Scholz-Erdoğan görüşmesi Almanya basınında: İnsan hakları ‘birazcık’ rafa kalktı

Alman siyasetçiler uzun süredir Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan uzak duruyordu ancak Türkiye bir kez daha 'stratejik ortak' konumunda. Peki, ‘uzak durma’ nedeni sayılan insan hakları ihlalleri ne durumda?

Google Haberlere Abone ol

Bir süredir Almanya ve Türkiye arasında üst düzey ziyaretler sıklaştı. Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'in nisan ayındaki Türkiye'ye ziyaretinin ardından, bu yıl en üst düzeyde ikinci ziyaret 18-19 Ekim tarihlerinde Almanya Şansölyesi Olaf Scholz tarafından yapıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Şansölye Scholz’un İstanbul Beşiktaş’taki görüşmesinden önce ikili, geçen ay Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çerçevesinde, New York’taki Türkevi’nde görüşmüştü. Ondan önce de geçen kasımda Erdoğan, Almanya’da Scholz ile görüştü.

Oysa Almanlar, birkaç yıldır Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan uzak duruyor, gerekçe olarak da Türkiye’deki insan hakları ihlallerini öne sürüyorlardı. Bunun ardından son bir yılda sıklaşan görüşmeler, “Ne değişti?” sorusunu gündeme getirdi. Ziyaret çerçevesinde Almanya basınında yer alan haberlere göre Türkiye, Almanya için bir kez daha 'stratejik ortak konumuna yükseldi'. Türkiye’nin stratejik önemi, görüşmede masaya gelen konularda da kendini gösterdi. İki taraftan yapılan açıklamalara göre görüşmede Rusya-Ukrayna savaşı, İsrail’in Gazze ve şimdi Lübnan’a yönelik saldırıları ile göç konusu ele alındı. Bir diğer önemli konu ise Ankara için merkezi bir öneme sahip Eurofighter savaş uçaklarının alımıydı.

GÖÇMENLERİ GERİ YOLLAMAK İÇİN ALMANYA’NIN TÜRKİYE’YE İHTİYACI VAR

Şansölye Angela Merkel’in 2016’da Türkiye ile başlattığı AB anlaşması kadar resmi olmasa da, Scholz’un Türkiye’ye gelirken çantasında göç konusu vardı. Almanya, Türkiye'den mülteciler konusunda ‘daha iyi’ bir işbirliği istiyor.

İlk olarak Berlin, Türkiye'nin Yunanistan'a giden göç rotasını zorlaştırmasını istiyor. Ayrıca ‘suça karışmış’ göçmenlerin iadesi de bu kapsamda ele alınıyor. Almanya, ağustos ayında suça karıştığı belirtilen 28 Afgan göçmeni ülkelerine geri yolladı. Şimdi ise suça karışmış Suriyeli göçmenleri ülkelerine göndermek istiyor. Bunun için Türkiye’nin işbirliğine ihtiyacı var.

Nitekim bu konu, ortak basın toplantısında Alman medyasından bir gazeteci tarafından gündeme getirildi. Scholz, ‘elbette her ülkenin suça karışan göçmenleri geri göndereceğini’ söyledi ve Türkiye ile iş birliği yapmak istediklerini vurguladı. Erdoğan ise net bir yanıt vermedi, sadece, “Kapımız Suriye'den ve Lübnan'dan gelecek mültecilere açık” dedi.

İkinci olarak, Alman hükümeti iltica başvurusu reddedilen Türkiye vatandaşı göçmenlerin geri almasını istiyor. Buna yönelik, Berlin ve Ankara arasında yapılan anlaşma ise Erdoğan-Scholz basın toplantısında konu edilmedi. Geçen ay Frankfurter Allgemeine gazetesi bu konuda özel bir haber yapmış, Türkiye Dışişleri Bakanlığı haberi yalanlamıştı. Alman medyasına göre Ankara'daki hükümet, kamuoyu önünde konuşmaktan hoşlanmasa da, iltica başvurusu reddedilen Türkiyeli sığınmacıları geri almak konusunda Berlin ile iş birliği yapıyor.

Ancak, geri yollanacak sığınmacıların çoğu Kürt olduğu için Almanya’daki hak örgütleri bu anlaşmaya karşı çıkıyor. Frankfurter Allgemeine gazetesinde, Scholz’un ziyaretinden bir gün önce yayımlanan bir yorum yazısında Türkiye’de son iki haftadır konuşulan, “Kürt açılımına" dikkat çekildi.

TÜRKİYE EUROFIGHTER SAVAŞ UÇAKLARINI İSTİYOR

Almanya'nın Türkiye'ye ihtiyacı olduğu kesin ama Türkiye'nin de Almanya'ya ihtiyacı var. Türkiye, Almanya’dan savaş silahları ve uçakları istiyor. Almanya yıllardır bunu engelliyor. Ancak, Der Spiegel'in iki hafta önceki haberine göre, "gizli" olarak toplanan Almanya Federal Güvenlik Konseyi, Türkiye'ye birkaç yüz milyon euro değerinde silah teslim edilmesine yeşil ışık yaktı.

