Erdoğan'dan 'enflasyon' açıklaması: Kendimiz bedel ödesek dahi...
Ekonomide en önemli sorunun enflasyon olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan "Kendimiz bedel ödesek dahi milletimize, gelecek nesillere bedel ödetecek her türlü popülist adımdan uzak durduk" dedi.
DUVAR - 31 Mart yerel seçimlerinin ardından ilk kabine toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe'de yapıldı.
Saat 15.35'te başlayan toplantı 3 saat sürdü. Toplantının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan basın açıklamasını yaptı.
Antalya'da yaşanan teleferik kazasına değinen Erdoğan, "Antalya'da meydana gelen teleferik kazasıyla yüreğimiz dağlanmıştır. Soruşturma kapsamında bu hattı işleten firma ile bakımdan sorumlu firma yetkililerinin aralarında yer aldığı 5 kişi tutuklanmış, 8 şüpheli hakkında adli kontrol kararı verilmiştir" dedi.
'HİÇ KİMSE SİYASİ KİMLİĞİNİ ÖNE SÜREREK SORUMLULARI ADALETTEN KAÇIRAMAZ'
"Ana muhalefet partisi yöneticilerinin ve medya organlarının daha olayın ilk anından itibaren hadiseyi sulandırma, devletin kurumlarını töhmet altında bırakarak asıl sorumluları koruma çabaları gözlerden kaçmamıştır" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Aynı vicdansızlığın Beşiktaş'taki yangın faciasında da yaşandığını gördük. 29 kişi hayatını kaybetti ancak ne sendikalardan ne basın yayın kuruluşlarından ne de muhalefet cephesinden kayda değer hiçbir tepki gelmedi. Güya hak, hukuk, adalet adına Van'a koşanlar, Beşiktaş'ta göz göre göre can veren işçiler için tek bir adım dahi atmadılar. Bunun adı sadece vicdansızlık değil ikiyüzlülüktür. Hiç kimse siyasi kimliğini öne sürerek sorumluları adaletten kaçıramaz. Hem Antalya'daki hem de Beşiktaş'taki cinayetlerin faillerinin yargıya hesap vermesi için üzerimize düşeni yapacağız. Benzer acıların tekrar yaşanmaması için Çalışma, Turizm ve İçişleri bakanlıklarımız vasıtasıyla tedbir ve denetimlerimizi daha fazla yoğunlaştıracağız."
'MUHALEFETİN BİR KISMININ SERGİLEDİĞİ AĞIRBAŞLI TAVRI TAKDİRLE KARŞILIYORUZ'
31 Mart yerel seçimine sonuçlarını TBMM AK Parti Grubu'nda değerlendireceklerini söyleyen Erdoğan, "Seçimler sonrasında muhalefet partilerinin bir kısmının sergilediği ağırbaşlı tavrı takdirle karşılıyoruz. Yarınki grup toplantımızda seçim sonuçlarını değerlendireceğiz. Bir süredir istisnasız her seçim öncesinde tedavüle konulan son seçim propagandasının tamamen safsatadan ibaret olduğu anlaşılmıştır. Türkiye bir seçimi daha dünyaya örnek olacak olgunlukla gerçekleştirmiştir. 31 Mart seçimlerinin ilk kazananı sandıktır. Rüştünü, gücünü ve yetkinliğini tartışmasız bir biçimde tekrar ispat eden Türk demokrasisi bu seçim sürecinin en büyük galibidir. Muhalefetin de gerekli dersi çıkaracağını, bir daha temelsiz, basit ve zarar veren argümanların arkasına sığınmayacağını ümit ediyorum" diye konuştu.
Erdoğan, "Ülkemizin son 10 ayına damga vuran seçim gündeminin geride kalmasıyla tüm özellikle söylüyorum seçim tarihi boyunca gidiş gelişler artık asıl meselelere son verilme dönemidir. Ekonomi, güvenlik, deprem, hak ve özgürlükler ile terörle mücadele başta olmak üzere acil sorunlarımıza odaklanmış bulunuyoruz" dedi.
