Sedat Peker'in iddialarına kim, ne yanıt verdi?

Kırmızı bültenle aranan Sedat Peker açıklamalarına devam ediyor. Her videodan sonra siyasetçilerden ve devlet kurumlarından yanıtlar geliyor...

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Organize suç örgütü yöneticiliğinden aranan Sedat Peker'in paylaştığı videolar gündemde yer almaya devam ediyor. Peker'in ortaya attığı iddialarla ilgili henüz hiçbir soruşturma başlatılmadı. Eski milletvekili Fevzi İşbaşaran'a karakolda darp, gazeteci Yeldana Kaharman'ın ölümü, Mehmet Ağar'ın Yalıkavak Marina'ya 'çökmesi'... İşte Sedat Peker'in iddiaları ve gelen yanıtlar...

'ÖNLEM OLARAK YURTDIŞINA ÇIKTIM' DEDİ

Sedat Peker, 4 Mayıs'ta yayımladığı videolarda ilk olarak neden yurtdışına kaçtığını anlattı. Peker ilk videosunda şunları söyledi: "Berat Albayrak seni hapse attıracak dediler. O kadar çok kişi söyledi ki ben de önlem olarak yurtdışına çıktım. Ama komploymuş" dedi.

Peker kendisine yapılan operasyonla ilgili ise şunları söyledi: “Bana yapılan operasyon, derin devletimizin sayın başı olarak bilinen Mehmet Ağar ve de Pelikancılar olarak adlandırılan, şu an hiçbir aktiviteleri olmadığı söylenen grup tarafından koordine edilmiştir. Ama taşeronluğu bunlar tarafından yapılmıştır. Düşünsenize Akit'ten Ulusal gazeteye kadar yazıişleri müdürlerinin kardeşim gibi onların da beni abi gibi sevdiği basın organlarında bile beni suç örgütü lideri olarak yazdırabilecek güç, basındaki Pelikancıların oluşturabileceği o gruba ait. Bunu herkes biliyor. Benim kafama takılan en önemli sorulardan birisi şu: Mehmet Ağar yılların kurdu, yani hiçbir işinde iz bırakmaz. Onun yönettiği, onun yönlendirdiği her şeyiyle o kadar açık ki... Peki bunu neden yaptı? Bunun da elbette vardır bir sebebi. Taşeronluğunu yapmış olduğu bu organizasyonlar ona bu taşeronluğu verenleri belki mutlu etmiştir: Ya da kendisini hedefe koyup payeler almak istemiştir. Çıkarımlarda bulunmak istemiştir. Derin devletimizin başı ya! Ama ben bir tek devlet tanırım TC Devleti. Öyle derini derinsizini anlamam... Ben bu olayların içinde yaşadım gençliğimin ilk yıllarından beri. Birçok şeye şahit oldum, içindeydim zaten. Beni mi korkutacaksınız? Derin devletmiş, vay! Göreceğiz derinliğinizi. Ne kadar derinmişsiniz hep beraber göreceğiz."

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİNİN ÖLÜMÜ...

Peker, daha sonra eşiyle çocuklarının kaldığı evin özel harekat polisleri tarafından basıldığını, odada bulunan kızına silah doğrultulduğunu söyleyerek operasyonu gerçekleştirenlere tepki gösterdi. Peker'in Elazığ'da 28 Mart 2019'da evinde ölü bulunan Kazakistan uyruklu Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi 2'nci sınıf öğrencisi Yeldana Kaharman'la ilgili söyledikleri de dikkat çekiciydi.

Peker, 'Mehmet Ağar ve Pelikancıların gerçek yüzü (Ödeşmek Adettendir)' ifadelerinin yer aldığı videoda, eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'ın oğlu AK Partili milletvekili Tolga Ağar'ı işaret etti: “Tolga Ağar'ın bir kız arkadaşı var Kırgız ya da Kazak uyruklu. Kızcağız jandarmaya gidiyor, 'Tolga Ağar bana tecavüz etti' diye. Kız şikâyet ediyor. Daha sonra kızı helikopterle aldırıyorlar. Kız ertesi gün ölü bulunuyor. Orada bir garipcağız öldü, herkes biliyor kimse sesini açmıyor.”

