Sedat Peker’in açıklamalarında kimlerin isimleri geçti?
Gündemin ilk sırasında yer alan Sedat Peker’in iddialarında isimleri geçenler kimlerdi? Peker’e yanıtları ne oldu?
DUVAR - Organize suç örgütü lideri olarak hüküm giyen Sedat Peker’in iddiaları ile ilgili olarak TBMM’de dün HDP tarafından verilen araştırma önergesi AK Parti ve MHP’nin oylarıyla reddedildi. Peker başta İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve eski Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Binali Yıldırım’la ilgili olmak üzere çok sayıda iddia öne sürmüştü. Peker’in açıklamaları içinde pek çok kişi hakkında iddialarda bulundu. İddialarda adı geçenlerden bazıları kamuoyunda da tanınıyordu. Bazıları ise yıllar öncesinden bugüne uzanan olaylar zinciri içerisinde yeniden gündeme geldi. Kamuoyunda yeniden tartışma konusu olan siyaset-mafya-devlet ilişkileri iddiaları içerisinde ismi geçen isimler şöyle:
ERKAM YILDIRIM
Binali Yıldırım'ın oğlu Erkam Yıldırım kuru yük taşımacılığı yapan bir denizcilik şirketi kurmuştu. Bu şirket iktidarla muhalefet arasında uzun süre devam eden ‘gemicikler’ polemiğinin de kaynaklarından biriydi. Sedat Peker, 2020'de Kolombiya'da 4,9 ton kokain yakalanmasının ardından Yıldırım'ın “uyuşturucu için yeni bir rota aradığını” ve bu nedenle pandemi döneminin başında Venezuela'ya giderek “iki ülke arasındaki uyuşturucu rotasını görüştüğünü” öne sürdü. Bu iddianın ardından açıklama yapan AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, "Oğlum Venezuela'ya gitmiştir. Orada bahsedildiği gibi Ocak'ta, Şubat'ta değil; geçen sene Aralık ayında gitmiştir. Beraberinde de Covid ile mücadele amacıyla orada ihtiyaç sahiplerine test kiti, maske gibi birtakım malzemeler götürüp dağıtmıştır. Ziyaret amacı da bundan ibarettir" dedi. Erkam Yıldırım ise Peker hakkında suç duyurusunda bulundu.
HALİL FALYALI
Sedat Peker, Erkam Yıldırım'la ilgili iddiaları arasında Kıbrıs'ta Halil Falyalı'nın misafiri olduğunu ve Falyalı'nın da "uyuşturucu para trafiğini yönettiğini" de söyledi. Kıbrıs’ta otel ve kumarhane işletmecisi olarak tanınan Falyalı kendisini, "1986'da ilk Ferrari'yi ben aldım Kıbrıs'ta, ilk Rolls-Royce'u da ben aldım" diye tanıtan bir isim olarak gündeme gelmişti.
2016'da Türkiye'de bir yasa dışı bahis operasyonuna dair haberde, "Türkiye'yi yıllık 12 milyar dolara zarara sokan bahis çetesini koruduğu" öne sürüldü. Peker'in iddiaları üzerine Cüneyt Özdemir'in Youtube’daki yayınına katılan Falyalı "Bu bahsi geçen insanların hiçbirini tanımıyorum. Hayatımda 3 kilometre yakınlarına bile gelmedim, görmedim, tanımıyorum" dedi. Falyalı'nın ABD tarafından kara para aklama ve uyuşturucu ticareti nedeniyle arandığına dair haberler Türk basınında yer almıştı. Falyalı Özdemir'in yayınında bu konuda şöyle konuştu: "Bir DEA raporundan bahsediliyor. Doğrudur basından gördük. 30 bin doların aklanmasından dolayı bir soruşturmadan bahsediliyor. Bir adam 30 bin doların aklanmasından böyle bir soruşturma yer mi? FETÖ'den tutuklu olan Metin Topuz aradı, görüşmek istedi. Bizim sizinle görüşecek bir şeyimiz yok dedim."
KUTLU ADALI
Peker'in videolarında adı geçen bir diğer Kıbrıslı ise, 1996'da öldürülen gazeteci ve yazar Kutlu Adalı’ydı. Sedat Peker, eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar ve Korkut Eken'in, Kutlu Adalı'yı öldürtmek için kendisinden tetikçi talep ettiğini, bu talep üzerine kardeşi Atilla Peker'i Kıbrıs'a gönderdiğini, ancak sonradan Korkut Eken ile görüştüğünde "başka bir ekibin Adalı'yı öldürdüğünün söylendiğini" aktardı. Adalı, ikon müzesi olarak değerli eserlere ev sahipliği yapan St. Barnabas Manastırı'nda 14 Mart 1996'da yaşanan silahlı bir baskını araştırmasının ardından tehditler aldığını açıklamış, 6 Temmuz 1996'da ise 61 yaşında suikaste uğramıştı. Adalı, baskından dokuz gün sonra yayımladığı haberinde, tarihi manastırdaki baskında KKTC'nin Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı'na bağlı araçların kullanıldığını ileri sürmüştü. KKTC makamlarının cinayetle ilgili soruşturmasının sonuç vermemesi üzerine Adalı'yı kimin öldürdüğü belirlenemedi. Bunun üzerine eşi İlkay Adalı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) Türkiye aleyhine dava açtı. Adalı'nın avukatı, mahkemede, Kutlu Adalı'nın "Türk İntikam Tugayı" ve/veya "Bozkurtlar" hareketi tarafından öldürülmüş olduğuna dair ipuçları bulunduğunu, bu teşkilatların "Türk polisi ve Türk mafyasıyla doğrudan ilişki içinde olduklarını" öne sürdü. Türkiye adına savunma yapan avukat Zaim Necatigil ise İlkay Adalı'nın "eşinin ölümünden Türkiye'nin sorumlu olduğuna" dair iddiaları "spekülasyon" olarak niteledi. 31 Mart 2005'te AİHM, "cinayet hakkında yeterli ve inandırıcı araştırma yapılmadığı" gerekçesi ile mahkum ettiği Türkiye'yi 95 bin euro para cezasına çarptırdı. KKTC’de ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), Kutlu Adalı cinayetiyle ilgili soruşturmanın yeniden açılmasını talep etti.