'TEMEL SORUMUZ HAYATA PAHALILIĞI İLE KATMERLEŞEN ENFLASYON BASKISI'
Ekonomide en büyük sorunun enflasyon olduğunu belirten Erdoğan, "Orta Vadeli Planı'n sonuçlarını görmeye başladık. 2023 yılını yüzde 4,5 büyüme oranıyla kapattık. Satın alma gücü paritesine göre dünyanın en büyük 11'inci ekonomisiyiz. Büyüme oranımızın yıl sonunda yüzde 4'e ulaşacağınız umut ediyoruz. Tüm dünya gibi bizim de temel sorumuz hayata pahalılığı ile katmerleşen enflasyon baskısıdır. Emeklilerimiz başta olmak üzere enflasyonun ücretli kesim üzerinde yarattığı sıkıntıları yakinen biliyoruz. Bu konuda tutumumuz palyatif tedbirlerle günü kurtarmak yerine enflasyonu düşürerek kalıcı refah artışını sağlamaktır. Kendimiz bedel ödesek dahi ülkemize, milletimize, gelecek nesillere bedel ödetecek her türlü popülist adımdan uzak durduk, duracağız. Yıllık enflasyonun yılın ikinci yarısından itibaren düştüğünü göreceğiz" ifadelerini kullandı.
'EKONOMİ EKİBİMİZ HAZIRLIKLARINI YAPTI, ÇOK YAKINDA KAMUOYUYLA PAYLAŞACAĞIZ'
Yeni reformlar yapılacağını söyleyen Erdoğan, "Orta vadeli programımızı güçlendirecek adımlar atacağız. Ekonomi ekibimiz hazırlıklarını yaptı. İnşallah çok yakında bunları kamuoyuyla paylaşacağız. 3 temel önceliğimiz bulunuyor: Kamuda tasarrufları artırmak, yatırımları önceliklendirmek, yapısal reformlara hız kazandırmaktır. Büyüme potansiyeli güçlendirmemizin yolu verimliliği ve rekabeti artırmaktan, yüksek katma değere odaklanmaktan geçiyor" şeklinde konuştu.
Erdoğan'ın açıklamasından başlıklar şöyle:
'HÜKÜMETİMİZ GAZZE KONUSUNDAN HAKSIZ İTHAMLARA MARUZ KALDI'
"Türkiye, bugün yola çıkan 3 bin 774 tonluk 9'uncu iyilik gemisiyle birlikte Gazze'ye en fazla insani yardım yapan ülke konumunu perçinlemiştir. Hükümetimiz maalesef çok haksız, insafsız, buram buram fırsatçılık kokan ithamlara maruz kalmıştır. Özellikle böyle olmadığını bildikleri halde jet yakıtı konusunda iftira atanları asla ve asla unutmayacağız. Türkiye katliamların çok öncesinde askeri amaçla kullanabilecek hiçbir malzemenin satışına izin vermemiştir. Zaman geçtikçe bu ahlaksız kampanyaların arkasında hangi odakların bulunduğu ortaya çıkacaktır.
13 sene önce çatışmalar ilk başladığında Suriyeli komşularımıza nasıl kucak açtıysak, Ukrayna'daki savaştan kaçanlara nasıl sırtımızı dönmediysek, Irak'ta DEAŞ terör estirdiğinde nasıl imkanlarımız seferber ettiysek Sudan'daki kardeş kavgasını bitirmek için nasıl kendimizi paraladıysak Gazze krizinde kardeşlik vazifemizi hakkıyla yerine getirmeye devam edeceğiz."
'ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN UĞRAŞTIĞIMIZ TEHLİKELERİN GERÇEKLEŞTİĞİNİ GÖRÜYORUZ'
"Son 7 aydır önüne geçmek için uğraştığımız tehlikelerin peyderpey gerçekleştiğini görüyoruz. Hafta sonu yaşadığımız hadiseler hem Batı'nın çifte standartlı tutumunu hem de tüm bölgeyi sarabilecek bir savaş ihtimalinin uzak olmadığını göstermiştir. Sadece 13 Nisan gecesine bakarak değerlendirme bulunmak hakkaniyetli, adaletli bir tavır olmayacaktır. 7 Ekim'den bu yana İsrail hükümeti ateşi bölgeye yaymak için provokatif adımlar atmaktadır."
'AYLARDIR İSRAİL'E SES ÇIKARTMAYANLAR İRAN'I KINAMA YARIŞINA GİRDİ'
"İsrail'in uluslararası hukuku ve Viyana Sözleşmesi'nin çiğneyerek Şam'daki İran Büyükelçiliğini hedef alması bardağı taşıran son damla oldu. Aylardır İsrail'in saldırgan tutumuna ses çıkartmayanlar İran'ın cevabı karşısında hemen kınama yarışına girdiler. Burada öncelikle kınanması gereken Netanyahu'nun ta kendisidir. Gazze'de 34 binden fazla masumu katleden, haber yapma dışında gayesi olmayan basın mensupları öldüren, okul, kilise, cami, mülteci kamplarını, hatta yardım malzemesi almak için sıra bekleyen insanları bombalayan, tüm dünyanın gözü önünde soykırım uygulayan, her türlü şımarıklığı sergileyen Netanyahu'dan başkası değildir.
