YAZARLAR

Semicenk, Müslüm Gürses ve batık gemiler

Semicenk geldiği noktada kalıcılığı nasıl sağlayacak? Yarattığı persona bugün varken, yarın da kabul görecek mi? İşte tüm bu soruların yanıtı 2019’da Müslüm Gürses’le özdeşleşen şarkıları, onun duygusuyla dinleyicisine aktarmaya çalışan Cenk Baş’ın müzikal yeteneğinde ve doğallığında gizli…

Cenk Baş, 2019 yılında henüz 21 yaşındayken, “O Ses Türkiye” yarışmasına katıldı. Müzik eğitimi almış, ses rengiyle dikkat çeken, geleceğe yönelik hayalleri olan, Müslüm Gürses’e hayranlığını gizlemeyen ve yarışmada görece başarı yakalamış bir isimdi Baş…

Yarışmanın ardından televizyon dünyasının itici gücü ve programın popülerliğiyle bir ivme kazanması beklenen genç şarkıcı için işler pek de umduğu gibi gitmedi. Çünkü, popüler kültür içinde yer edinecek personadan ve müzik endüstrisinin ihtiyaç duyduğu ‘ses’ten uzaktı.

Yarışmanın ana akışında yer alan ve hemen hemen her bölüm bir yarışmacıya söyletilen kültleşmiş şarkıların yorumlarıyla bir yere kadar gelebilmiş ancak asıl beklenen çıkışı yapamamıştı. Televizyonun şaşaalı dünyasında bir isim daha unutulup gitmişti…

Durumun farkında olan şarkıcı, aradan geçen yıllarda önce ‘Cenk Baş’ isminden vazgeçti, sonrasında ‘Semicenk’ oldu ve bu kez rüzgâr arkasından öyle bir esti ki yaptığı her şarkı dijital platformlarda rekor dinlenmelere ulaştı. Peki, ‘Cenk Baş’ı yenen ‘Semicenk’in başarısının sırrı neydi?

YENİ BİR PERSONA: SEMİCENK

Sanatçının persona yaratması, genellikle bir kimlik oluşturma amacı taşır. Semicenk’in yarattığı yeni kimlik, sanat yolculuğundaki kişisel özelliklerini ve sanatsal kavrayışını, kültür endüstrisinin ihtiyaç duyduğu hizaya yakın noktada şekillendirdi.

Semicenk doğal bir yeteneğe sahipti ve şanslıydı; çünkü, piyasa şartları altyapı üzerine okunan arabesk sözler için çok uygundu. Prodüktörlerin “tuttu” dediği formül üzerinde eğreti durmuyordu. Şanslıydı, çünkü sosyal medya için aranan taze kandı. Yapım şirketleri de yeni personanın yaratımında sosyal medyanın ne kadar önemli olduğunun farkındaydı. Dünya artık değişmişti, televizyonun gücü zayıflıyordu ve yerine yeni iletişim aracı olan sosyal medya gelmişti. Tiktok, Instagram ve son olarak X derken, sanat kısacık bir “reels” videosuna sığıyordu. Akılda kalıcı bir melodi, dillere pelesenk olan bir nakarat, yüksek bütçelerle yapılmış dijital reklam stratejileri ve biraz da şansın yaver gitmesiyle bir anda herkes ünlü olabilirdi!

Semicenk, müzikal yeteneği ve yapımcıların “ticari” zekasıyla piyasadaki başka isimlerden ayrıştı ve kendi pozisyonunu sağlamlaştırdı.

KADER BU: BATIK GEMİ…

Genç isim ilk günden itibaren “viral” olan şarkılarıyla bir anda kendi hayran kitlesini yaratmayı başardı ve adı günden güne yayıldı. Semicenk’in yakaladığı bu ivme beraberinde ticari başarıyı da getirdi. Artık o müzik listelerinin en başındaydı ve bir pazar değeri vardı! Belki müziğe ilk başladığı noktadan savruldu, belki hayalindeki müzikten uzaklaştı ama bugün bakınca piyasayı domine eden, dijital mecralarda en çok dinlenen Türkiyeli sanatçı unvanını elde etti.

SEMİCENK-MÜSLÜM GÜRSES VE GERİLİM HATLARI…

Peki, Semicenk geldiği noktada kalıcılığı nasıl sağlayacak? Yarattığı persona bugün varken, yarın da kabul görecek mi? İşte tüm bu soruların yanıtı 2019’da Müslüm Gürses’le özdeşleşen şarkıları, onun duygusuyla dinleyicisine aktarmaya çalışan Cenk Baş’ın müzikal yeteneğinde ve doğallığında gizli…

Müslüm Gürses’i bugün unutulmaz yapan, yaşamının son yıllarında alabildiği sanatsal risk ve sadece yeteneğine güvenerek kaydettiği farklı türlerdeki albümleri oldu. Piyasayı, üzerine dikilen elbiseleri elinin tersiyle itti. Zaaflarıyla, hatalarıyla bildiği yoldan yürüdü.

Sesin rengiyle, içindeki müzik coşkuyla Semicenk bunu niye yapamasın ki? Hep birlikte izleyeceğiz…

Havadisler

  • Memleketin kıymetli şairi Sennur Sezer anısına bu yıl dokuzuncu defa düzenlenen Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri’nde öykü dalında Cansu Selçuk Çağlar ‘Biz Varmış İz Yokmuş’ dosyasıyla, Mehmet Sait İmret ise ‘İnsanı Çıkar Aradan’ adlı şiir dosyasıyla ödüle layık görüldü. Çağlar ve İmret’in kitapları çok yakında Manos Yayınları etiketiyle okurla buluşacak. Dilerim, yazdıkları okur katında karşılık bulur, ilgi ve merakla takip edilir.
  • Hikmet Hükümenoğlu’nun yeni romanı ‘Sonra Gözler Görür’ bir polisiye. ‘Harika Bir Hayat’la türün imkanlarına göz kırpan Hükümenoğlu bu kez daha derinlere inerek bizi sıkı bir okumayla başbaşa bırakıyor. Ekim’de, Can Yayınları etiketiyle raflarda!

Herkese horoz şekeri tadında, serin ve sakin bir Pazar dilerim…