JANDARMA YALANLADI

Bu sözler üzerine Jandarma Genel Komutanlığı açıklama yaptı. Peker'in Mehmet Ağar'ın oğlu Tolga Ağar hakkındaki ifadelerini yalanlayan jandarma, Yeldana Kaharman'ın 'jandarmaya herhangi bir müracaatının kesinlikle söz konusu olmadığı gibi helikopterle aldırılmasının gerçek dışı olduğunu' ifade etti. Yaşanan bu sürecin ardından Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı da bir açıklama yaptı. Savcılık ise Yeldana Kaharman'ın intihar sonucu boğularak öldüğü ve kimsenin intiharda etkisinin bulunmadığını söyledi.

TOLGA AĞAR KONUŞTU...

Kaharman'ın ölümüyle ilgili ismi geçen AK Parti Elazığ Milletvekili Tolga Ağar da açıklamalarda bulundu. Ağar suçlamaları reddederken, konunun adli makamlarca soruşturulduğunu ve hukuki sürecin tamamlandığını savundu: “Konunun şahsımla uzaktan yakından ilgisi bulunmamaktadır. Buradaki kurnazlık, siyasi husumet içerisinde olunan çevrelerin iftirasına destek vereceği ümididir. Daha düne kadar kendisine hakaret ederek itibarsız şahıs muamelesi yapanların, amaç siyasette malzeme olarak kullanma olunca, konu ile ilgili hiçbir araştırma, soruşturma lüzumu görmeksizin, hevesle üzerine atlamalarını derin bir üzüntü ile karşılıyorum.”

Kaharman'a ait otopsi raporları da gazeteci Baransel Ağca tarafından Twitter'da yayımlanmıştı. Ağca'nın paylaşımlarının ardından dikkat çekici bir gelişme daha yaşandı: Hakkında soruşturma başlatıldı.

'MİLLETVEKİLİNİ DARP ETTİRDİM'

Peker'in bir diğer açıklaması ise karakolda darp iddiaları oldu. Bu kez yayımladığı videoda "Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ve kızı Sümeyye Erdoğan hakkında hakaretler ettiği için" eski AK Parti Milletvekili Feyzi İşbaşaran'ı karakolda avukatına darp ettirdiğini açıkladı. İşbaşaran ise Peker'e Twitter hesabından yanıt vererek "Senin 'Dövüşçü' diye gönderdiğin sahte diplomalı avukatın, Beyoğlu Emniyet Amirliğine polis yardımı ile içeri alındı, bana bir tekme attı ve benden iki tokat yiyip yere düştü. -Benim kemiklerim falan kırılmadı, adamın 4 saat tutulduğu odada altına işedi, temizlemek polise kaldı” diye konuştu.

SİYASETÇİLER DE TARTIŞMAYA KATILDI

Yaşanan bu gelişmelerin üzerine CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu'nun Peker ve devletle ilgili yaptığı açıklamalardan bazı bölümler şöyle:

"Devleti yönetememe. Bazı çevrelere teslim olma. Değişik mafya örgütleri var Türkiye'de, bunlar zaman zaman bir araya geliyorlar, zaman zaman da çatışma içindeler. Sedat Peker, yurt dışına giderken bunlar ne kadar suçlu olup olmadığını bilmiyorlar mıydı? Biliyorlardı. Pasaport verildi mi? Verildi. Gönderildi mi? Gönderildi."

