Savaşlar insanlarla birlikte çevreyi de öldürüyor
Askeri faaliyetlerin küresel düzeyde en önemli etkilerinin yüksek karbon emisyonu ve çevreye verdikleri kalıcı zararlar olduğu belirtildi.
DUVAR- Silahlanma, askeri harcamalar ve bitmek bilmeyen sıcak savaşlar, en büyük zararı insanlara veriyor ama iklim üzerinde de kalıcı zararlar bırakıyor. Yapılan araştırmalar, 2022 yılında küresel düzeyde askeri harcamaların Gayri Safi Yurt içi Hasıla'nın yüzde 2.2'sine ulaştığını gösteriyor. Ekonomim yazarı Didem Eryar Ünlü, askeri harcamalar ile iklim krizinin ilişkisini değerlendirdiği yazısında, savaşlar, askeri operasyonlar ve bu yöndeki harcamaların, hava, su ve toprak kirliliği gibi çok ciddi ekolojik etkilere yol açtığına dikkat çekti, "Bunun başlıca nedenleri arasında; askeri hava, kara ve deniz araçları ve silahların üretiminde doğal kaynakların yoğun bir şekilde kullanılması, yüksek oranda fosil yakıt tüketimi ve askeri üstler kurulması gibi enerji yoğun faaliyetler yer alıyor." diye yazdı. Ünlü orduların toplam CO2 emisyonunun yüzde 5.5'ini oluşturduğunu belirtti.
Önümüzdeki dönemde, askeri faaliyetlerin yarattığı karbon emisyonlarının azaltılması için aktivistlerin yoğun çaba harcadığını ifade eden Didem Eryar Ünlü "Askeri harcamalar" başlıklı yazısında şu görüşlere yer verdi:
"Savunma kuvvetleri, uluslararası iklim anlaşmaları uyarınca karbon emisyonlarını bildirmek ya da azaltmak zorunda değil. Bunun nedeni, askeri emisyonların ve orduların enerji kullanımına ilişkin verilerin ulusal güvenliğe zarar verebileceği gerekçesiyle 1997 Kyoto Protokolü ve 2015 Paris Anlaşması’ndan muaf tutulmuş olması.
Fakat, sıcaklıklar tüm dünyada yeni zirvelere ulaşırken, bilim insanları ve çevre aktivistleri, orduları karbon emisyonlarını açıklamaya zorluyor ve bu konuda BM üzerindeki baskıyı artırıyor.
Tipping Point North South ve The Confl ict and Environment Observatory adlı çevre grupları ile Lancaster, Oxford ve Queen Mary gibi İngiliz üniversitelerinden akademisyenler, bu konuda kapsamlı bir lobi faaliyeti başlatmış durumdalar ve şeff af bir askeri emisyon raporlaması için baskı yapıyorlar. 2023'ün ilk beş ayında, bu konuya yönelik en az 17 hakemli makale yayınlandı. Aynı zamanda, Birleşmiş Milletler’e UNFCCC bir çağrı yapıldı ve kapsamlı küresel karbon muhasebesi açısından, askeri emisyonların sürece dahil edilmesi talep edildi.
Karbon muhasebesi; sera gazı emisyonlarının bilimsel olarak sağlam ve doğrulanabilir ölçümlerinin uygulanması şeklinde ifade ediliyor. Emisyon muhasebesi, 30 Kasım'da Birleşik Arap Emirlikleri'nde başlayacak olan COP28 İklim Zirvesi’nde gündeme gelecek. Zirvede öncelikli olarak, ülkelerin Paris iklim hedefl erinden ne kadar geride oldukları değerlendirilecek. Bu süreçte alınacak karar çok önemli; çünkü Perspectives Climate Group'un kurucu ortağı Axel Michaelowa’nın ifade ettiği gibi; 'Yüz milyonlarca ton karbon emisyonu hesaba katılmamış olabilir.'
NATO, raporlama hazırlıkları içinde Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (United Nations Framework Convention on Climate Change), askeri emisyonların hesaplanmasına ilişkin kılavuzun değiştirilmesine yönelik somut bir plan olmadığını, ancak konunun Dubai'deki COP28 dahil olmak üzere gelecek zirvelerde tartışılabileceğini açıkladı.
Bununla birlikte, bazı orduların önümüzdeki yıllarda raporlama gerekliliklerinde değişikliklere hazırlandıklarına, bazılarının ise iklim üzerindeki etkilerini azaltmak için adımlar attıklarına dair işaretler var. Örneğin NATO, Reuters'e verdiği demeçte üyelerinin askeri emisyonlarını raporlamaları için bir metodoloji oluşturduğunu açıkladı.
DRONE TEKNOLOJİSİ CO2 EMİSYONLARININ AZALMASINDA ÖNEMLİ
Oxford Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Profesörü Neta Crawford, ilginç bir noktaya değiniyor. Crawford’a göre, yenilenebilir enerji teknolojilerinin benimsenmesi, daha fazla yakıt tasarrufu sağlayan araçların yanı sıra, daha az ve daha küçük askeri tatbikatlar yakıt kullanımında düşüşe yol açıyor. Uzmanlar ise, savunma sanayinde emisyonların azalmasına katkı sağlayacak en önemli teknolojinin 'dronel'ar olduğunu ifade ediyor.
UKRAYNA SAVAŞININ ETKİSİ BÜYÜK
BM'de askeri muafi yetlerin kaldırılması için lobi yapan gruplar, olarak Ukrayna'daki çatışmayla bağlantılı emisyon artışına işaret ediyor. Hollandalı karbon muhasebesi uzmanı Lennard de Klerk tarafından hazırlanan bir raporda, Ukrayna'daki savaşın ilk 12 ayında, Singapur, İsviçre ve Suriye'nin yıllık üretimlerinin toplamına eşdeğer 120 milyon ton sera gazı artışı yaşandığına dikkat çekiliyor. Oxford ve Londra Queen Mary Üniversitesi'nden akademisyenler askeri emisyonlar konusunda raporlama gerekliliklerinde değişiklik yapılmasına yardımcı olabilecek yeni araştırmalar üretmeyi amaçlıyor. Ukrayna Çevre Bakanlığı sözcüsü de geçtiğimiz haftalarda askeri emisyonların daha şeff af bir şekilde raporlanması için COP28'de hükümetlerden destek isteyeceklerini açıkladı." (HABER MERKEZİ)