Savaş'tan istifa yanıtı: Bütün belediye başkanları ve iktidar birlikte istifa edip, yargıya başvuralım

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Savaş, "İnşaat ruhsatını ilçe belediyesi veriyor. İstifa etmesi gerekirse herkes etmeli. 10 büyükşehir belediye başkanının, ilçelerin istifa etmesi lazım" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, depremlerde kentte yaşanan yıkımın nedeniyle istifayı düşünüp düşünmediğinin sorulması üzerine "Yıkılan binaların hepsi büyükşehire bağlı değil, çünkü ruhsatı ilçe veriyor. 9 yıldır bunun yetkisi bende değil ilçelerde. 11 ilçe iktidara mensup. İstifa etmesi gerekirse herkesin etmesi lazım. 10 tane büyükşehir belediye başkanının istifa etmesi lazım. Burada yıkılan ilçeler, beldeler istifa etmesi lazım. Aldığı kararlardan dolayı iktidarın istifa etmesi lazım. İstifa edilecekse hep beraber edelim. 1 ay sonra yargıya başvuralım" yanıtını verdi.

Habertürk Televizyonu'nda Mehmet Akif Ersoy'un programına katılan Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, depremlerin vurduğu kentin durumunu anlattı ve soruları yanıtladı.

6 Şubat'ta günü merkez üssü Maraş olan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depreme evinde yakalandığını aktaran Savaş, "İki dakika süresince balkonda durmaya çalıştık. Orada durmak zordu. Eşimle birlikteydik. Birlikte aşağıya indik, arabaya bindik bir daha sallandık. En azından pantolon, gömlek ve ceketimizi alıp, Antakya'ya indik" diye konuştu.

Antakya ilçesinde büyük bir yıkım olduğunu belirten Savaş, "Antakya'da müthiş yıkım vardı. İtfaiyeye gidebildim. Enkazdan çıkanlar, sağ kalanlarla birlikte iş makinalarını çalıştırdık. Sadece şunu yapabildik: Hızlı çıkartabileceğimiz, balkona çıkabilmiş, camdan alabileceğimiz insanları almaya gayret ettik. İki gün böyle geçti. Birbirimize ulaşmakta zorlanıyorduk. 109 kişi, büyükşehir belediyesinden hayatını kaybeden kardeşimiz var. Yakınları enkazda kalan var. Ailesinden hayatını kaybeden insanlar var" dedi.

'ADETA KÜÇÜK MAHŞERİ YAŞADIK'

"Hala internet ve telefonun çekmediği yerler var. İlk 2 gün telefon ve internetten faydalanamadık. Vali beyle görüşebilmek için birbirimizin yanına gidiyorduk. Küçük mahşer günü yaşadık" diyen Savaş, "İlk gün battaniye bulmak insanlara mucize gibiydi, çadır bulmak da öyleydi. Daha sonra tuvalet ihtiyacı doğdu. Şimdi banyo ve ısıtıcı ihtiyacı var. 1,5-2 saat önce 5 şiddetinde yine sarsıldık. Hal böyle olunca insanlar evine giremiyor. Çadır kentler kurmak istiyoruz. Herkes çadır, konteynır istiyor. Defne, Antakya'da yüzde 85 insanların evi oturamayacak durumda" ifadelerini kullandı.

'EVİM BAYAĞI HASAR GÖRDÜ, YIKILMASI LAZIM'

Kendi evinin yıkılacağını aktaran Savaş, "Şehirdeki evim maalesef şu anda yıkılacak. Bayağı hasar gördü. Yıkılması lazım. Ben başka bir arkadaşımın evinde oturuyorum. Orada pek hasar yok. Evler görüntüde sağlam olduğunu bildiğimiz halde herkes korkuyor. O depremin şiddetini yaşayan insanlar daha sonra 4 depremi yaşayan insanlar kapalı ortama girmekten imtina ediyor. Bu tedirginlikte de haklılar" dedi.

Evinin hasar görmesiyle ilgili soru üzerine bir müteahhitten aldığını dile getiren Lütfü Savaş, "Ben müteahhit değilim. Güvendiğim müteahhitti ama o kadar şiddetli üç depremden sonra evde bir şey yoktu. Dördüncü depremde hasar oldu. Aldığımız müteahhidin hiçbir binası yıkılmadı. Bu üst üste depremleri gerçekten de sallanırken görmek lazım. Benim müteahhitten aldığım evlerde yıkım olmadı. Hasar gördü tabii ki" şeklinde konuştu.

Uzun süredir belediye başkanlığı yaptığını hatırlatılması üzerine Savaş, "2009'da Antakya Belediye Başkanıydım. 2014'ten itibaren büyükşehir belediye başkanıyım. Hatay'da 76 belediye vardı 2014 yılına kadar. Büyükşehir Yasası çıktıktan sonra 15 belediyeye düştü. Merkez ilçede ben belediye başkanıydım, diğer ilçe ve beldelerden sorumlu değildim. Antakya ve diğer belediyelerin her tarafının sınırlarında şu anda deprem oldu. Sadece Antakya'da yıkım olmadı. İskenderun, Samandağ, Kırıkhan, Hassa'da. Yıkım en çok Antakya'da çünkü jeofizikçilere göre zemini sağlam olmayan yer Antakya" ifadelerini kullandı.

