Şehr-i Amed'e kitap fuarı geldi

Hiç abartısız yazıyorum: Kitap fuarının yakıştığı birkaç şehirden biridir Diyarbakır. Bugüne kadar açılan fuarların hiçbiri yayıncıları hayal kırıklığına uğratmadı. Hep sorunsuz mu geçti kitap fuarları? Elbette hayır. Kimi sıkıntıların olmaması hayatın olağan akışına aykırı. Ama şu var: İzleyebildiğim fuarlara Diyarbakırlı kitap okuru hep rağbet etti ve yazarını yalnız bırakmadı. Hem imza gününde hem de söyleşilerde.

Bir keresinde, Gültan Kışanak ile Fırat Anlı'nın belediye eşbaşkanı görevinde bulunduğu sırada, kitap fuarı Sümerpark'ta ve çadırların içinde gerçekleşmişti. Fuarı Büyükşehir Belediyesi organize ediyordu ve uygun olmayan koşullara rağmen en keyifli fuarlardan biri gerçekleşmişti. Şimdi düşününce, bunun iki nedeni vardı galiba: Birincisi, Sümerpark ulaşılması kolay bir lokasyondaydı. İkincisi ve en önemlisi, TÜYAP organizasyondan çekilince şehir, kendi olanaklarıyla bir çalışma yürütmüş ve bu, şehir ahalisi tarafından desteklenmişti. Bunun kıymeti, kuşku yok ki tartışılmaz.

Sonra geçen yıl TÜYAP bir kez daha Diyarbakır'da kitap fuarı düzenlemekten çekildi. Bu kez belediyeleri kayyım yönettiği için kitap fuarını Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası düzenledi. Fuarı ziyaret eden insan sayısı bir kez daha herkesi şaşırttı.

*
Diyarbakır Kitap Fuarı bu yıl TÜYAP ve Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliği, DTSO'nun da katkısıyla Mezopotamya Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'nde açıldı. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ulaşımı kolaylaştırmak için otobüs seferlerini artırdı.

Bu yıl fuara 216 yayınevi stant açtı ve 400'ü aşkın yazar ve şair, okurlarıyla imza günlerinde ve söyleşilerde buluşacak.

Fuarın açılışı cumartesi günü yapıldı. Açılışına katılamadığım fuara ikinci gün gittim. Fuar alanındaki devasa otoparkın dolu olması, fuar alanının dolu olduğuna dair kuvvetli bir işaretti.

Fuar alanı, tahmin ettiğim gibi, kalabalıktı. Büyük yayınevlerinin bir kısmı da stantlarıyla fuardaki yerini almıştı. Şahsen kıymet verdiğim bazı yayınevleri ise fuara katılmamıştı. Bu üzücü bir durumdu elbette. Ama birçok yayınevi, diyelim İstanbul Kitap Fuarı'na da, ekonomik nedenlerle katılmamıştı. Ekonomik koşullar, kitaba ve sanata da uzaklaştırıyor insanı. Ekonomik kriz zamanlarında insanlar en önce kitaptan, sinemadan ve diğer kültür sanat etkinliklerinden uzaklaşıyor maalesef.

Fuar alanında stantlar arasında kitapları inceleyerek dolaşan ya da çıkışta rastladığımız insanların ellerindeki poşetler dolu dolu değildi. Fuarın ilk iki günü, insanların kitapları keşfetme günü olarak değerlendirilebilir. Hangi kitapları alacağını, kitapların fiyatını ve bütçesini ölçüp biçeceği günler... Yine de kalabalık, en azından yayıncılar için umut verici. Bir de 8 Aralık'a kadar devam edecek fuar, bu nedenle insanlar kitap alma işini ağırdan alıyor olabilir.

Benzer izlenimi fuara katılan yayıncılardan da duyduk. Açılışın yapıldığı ilk gün, alışılmadık biçimde sakin geçmiş. İkinci gün yayıncıların yüzü gülmeye başlamış.

İstanbul'dan gelen Öteki Yayınlarının standında Hayri K. Yetik ve Yeşim Zuhal kitaplarını imzalıyordu. Zuhal, son kitabı "Ölesiye Bir Günde" adlı kitabını imzaladı benim için. Yetik ise diğer kitaplarının yanı sıra yeni inceleme kitabı ile katılmıştı fuara: "Bir Dâva Edebiyatı-Mehmed Uzun'un Yazarlığı". Kürtçe edebiyatın mihenk taşlarından Mehmed Uzun'un edebiyatını Yetik'in kaleminden okumak keyifli olacak.

Bu arada, Ocak ayında entelektüel tartışmaların yürütüleceği "Öteki Eleştiri" adlı bir derginin hazırlıklarının yapıldığını da Öteki Yayınları'nın standında haber aldım.

*
Kürtçe kitap yayımlayan yayınevlerinin sayıları her yıl daha mı artıyor? Bu sevindirici durumu fark etmek için fuar alanında küçük bir tur atmak yeterli. İrili ufaklı yayınevleri, her adımda karşınıza çıkacaktır. Kürtçe okuyabilen herkes, en azından bir moral selamı vermek için küçük yayınevlerine uğramalı, diye düşünüyorum. Çünkü bu yayınevlerinden çıkan kitapların okura ulaşması, ekonomik engellerden dolayı çok kolay olmuyor.

Sırf ticari bir kazanç hedeflemeden Diyarbakır Kitap Fuarına katılan Belge ve Aras yayınevleri de es geçilmemeli.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı da fuarda stant açmış. Stantta, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından yayımlanan ve kentin tarih ve kültürünü tanıtan kitaplar bulunuyor. Şöyle bir göz atınca, "Bu kitaplar ne vakit basıldı ve benim neden haberim olmaz" diye düşünüyor insan. Diyarbakır'ın tarihi ve kültürü ile ilgilenen insanlar, bu standa da uğramalı.

Büyük yayınevlerinin açtığı stantlar kalabalıktı. Bunlarla ilgili ayrıca cümle kurmaya gerek yok sanki. Kitap okuru, büyük yayınevlerinden alacağı kitabı günler önceden belirlemiş gibi geliyor bana.

Kitap temin etmenin imkanları çoğaldı ve hatta oldukça kolaylaştı. Ancak binlerce kitabın arasında dolaşmanın, kitapların sayfalarını karıştırmanın hatta kitabın kokusunu içine çekmek ancak kitap fuarında mümkün olabilir. Bu nedenle hem Diyarbakırlı okurun hem de çevre illerdeki okurun kitap fuarını boş bırakmayacağını düşünüyorum.

Diyarbakır Kitap Fuarı 8 Aralık'a kadar devam edecek. Bu süre içinde özel söyleşiler ve haberler yapmaya, fuardan güzel fotoğraflar paylaşmaya çalışacağız.