmeliğine aykırılığı, 48 sayfalık ayrıntılı rapor ile bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bilirkişi raporuyla liman ve boru hattı projesinin inşaat, ziraat, jeoloji ve hidrojeoloji, biyoloji ve orman bilimlerine bir çok yönden aykırı olduğu, ÇED raporunda temel alınan verilerin eski ve eksik ve yetersiz olduğu, raporun yapılması gerekli bir çok değerlendirmeyi ve modelleme çalışmasını içermediği, Bern Sözleşmesi’ne aykırı olduğu, doğal ve yaban hayatının, orman ekosisteminin tehlike altına gireceği, toprakların kimyasal ve fiziksel analizlerinin yapılmadığı, endemik türlerin ve kesinlikle korunması gereken ve korunma için öncelikli türlerin ÇED raporunda belirtilmediği, Orman Botaniği ve Orman Ekolojisi uzmanlarına inceleme yaptırılmadığı, dip tarama ve dolgu işlemindeki önlemlerin yeterli olmadığı, binlerce ağacın sökülmesinin orman ekosistemine zarar vereceği, proje alanının anayasal koruma altındaki yanan ve gençleştirmeye ayrılan ormanlık alan olduğu, meydana gelecek çevresel sorunlara mühendislik çözümlerinin sunulmadığı, proje alanının Yüksek Tehlikeli Deprem Bölgesinde yer aldığı kesin olarak kanıtlanmıştır” şeklinde konuştu.
'BOTAŞ’IN PROJEDEN VAZGEÇMESİ KAMU YARARI GEREĞİDİR'
"Bir kamu kurumu olan BOTAŞ şirketi ve T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bölgedeki tüm inşaat ve hafriyat çalışmalarını derhal durdurmalı ve arazilerimizi eski haline getirmeli, tüm arazi sahiplerinin zararlarını derhal gidermelidir" diyen Karagöz, "Keşan Kent Konseyi’nin ve Saros Gönüllülerinin tüm uyarılarına rağmen 9 Kasım 2020 tarihinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesinin ardından acımasızca hafriyat ve inşaatlar yaparak topraklarımıza ve doğamıza büyük zararlar veren BOTAŞ şirketinin bilime aykırı Saros FSRU Liman ve Boru Hattı projesinden vazgeçmesi kamu yararı gereğidir. Saros Körfezi’nin tüm kıyılarından binlerce Saros Gönüllüsü, Keşan Kent Konseyi’nin rehberliğinde büyük bir dayanışma içinde hukuksal ve toplumsal mücadelesini ve tüm davalarını takip etmeye devam edecektir” ifadelerini kullandı.
'ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇEVREYİ KORUMA GÖREVİNİ YAPSIN'
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın verdiği tüm ÇED Olumlu kararlarını iptal etmesi gerektiğini belirten Karagöz, "Bakanlık ve BOTAŞ kamu kurumları olarak bilime ve hukuka aykırı uygulamada ısrar edemezler. Aksi halde BOTAŞ Saros’dan çıkıncaya kadar yeni şikayetlerimiz ve hukuksal mücadelemiz devam edecektir. Keşan Kent Konseyi ve Saros Gönüllüleri olarak, Edirne İdare Mahkemesi'nin önceki rapor ve yeni bilirkişi raporundaki birçok bilime ve hukuka aykırılık nedeniyle Saros Körfezi’nde ve arazilerimizde daha fazla telafisi imkansız zarar doğmaması için acilen yürütmeyi durdurma kararı vereceğine inanıyoruz. BOTAŞ Saros'dan çıksın. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı çevreyi koruma görevini yapsın” dedi.
Basın açıklamasında daha sonra Avukat Bülent Kaçar söz aldı.
'BİLİME VE HUKUKA KULAK VERİLMESİ İÇİN DAHA KAÇ BİLİRKİŞİ HEYETİ RAPORU GEREKİYOR?'
Kaçar da bilirkişi heyetinin 48 sayfalık raporunda, 60 ayrı yerde bilime ve hukuka aykırılık tespit edildiğini belirterek, "Kıyı yapılarından dip dalga araştırmalarına, orman ekosistemindeki araştırmalarının yetersizliğinden inşaat çalışması gibi en temel alanlardaki bu hukuksuzluk bilirkişi heyetinin hazırladığı raporla bilimsel olarak kanıtlanmıştır. İlk bilirkişi heyeti raporundaki 90 ayrı bilime aykırılığa ek olarak, 60 ayrı daha bilime ve ÇED yönetmeliğine aykırılık kesin olarak, tespit edilmiştir. Saroslular, Keşanlılar ve Trakyalılar olarak, BOTAŞ’a ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na soruyoruz; bilime ve hukuka kulak verilmesi için daha kaç bilirkişi heyeti raporu gerekiyor? Bu projenin hukuksuzluğunu, BOTAŞ ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın anlayabilmesi için daha kaç bin itiraz dilekçesi ve kaç mahkeme iptal kararı gerekmektedir? BOTAŞ’ın dış ticaret projesi olan Saros FSRU Liman ve Boru Hattı projesinin bölgemize ve ülkemize hiç yararı yoktur. Aksine Saros Körfezi’ne ve bölgemize büyük zararlar vereceği bilirkişi heyeti raporunda kesin olarak kanıtlanmıştır” diye konuştu.
TARIM ARAZİLERİ DOZERLERLE MAHVEDİLDİ
Kaçar açıklamasını şöyle tamamladı: “Bilime ve hukuka aykırılığa rağmen, projedeki ısrar nedeniyle, müvekkillerimizin tarım arazileri dozerlerle mahvedilmiştir. Acele kamulaştırma kararlarıyla, ata toprakları ellerinden alınmak istenmektedir. Milletin iradesine ve bilime neden saygı gösterilmemektedir? Denizimiz, ormanımız ve doğal yaşamımız neden ticarete kurban ediliyor? Kamu yararına çalışması gereken BOTAŞ’ın ve çevreyi korumakla görevli olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bilirkişi heyetinin raporuna göre, proje inşaat çalışmalarını acilen durdurmalı ve iptal etmelidir.”