Kartpostallardaki tatil: Kiklad Adaları
‘Yunan Adaları’ hayalinizi nihayet gerçekleştireceksiniz. Bütçe tamam, iş yerinden izin alındı. Fakat plan yapmak için bilgisayar başına oturduğunuzda onlarca adanın arasında kayboldunuz, değil mi? Üzülmeyin, hangi adaya niye gidilir, hangi plajda yüzülür, DUVAR sizin için derledi.
Beril Köseoğlu [email protected]
DUVAR - ‘Yunan adası’ deyince hayalinizde yamaçtan günbatımına bakan mavi panjurlu beyaz evler, mavi kubbeli kiliseler ve daracık sokaklar canlanıyorsa sizi Kikladlara alalım. Yaklaşık 220 adadan oluşan Kikladların adı, Yunanca ‘çember’ anlamındaki ‘cyclos’ sözcüğünden geliyor. Antik Yunan’ın kutsal adası Delos’u çevreliyorlar. Türkiye’de ‘Çember Adaları’ diye bilinmelerinin sebebi de bu.
O ADADAN BU ADAYA ‘HOPLAMAK’ ÇOK BASİT
Atina-Girit arasında bulunan Kiklad Adaları, bütün Yunan adaları arasında en turistik olanları. En rahat ulaşım yöntemi, Atina’dan uçak veya feribota binmek. Mikonos, Naxos (Nakşa), Paros, Santorini, Syros ve Milos’ta havaalanı var. O adadan bu adaya zıplamak zahmetli değil, hepsi birbirine feribotla bağlı. Yeter ki rezervasyon yapın. Feribot saatlerinin mevsim ve yoğunluğa göre değişebildiğini unutmayın. Kikladların en çok turist çekenleri Santorini, Mikonos, Naxos, Paros, Ios, Milos, Folegandros ve Amorgos.
GERÇEK BİR ROMANTİZM ‘KLİŞESİ’: SANTORİNİ
Santorini'nin (Santoron) ikinci büyük köyü Oia’da mavi-beyaz evlerin ve kiliselerin üzerinden görülen günbatımı, dünyanın en meşhur manzaralarından biri. ‘Romantik’, ‘muhteşem’, büyüleyici’ gibi sıfatlarla anılan Santorini, ‘balayı adası’ olarak da biliniyor.
Meşhur manzarasını 3 bin 700 yıl önce merkezinde meydana gelen volkanik patlamaya borçlu. Ancak bu nedenle sahip olduğu kendine özgü toprak ve kaya yapısı, plajlarına eksi puan olarak dönmüş… Fiyatlar ancak Oia’dan uzaklaşıp doğuya gittikçe ‘normalleşiyor’.
• Bol bol yokuş tırmanmaya hazırlıklı olun.
• Asıl amacınız denize girmekse plajları değil tekne turlarını tercih edin, dalış yapın.
• Tıpkı Pompeii gibi volkan küllerinin altında kalmış Akrotiri antik kentini gezin.
• Teleferik veya eşekle yamaca çıkıp gün batımını izlemeden dönmeyin.
‘HER ŞEY DAHİL’ YUNAN ADASI: MİKONOS
'Parti adası’ olarak bilinir ama denizi ve plajları da bir o kadar meşhur. Kübik beyaz evleri, sayısız kumsalı, dalış turizmi, müzeleri, 400 farklı kilisesi, günbatımı manzarası, sabaha kadar süren gece hayatı ve her bütçeye hitap eden pansiyonlarıyla, en ‘her şey dahil’ Yunan adası.
• ‘Parti insanı’ysanız veya ‘çıplaklar kampı’na merakınız varsa Paradise ve Super Paradise plajlarında, daha sakin bir deniz günü için Agios Ioannis plajında kulaç atın.
• Yel değirmenlerinin yanında güneşi batırın, hemen aşağıdaki Little Venice’de (Küçük Venedik) bir akşam yemek yiyin.
• ‘Kutsal’ Delos Adası’ndan getirilen eserlerin sergilendiği arkeoloji müzesini gezin.
Yunanistan’ın en ünlü yapılarından biri olan, ilki 14. yüzyılda inşa edilmiş beş ‘yapışık’ kilisenin oluşturduğu Paraportiani Kilisesi’ni görün.
APOLLON’UN KUTSAL ADASI: DELOS
Güneş tanrısı Apollon ile ikiz kardeşi olan Ay tanrıçası Artemis’in ‘doğum yeri’; MÖ 2000’lerde dünyanın en önemli limanlarından biri; dönemin demokrasi ve ticaret merkezi… Mitoloji, arkeoloji ve tarihe merakınız varsa, Mikonos’ta da kalıyorsanız, günübirlik bir turla yarım saat mesafedeki Delos’a mutlaka gidin. İlk kazıların 1872’de başlatıldığı ada, bugün açığa çıkarılmış tapınakları, heykelleri, mozaikleri ve antik tiyatrosuyla bir açık hava arkeoloji müzesi. Delos, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alıyor ve adada sadece arkeologlar ile güvenlik birimlerinin konaklamasına izin veriliyor.