Türkiye ayrıca 40 tane AB ortak yapımı Eurofighter savaş uçağı satın almak istiyor. Ankara geçen yıl savaş uçağını birlikte üreten İngiltere ve İspanya ile görüştüğünü açıklamıştı. Ancak, konsorsiyum bir diğer ortağı Almanya satışa karşı çıkıyordu. Erdoğan, dünkü basın toplantısında Berlin'in şimdiye kadarki isteksizliğini gündeme getirdi. Scholz ise bu konuda İngiltere’nin öncülük ettiğini söyleyerek, yuvarlak bir yanıt verdi.

Eurofighter meselesi Ankara için önemli. Yunanistan, Fransız Rafale uçaklarını satın aldığından beri Türkiye hava kuvvetlerini modernize etmek ve bir adım öne geçmek için bu uçakları istiyor. Ancak Yunanistan, Eurofighter’ların kendilerine karşı kullanılacağını söylediği için Almanya uçakların satışı konusunda çekimser davranıyor. Diğer taraftan Berlin, Eurofighter'ların Suudi Arabistan'a teslim edilmesini kabul ettiğinden beri, bu tutumunu NATO ortağı Türkiye'ye anlatmakta zorlanıyor.

TÜRKİYE’NİN AVRUPA’DAN UZAKLAŞMASI SORUN

Beşiktaş’ta Alman basını tarafından “oldukça uyumlu” bulunan basın toplantısında tek çatışma konusu İsrail’in Gazze ve Lübnan’a saldırılarıydı. Erdoğan, İsrail’in soykırım yaptığını söyledi. Scholz ise Gazze ve Lübnan’da yaşanan “acıların” görmezden gelinemeyeceğini ve İsrail’in uluslararası hukuka uyması gerektiğini belirtse de Almanya’nın saldırıyı, “soykırım” olarak nitelemediğini vurguladı ve "İsrail’in kendini savunma hakkı olduğunu” söyledi. Almanya, Fransızca ‘Raison d’état’, Almanca ‘Staatsräson’ denilen ‘devlet gereği’ olarak, İsrail’in varlık nedenini savunuyor ve İsrail’in güvenliğini kendi güvenliği olarak görüyor.

Bu ayrılık ve Erdoğan’ın Hamas konusundaki açıklamalarına rağmen Almanya, Türkiye ile artık daha yakın ilişkiler kurmak istiyor. Bunun sebebi Rusya-Ukrayna savaşı ve Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Putin ile yakın ilişkileri. Ayrıca, eylül ayında Türkiye’nin BRICS ittifakına katılmak üzere başvuruda bulunduğunu açıklaması da alarm zillerinin çalmasına neden oldu.

Şansölye Scholz, Ukrayna’daki savaşı sonlandırmak için Rusya'nın da katılımıyla yeni bir barış konferansına ihtiyaç olduğunu defalarca dile getirdi. Konferansın Türkiye’de yapılabileceği ve Erdoğan’ın aracılık edebileceği konuşuluyor. Bu durumda Almanya, BRICS ittifakının bir üyesi değil, Batı’ya yaklaşmış bir Türkiye’ye ihtiyaç duruyor.

İNSAN HAKLARI SORULARI GEÇİŞTİRİLDİ

Batı’ya yaklaşmak için Türkiye’nin şartlarından biri Almanya’nın Türkiye vatandaşlarına vize kolaylığı sağlaması. Scholz, basın toplantısında politik tutuma hiç değinmeden, konsolosluklarda işlemlerin dijitalleştirildiği, böylece daha kolay vize verileceği gibi teknik konulardan bahsetti.

Almanya medyası ise özellikle Kürt göçmenlerin iadesi ile Eurofighter uçaklarının satışı bağlamında Türkiye’de bu zamana kadar eleştirilen insan hakları ihlallerini soruyor. Scholz’un ziyaretine dair yapılan haberlerde bu konudaki sorulara Alman hükümet yetkililerinin kaçamak yanıtlar verdiği yazıldı. Nitekim, Beşiktaş’taki basın toplantısında Alman medyasının ortak sorularından biri, ‘Almanya’nın bu zamana kadar insan hakları ihlalleri konusundaTürkiye’yi eleştirmesi’, ‘bundan sonrası için nasıl bir açıklama yapıldığı’ oldu. Scholz buna net bir yanıt vermedi.

Almanya medyasındaki yorumlara bakılırsa, Almanya'nın Türkiye ile ilişkilerini uzun zamandır belirleyen insan hakları konusu masadan kalkmış değil. Ancak, artık belirleyici de değil.