'ANTAKYA'NIN ZEMİNİN SAĞLAM OLMADIĞINI BİLİYORDUK AMA TEK BİLEŞEN BELEDİYE DEĞİL'

"Antakya'nın zeminin sağlam olmadığı daha önce bilmiyor muydunuz" sorusuna yanıt veren Savaş, şunları söyledi:

"Biliyordum. Deprem konusu, evlerin yakılması konusunun 4 bileşeni var. Müteahhit ve müteahhit firmanın çizdirdikleri var. Belediyeye getirip projeyi inceletiyorsunuz. Belediye inceledikten sonra ruhsat veriyor. Ruhsattan sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapı denetim ruhsatı veriyor. Müteahhit ile denetim firması inşaatı birlikte yapıyor. Bu işin kefaleti yapı denetim firmasında. Burada tek bileşen belediye değil. Müteahhit firma, yapı denetim firmaları, belediye ve hükümet var. 2013 yılına kadar bütün firmalar kendi odalarına gidip inşaatı inceletiyorlardı. Elektrik, statik, mimari kısmını inceletiyorlardı ondan sonra belediyelere geliyordu. Ama 2013'ten itibaren iktidar bunu kaldırdı. Sadece belediyelere projeyi getirip onaylatıp inşaata başladılar. Yıkılan binaların hepsi büyükşehire bağlı değil, çünkü ruhsatı ilçe veriyor. 9 yıldır büyükşehir belediye başkanıyım, bunların hepsinin ruhsatı ilçelerde."

'İMAR AFLARI YÜZÜNDÜN MÜTEAHHİTLER KAÇAK KAT ÇIKIYOR' 

"Her tarafta bina yıkıldı, bütün bunların sorumluluğu hükümet, belediyeler, yapı denetim firmaları ve müteahhitler. Bunun hesabı verilecekse herkesin vermesi lazım. Burada hükümet de sorumlu. Son çıkardıkları imar affıyla 205 bin ayrı birim affedildi. Müteahhitler de bina yapmak için proje yaptırıyor, iki kat da kaçak çıkıyor. 'Nasıl olsa ruhsat almasam da af çıkıyor' diyor. Binanın statiğini, çimentosunu, demirini ona göre ayarlıyorsunuz. Ama kaçak katı çıkınca alttaki kat üstteki ağırlığı kaldırmıyor."

'RÖNESANS REZİDANS'IN RUHSATINI BEN VERMEDİM'

(Yıkılan Rönesans Rezidans'ın müteahhidiyle ilgili "Bu arkadaşımız gerçekten idealist bir insan. Büyük ihtimal şartlarına uygun yapmıştır, deprem yönetmeliğine göre yapmıştır" açıklamasının sorulması üzerine) "Bu arkadaşımız mimarlar odası başkanıydı. Ben onu başkan iken tanıyorum. O zaman Antakya Belediye Başkanıydım. Orası 64 beldenin bir tanesinin sınırları içindeydi. 2011'den itibaren büyükşehir yasası konuşulunca beldelerde inşaat furyası koptu. Bunların hiçbirisi benim denetimimde değildi. O ruhsatları ben vermedim. Ekinci Belde Belediyesi verdi. Müteahhidi sorduklarında depremin büyüklüğünü anlatabilmek için bunları konuştum. Yüzde 85 oturulamayan bina varsa bunun sorgulanması lazım, deprem yönetmeliğinin elden geçirilmesi lazım."

'İLÇE VE BELDELERDE TEKNİK ADAM BULMAK ZOR, 2013'E KADAR ODALAR İNCELİYORDU'

"2013 yılına kadar bütün odalar, bütün projeleri inceliyordu. Bu odalardaki arkadaşlar da tecrübeliydi. Çok daha rahat projelere hakim oluyorlardı. İlçeler ve beldelerde teknik adam bulmak zor. Buralarda bu işleri çok iyi inceleme şansları yok. Ama 2013'e kadar bütün bu odalar projeleri inceleme şansına sahip olsaydı, belki de 10 ilde yıkım bu kadar olmayacaktı. Beldelerde teknik adam olmadığı için doğru dürüst. Her işi bir kişiye yaptırıyorsunuz. Niçin odalar devre dışı bırakıldı? Müteahhitler daha hızlı, rahat hareket etsin diye. Bunları 1 ay sonra belgeleriyle anlatırım. 1 ay sonra dedim çünkü yıkılmış bir belediyeden bahsediyoruz. 1995 yılında devraldığımız binanın arşivi yok. Arşivi topluyoruz."

'İSTİFA EDİLECEKSE HERKES İSTİFA ETMELİ'

("İstifa etmeyi düşünüyor musunuz, istifa etmesi gerekenler olduğunu düşünüyor musunuz" sorusu üzerine) Şehir şu anda o kadar zor durumda ki, bırakıp kaçmak olmaz. 9 yıldır bunun yetkisi bende değil ilçelerde. 11 ilçe iktidara mensup. İstifa etmesi gerekirse herkesin etmesi lazım. 10 tane büyükşehir belediye başkanının istifa etmesi lazım. Burada yıkılan ilçeler, beldeler istifa etmesi lazım. Aldığı kararlardan dolayı iktidarın istifa etmesi lazım. İstifa edilecekse hep beraber edelim. 1 ay sonra yargıya başvuralım. Kim haksızsa ceza alsın, bu kendim için dahil." (HABER MERKEZİ)