HER YAŞA, HER BÜTÇEYE UYGUN: NAXOS (NAKŞA)
Kikladların en büyüğü. Deniz yoluyla geliyorsanız, M.Ö. 6. yüzyıldan kalma Apollon Tapınağı’nın kapısı (Portara) sizi limana girişte selamlıyor. Yamaçta Venediklilerin Ortaçağ’da inşa ettiği kale ve daracık sokaklardaki Venedik evleri göze çarpıyor. Dağları, verimli yeşil alanları ve doğal ürünleriyle ünlü. Antik dönemden bu yana kendi kendine yetebildiği için, plajlarını turizme yeni açıyor. Yani Nakşa doğal güzelliklerini koruyabilen, turistten çok yerli görebileceğiniz, çoluk-çocuk uygun bütçeli bir deniz-güneş tatili geçirebileceğiniz nadir adalardan biri.
• Upuzun Agios Prokopios Plajı’nın turkuaz sularına kendinizi atın; Grotta Plajı’nda dalış yapın.
• Zorba’nın yazarı Nikos Kazancakis’in eski okulunun ev sahipliği yaptığı arkeoloji müzesini gezin.
• Zeus’un bir mağarasında yetiştiğine inanılan Zas Dağı ve çevresinde yürüyüşe çıkın.
• Taptaze ürünlerle hazırlanmış her tür yemeğin tadına bakın.
SU SPORLARINI SEVENLER BURAYA: PAROS VE ANTIPAROS
Kikladların ‘yükselen yıldızları’… Gece hayatı, restoranları ve plajlarıyla yeni Mikonos olma yolunda ilerleyen Paros ve akvaryum gibi denizi için günübirlik geçilebilen Antiparos, son yılların en popülerleri. Özellikle denizle haşır neşir olmak isteyenlerce tercih ediliyor. Paros, Helenistik heykel sanatının başyapıtlarında kullanılan mermeriyle ünlü. Semadirek Kanatlı Zafer Heykeli de, Medici Venüsü de Paros mermerinden yapılmış. Adanın binlerce yıldır geçim kaynağı olan bu mermer, Atina’daki Parthenon’un çatı süslemelerinde ve Napolyon’un mezarında da kullanılmış.
• Her yıl Dünya Yelken Sporu Şampiyonası’na ev sahipliği yapan Chrissi Akti’de (Altın Plaj) kendinizi su sporlarına verin; cam gibi bir denizde ‘nudist’ takılmak isterseniz Laggeri Plajı’na gidin.
• Milyonlarca kelebeğin çiftleştiği Petaloudes’i (Kelebekler Vadisi) görün.
• Bizans İmparatoru Konstantin’in annesi Azize Helena’nın MS 326’da yaptırdığı Ekatontapyliani Kilisesi’ni (100 Kapılı Kilise) gezin. Kilisenin 100’üncü kapısı bulunduğunda İstanbul’un Yunanistan’ın olacağına inanılıyor...
• Oyuncu Tom Hanks ile Madonna’nın villa sahibi olduğu Antiparos’a 15 dakikalık bir deniz yolculuğuyla geçin; hatta bir gece konaklayın…
SONSUZ PARTİLERİN ADASI: IOS
Sadece 110 kilometrekarelik bir alana ama onlarca ünlü plaja sahip. Kikladların en kalabalık ve turistik adalarından biri olan Ios, sabaha kadar eğlenmek isteyen gençlerin mabedi…
• Palakoto Köyü’nde Homeros’a ait olduğuna inanılan mezara tırmanın, manzaranın keyfini sürün.
• Mylopotas Plajı’nın kalabalığından kaçmak için Yialos ve The Big Blue filmin bazı sahnelerinin çekildiği Manganari’yi tercih edin.
• Yel değirmeni manzarası eşliğinde güneşi batırın; küçüklü büyüklü gece kulüpleri ve barlarda çoğu adaya özgü kokteylleri deneyin.
EGE’DEKİ VENEDİK: SİROS
Birçok Yunanın Kikladlarda turistlerden kaçmak için tercih ettiği ada. 19. Yüzyılda Yunanistan’ın en önemli limanıydı. Bugün de Kiklad Adaları’nın başkenti. Venedik kolonisi günlerinin damga vurduğu, İtalyan esintili bir mimarisi var.
• Neo-klasik bir mimariye sahip merkezini, Ermoupolis’i keşfedin; buzuki eşliğinde bir akşam yemeği yiyin.
• Sanayi Müzesi’ni gezin.
• Galissas’ta denize girin.
• Siros lokumunun mutlaka tadına bakın.
İÇİNDEN DENİZ GEÇEN PAMUKKALE: MİLOS
Volkanik geçmişine borçlu olduğu kayalıkları, kaplıcaları, bembeyaz kaya yapısıyla tezat oluşturan mavi-yeşil deniziyle meşhur. Bugün Louvre Müzesi’nde sergilenen Milo Venüsü heykelinin 1820’de bir köylü tarafından bulunduğu ve İstanbul’a gidecek bir gemiye yüklenmişken son anda Fransızlar tarafından satın alındığı ada…
• ‘Sıradışı’ sıfatını hak eden onlarca plajdan Pamukkale ‘esintili’ Sarakiniko’yu ve Kleftiko’yu görmeden dönmeyin.
• Tekne turuna çıkın.