Netanyahu, siyasi ömrünü uzatmak adına hem kendi vatandaşları hem de bölge halkının canını tehlikeye atmaktadır. 13 Nisan gecesi yüreklerimizi ağzımıza getiren birinci müsebbibi Netanyahu ve gözünü kan bürümüş yönetimidir. Bu gerçeği kabullenmeden yapılan açıklamaların tansiyonu düşürmek adına hiçbir fayda getirmeyeceği kanaatindeyiz."
'GERİLİMDE SÜREKLİ EL YÜKSELTEREK HİÇBİR YERE VARILMAZ'
"Türkiye olarak son 2 gündür Gazze'deki katliamların geri plana itilmemesi için temaslarımızı daha da artırdık. Dışişleri Bakanımız Amerika, İran, İngiliz, Ürdünlü muhatapları ve BM Genel Sekreteri ile görüştü. Bizim de dün Katar Emiri ile görüşmemiz oldu. Telefon diplomasimize bir hafta boyunca devam edeceğiz. Gerilimde sürekli el yükselterek hiçbir yere varılmaz. Ateşe körükle gitmenin de Netanyahu yönetimini şımartmanın da hiç kimseye hayrı dokunmaz. Tüm aktörleri artık saldırılara son vermeye, sorumluluk içinde hareket etmeye davet ediyoruz. Gazze'de zulüm ve soykırım durmadıkça yeni gerilimlere açıktır."
'ÜCRETİNİ PEŞİN ÖDEDİĞİMİZ SİLAHLAR BİLE TESLİM EDİLMEDİ. SURİYE'YE HAREKATLARIMIZDA AMBARGOYA MARUZ KALDIK'
"Son hadiselerde İHA başta olmak üzere savunma sanayi alanındaki atılımlarımızın önemini bir kez daha gördük. Yüzde 80'ler düzeyinde olan dışa bağımlığımızı bugün yüzde 20'lere indirmiş bulunuyoruz. Bundan yaklaşık 16-17 sene önce İsrail'den hangi araçları temin ettiğimizi o günleri bilenler çok iyi hatırlıyor. Bin bir nazla satılan Heronlar sürekli arızalanmaları sebebiyle bize bir fayda sağlamadı. Tabanca dahil her türlü silah ve mühimmatta başkalarına bağımlı olmanın sıkıntısını çok çektik.
Ücretini peşin ödediğimiz silahlar bile teslim edilmedi. Suriye'ye yönelik harekatlarımızda müttefiklerimizin ambargosuna maruz kaldık. Şayet biz kendi göbeğimizi kendimiz kesme iradesini göstermeseydik, bugün aynı sorunları halen yaşıyor olurduk. Bu alanda kendi kendine yeten ülke konumuna ulaştık. TB2, Akıncı, Anka, Aksungur'la SİHA teknolojisin dünyada ilk üç ülke arasındayız."
'BU HAYASIZ AKINLAR KARŞISINDA TESLİM OLMAYACAK, ASLA GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ'
"Yakın çevremizdeki savaşların vazgeçilmez unsuru olan kamikaze İHA'lar da savunma sanayi şirketlerimiz tarafından üretiliyor. İhracat ettiğimiz ülke sayısı 185'e çıktı. İhracat edilen ürün çeşidi ise 230'u buldu. 2012'den bugüne kadar 50 ülke ile 770 adet İHA için sözleşme imzaladık. Sadece 2023 yılı İHA ihracatımızın tutarı 1,8 milyar dolara ulaştı. Bir dönem tabanca dahi verilmeyen ülkemiz 110'dan fazla yüksek kaliteli hafif silah ve tabanca ihracat ediyor.
Türkiye'nin gurur kaynağı olan savunma şirketlerinin ahlaksızca hedef alınmasının gerisinde işte bu eşsiz başarı hikayesi vardır. Zihni sömürge haline getirilmiş 5. kol elemanları yerli ve milli firmalarımıza ülkemizin yüz akı teknoloji projelerine saldırarak, iplerini ellerinden tutanlara karşı diyet borcunu ödemeye çalışıyor. Maalesef ülkemizde muhalefet aktörleri de bunlara destek veriyor, sahip çıkıyor. Savunma şirketlerimize yönelik bu hayasız akınlar karşısında teslim olmayacak, asla geri adım atmayacağız. Terör örgütlerine nefes aldırmayan, güvenlik güçlerimizin eli, kolu, gözü olan Türkiye'nin itibarını ve nüfuz alanını artıran, her alanda iftihar vesilemiz olan şirketlerimizin yanında olmayı kararlılıkla sürdüreceğiz."
(HABER MERKEZİ)