Sezgin Tanrıkulu: Tahir Elçi davasında isteksiz bir yargılama yapılıyor

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Tahir Elçi davası duruşmasına katıldı. Tanrıkulu, duruşmanın ardından mahkemenin tavrını eleştirdi ve "Yasak savma babında bir yargılama yapılıyor" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Tahir Elçi duruşmasını izleyen CHP Diyarbakır Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili Sezgin Tanrıkulu duruşma sonrası açıklama yaptı.

Tanrıkulu, "Mahkemenin tek başına keşif kararı vermemesi ve bunu reddetmesi bile aslında bu davada adalete ulaşmak istenmediğinin bir göstergesi. Son derece isteksiz, yasak savma babında bir yargılama yapılıyor maalesef. 12 Haziran'da yine burada olacağız ve gerçek failler ortaya çıkana kadar da bu olayın, bu siyasal suikastın takipçisi olacağız" ifadelerini kullandı.

Tanrıkulu, açıklamasında şunları söyledi:

"Diyarbakır Barosu Başkanımız Tahir Elçi’nin siyasal bir suikasta kurban edilişinin üzerinden yaklaşık 9 yıla yakın bir zaman geçti. Bugün duruşma yapıldı ve biraz önce duruşma da sonlandı, 12 Haziran tarihine ertelendi. Önceki oturumda mahkeme esas hakkındaki görüşünü hazırlaması için dosyayı Savcılık Makamına tevdi etmişti ancak Savcılık Makamı mutalasını hazırlamadı,  hatırlayamadı. Dosyanın karmaşık ve kapsamlı olmasını gerekçe gösterdi, bu nedenle duruşma 12 Haziran'a ertelendi.

Türkan Elçi, Diyarbakır Barosu davaya müdahiller, Tahir Elçi'nin yakınları davaya müdahiller. Avukatlar talepte bulundular, Diyarbakır Barosu Başkanımız talepte bulundu ve bugüne kadar tevsi tahkikat taleplerinin mahkemece yerine getirilmemesini eleştirdiler. Olay yerinde keşif yapılmadı. Mahkeme keşif talebinden vazgeçti. Yine olay yerini gören kameranın kayıtlarının silinmiş olması sebebiyle bunun yeniden incelenmesi için talepte bulundular fakat mahkeme bu talepleri kabul etmedi. Olay yerinde eğer bir keşif yapılmayacaksa, gerçeğe nasıl ulaşılacak? Mahkeme keşif yapılamamasının gerekçesini, 'olay yerinin değiştiğini' ifade ederek reddetmişti. 4 Ayaklı Minare de orada duruyor, sokak da aynı sokak. Dolayısıyla çok rahatlıkla herkesin konumunun ne olacağını gösteren bir keşif, olayı gören, tanık olan gazetecilerin ve  diğerlerinin dinlenmesiyle yapılabilirdi. Mahkemenin tek başına keşif kararı vermemesi ve bunu reddetmesi bile aslında bu davada adalete ulaşmak istenmediğinin bir göstergesi. Son derece isteksiz, yasak savma babında bir yargılama yapılıyor maalesef. 12 Haziran'da yine burada olacağız ve gerçek failler ortaya çıkana kadar da bu olayın, bu siyasal suikastın takipçisi olacağız."