'Sessiz Ayakkabılar Yürüyüşü'

Bireysel silahlanma konusunda farkındalık yaratma amaçlı “Sessiz Ayakkabılar Yürüyüşü”  toplumun ve ayrıca silahlı ya da silahsız şiddetin mağduru olanların sesi olmuştur.

Fotoğraf: DHA
Google Haberlere Abone ol

Her yerde şiddet var ve sokaklar savaş alanına dönmüş gibi. Batıda düello, doğuda pusu kültürü vardır ama artık pusuya da gerek görülmüyor. Çocuklarının gözü önünde anneler, ailelerinin gözleri önünde yaşlılar, kadınlar linç ediliyor, dövülüyor, bıçaklanıyor, kurşun yağmuruna tutuluyor. Sevgi, saygı, hoşgörü, uzlaşma, empati gibi kavramlar unutulmuş.

Tüm bu olaylar için önemli bir nedenin bulunması da söz konusu değil. Örneğin trafikteki bir tartışma, komşular arasındaki bir sorun, kiracı ev sahibi çekişmeleri, alacak-verecek ilişkileri, yan bakmak, çocuğunu görmek istemek, boşanma hakkını kullanmak bile yeterli. 

Şimdi 15 yıl önce vahşice öldürülen Münevver Karabulut cinayeti ile ilgili cezaevinde intihar eden Cem Garipoğlu'nun mezarının açılmasını beklerken, 8 yaşındaki Narin’in katillerinin belirlenememesine isyan ediyoruz. Ayrıca bir yandan da Tekirdağ’da 2 yaşındaki Sıla bebeğin dövülüp, cinsel saldırıya uğraması olayı canımızı yakıyor.

TÜİK’in yayımladığı “Güvenlik Birimine Gelen veya Getirilen Çocuk İstatistikleri 2023” raporuna göre, son 3 yılda Türkiye’de 85 bin 314 çocuk cinsel suç mağduru olmuş.

1 Temmuz 2021’de İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmemizden bu yana geçen 3 yılda, İstanbul Sözleşmesi'nin kadınlar için ne kadar hayati olduğu verilerimizle görünür oldu. 2024 Haziran ayında 41 kadın cinayeti, 25 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti. Bu şu ana kadar yaşanan en yüksek kadın cinayeti verisi oldu. Bir gecede İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmemizden bugüne kadar olan süreçte her yılın ilk 6 ayına baktığımızda kadın cinayeti sayısının arttığını görüyoruz. 2021’in ilk 6 ayında 131, 2022’nin ilk 6 ayında 164, 2023’ün ilk 6 ayında 147, 2024’ün ilk 6 ayında ise 205 kadın öldürüldü.

Kadınların çıplak fotoğraf ve videolarını elde edip şantaj yapanlar giderek çoğaldı. 2023 yılında Düzce'de hakkında dolandırıcılıktan 78 suç ile 40 aranma kaydı olan hükümlü yakalanmıştı. 19 yaşında ve 26 kez şuç kaydı olan biri yani bir suç makinası İstanbul’da 27 yaşında Şeyda Yılmaz adında bir kadın polisin yaşamına son verdi. Gaziantep’te 57 suç dosyası olduğu iddia edilen şahsın da yer aldığı grup, ellerinde silahlarıyla sokağa çıkarak hasımlarını tehdit etti. Kaydettikleri videoda hasımlarına tehditler savuran şüpheli şahısların , "Hani sokağa çıkamıyorsunuz, tuşa basmakla tetiğe basmak aynı mı" dediği duyuldu.

Çok fazla suç kaydı olan binlerce kişinin sokaklarda gezdiği bir gerçek. Çünkü caydırıcı bir infaz sistemimiz yok.

Marquis de Sade’nin “Cezasız kalmış ilk suç kadar cesaretlendirici bir şey yoktur” sözünü unutmamak gerekir.

BİREYSEL SİLAHLANMA

Tüm bu şiddet ve cinayet olaylarında bireysel silahlanmanın ne kadar önemli olduğunu da görmezden gelemeyiz.

Çehov’un dediği gibi: "Eğer (bir oyunun) ilk bölümünde 'duvarda bir tüfek asılı' diyorsanız, ikinci veya üçüncü bölümde o silah patlar.” O halde silah duvarda asılı, belimizde takılı olmamalıdır.

2017 yılında DHA'nın sorularını yanıtlarken "Türkiye’de bireysel silahlanma, binlerce kişinin düğünde halay çekerken, asker uğurlamalarında yolda yürürken, parkta oynarken, balkonda otururken, evde uyurken ölümüne neden oldu. Son günlerde olağanüstü artış gösteren kadın ve çocuk cinayetlerini bu bireysel silahlanma kolaylaştırıyor. İnsanlar artık internetten, tişört seçer gibi silah seçiyor. O silahın bir gün patlayabileceğini, en yakınındaki canı alabileceğini bile bile 'satın al' tuşuna basıyor.” demiştim.

İnternetten bile bir tık ile silaha ulaşabilme olanağı nedeni ile her geçen gün ruhsatsız silah alanların sayısı çoğalıyor.

İçişleri Bakanlığı verilerine göre; 1 Ocak-20 Eylül 2024 arasında 7 bin 984'ü kurusıkı olmak üzere 49 bin 879 tabanca, 17 bin 884 av tüfeği ve 1369 uzun namlulu silah olmak üzere toplam 69 bin 132 ruhsatsız ele geçirildi

Umut Vakfı'nın hazırladığı ‘Türkiye Silahlı Şiddet Haritası Raporu’na göre her yıl silahlı vakalar ve cinayetlerde silah kullanımı yüzde 3-5 oranında arttı. Şu anda Türkiye’de 36 milyon civarında ruhsatsız silah var.

Yine ‘Türkiye’nin Silahlı Şiddet Haritasına' bakıldığında: 2014 yılından bugüne geçen 10 yılda toplam 34 bin 197 silahlı şiddet olayının medyaya yansıdığını ve bu olaylarda toplam 21 bin 434 kişinin öldüğünü, bazıları ağır 31 bin 207 kişinin de yaralandığını görmekteyiz.

Bu duruma göre öncelikle suçlular için etkin ve caydırıcı bir infaz sisteminin uygulanması, suç makinası haline gelmiş, suç kaydı çok olan, kişilik ve psikolojik sorunları olanların sokaklarda değil, topluma kazandırılacak merkezlerde olmaları zorunlu olduğu gibi, bireysel silahlanmayı önlemek de zorunludur.

Tüm bu nedenlerle Umut Vakfının 28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü'nde Levent Meydanında Beşiktaş Belediyesinin katkıları ile düzenlediği şiddetin her türlüsüne karşı koyulması ve bireysel silahlanma konusunda farkındalık yaratma ayrıca hepimizin karamsarlığa, yılgınlığa, umutsuzluğa düşmemizi önleme amaçlı “Sessiz Ayakkabılar Yürüyüşü”  toplumun ve ayrıca silahlı ya da silahsız şiddetin mağduru olanların sesi olmuştur.

*Emekli İstanbul Hakimi