"Bir başka mafya lideri, bir ülkenin siyasal partisinin lideri olan bir kişi tarafından hapishanede ziyaret edildi mi? Edildi. Serbest bırakıldı mı? Bırakıldı? Onunla ilgili özel düzenleme yapıldı mı? Yapıldı. Eski bir İçişleri Bakanı bunlarla beraber bir fotoğraf verdi mi? Verdi. Şimdi kendi aralarında kavga var ve devlet seyirci. Garip olanı bu. İçişleri Bakanı, bu tartışmalara sadece seyirci. . Yeraltı örgütlerini engellersiniz. Eğer siyasetçi ile mafya el le tutuşursa, bunlar bir araya gelip de kendi sorunlarını bir şekliyle mafya aracılığıyla Türkiye farklı bir sürecin içine evrilmiş olur. Yaşadığımız tablo da maalesef budur."

İYİ PARTİ LİDERİ: SAVCININ HAREKETE GEÇMEMİŞ OLMASI ÇOK KÖTÜ

İYİ Parti Lideri Meral Akşener de tartışmalara katılan başka bir isim oldu. Akşener konuyla ilgili, “İddialar çok vahim. Ortaya çıkanlar tam bir rezalet” yorumunda bulundu. Bu iç içe geçmişlik, hele kokain meselesi. Bir devletin derini, sığı olmaz. Devlet devlettir, kanundur, hukuktur, demokrasidir, kurumdur kurallardır. Ben 8 ay bakanlık yaptım en alengirli dönemde benim hiç böyle bir bilgim olmadı. Birileri birilerini takip etse bile sen bilmezsin sen siyasetçisin. Bir savcının şu ana kadar harekete geçmemiş olmadığına da baktığınız zaman iş çok kötü."

İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı Aytun Çıray da, "Sedat Peker'in iddiaları Susurluk yanında solda sıfır kalır. Bu iddialar, TBMM'de araştırılmayacaksa ne araştırılacak?" sorusunu sordu.

DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu ise devleti yönetenleri eleştirdi. Yeneroğlu, "Hukuk Devletinin Felç Edilmesi Çetelere Alan Açmış, Ülke Tekrar 90’lara Dönmüştür" dedi.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI KILIÇDAROĞLU'NA YANIT VERDİ

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise, Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına tepki gösterdi. Soylu yaptığı açıklamada, “Bir ülkede ana muhalefet partisi genel başkanı, Kırmızı Bülten talep edilen organize suç örgütü yöneticisinin, güvenlik güçlerimize yönelik iftira ve akla sığmayan ithamlarına sığınarak siyaset yapar mı? Acizlik, çürümüşlük. Mafyaya neler yaptığımızı, nasıl çökerttiğimizi, bu bağırtıların neden çıktığını sorarsan anlatırım. Mafya konusunda tek yapamadığımız, her seçim kaybeden siyaset mafyasının, Türk siyasetine musallatlığına çaresiz kalmaktır."

Soylu, Akşener için de, “6 ay yaptı İçişleri Bakanlığı, stajyer İçişleri Bakanı. Kimse kusura bakmasın. Ben siyaset meydanına çıkarsam bu tip sözler ağzımdan ağır çıkar. Biz Akşener’i iyi tanırız. O da bizim kendisini iyi tanıdığımızı bilir” ifadelerini kullandı.

TİP Milletvekili Barış Atay da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun bu açıklamaları üzerine sosyal medya hesabı üzerinden paylaşımda bulundu. Atay, "Sedat Peker'e koruma polisi verilmesini neden onayladın? O sırada Peker’le ilgili ne gibi soruşturmalar vardı?" diye sordu.

AĞAR: YALIKAVAK MARİNA'NIN SAHİBİ DEĞİLİM

Peker'in açıklamalarına son yanıt ise bugün Mehmet Ağar'dan geldi. Ağar, iş insanı Mübariz Mansimov tehdit ederek “marinaya çöktüğü”nü iddia eden Peker'in açıklamaları için, 'Dokunulmazlığım yok, devlet beni araştırabilir' dedi. Bodrum Yalıkavak Marina'nın "sahibi değil profesyonel yöneticisi olduğunu" söyleyen Ağar, kendisi orada olmasa mafyanın marinanın mafyanın eline geçeceğini savundu. (HABER MERKEZİ)