SGDF davasında ‘1 Mayıs’a katılma suçu’ yargılanacak

SGDF Eş Başkanları Yaren Tuncer ve Okan Danacı’nın tutuklu yargılandığı davanın ikinci duruşması yarın İstanbul 27’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Duruşma öncesi dayanışma çağrısı yapıldı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’na (SGDF) 12 Mart’ta düzenlenen operasyonda SGDF Eş Başkanı Yaren Tuncer ve Okan Danacı ile birlikte çok sayıda kişi gözaltına alındı. Tutuklu yargılanan Tuncer ve Danacı’nın ikinci duruşması yarın İstanbul Çağlayan Adliyesi 27’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

İDDİANAMEDE YÖNELTİLEN SUÇLAMALAR

Yaren Tuncer ve Okan Danacı için hazırlanan iddianamede, ‘‘SGDF Genel Kurulu'na katılmak, Sivas ve Maraş katliamları anmasına katılmak, 1 Mayıs kortejine katılmak, Gezi eylemleri için yapılan basın açıklamasına katılmak, Ali İsmail Korkmaz anısına yapılan açıklamaya katılmak, gözaltında kaybedilen Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç'un mezar anmalarına katılmak, Suruç için Adalet Bildirisi dağıtmak, hapishanelerdeki baskı ve tecrite karşı açlık grevi yapmak, kimyasal silah saldırılarına karşı açıklama yapmak’’ suçlamaları yöneltildi.

‘AJANLIK DAYATILDI’

Hapishanelerde yaşananlara dikkat çeken SGDF üyesi Senem Pektaş, ’‘Silivri Kapalı Hapishanesi'nde tutuklu olan Kalender Polat avukat görüşü bahanesiyle koğuşundan alınarak kendini 'MİT mensubu' olarak tanıtan polis ile görüşmeye zorlandı, ajanlık dayatması yapıldı. Buna karşı sloganla protesto eylemi yapan tutsaklara ise soruşturma açılarak kınama cezaları verildi’’ dedi. 

‘BU İDDİANAME ABA ALTINDA SOPA GÖSTERMEKTİR’

Hazırlanan iddianamelere değinen Pektaş şunları söyledi: ‘‘AKP- MHP iktidarı kendine karşı söz ve eylem örgütleyen, hakkına sahip çıkan, direnen tüm kuvvetleri zapt etmek istiyor. En doğal demokratik haklarımızı kullanmanın kriminalize edildiği ve suç olarak gösterildiği iddianamelerimiz aslında bir bütün olarak başta gençlik olmak üzere emekçilere ve ezilenlere aba altından sopa göstermek demektir. Söz- eylem- örgütlenme hakkımıza topyekûn bir saldırıdır. Bu maddeler açıkça emekçiye 'grev hakkın yok, kadına protesto hakkın yok, öğrenciye örgütlenme hakkın yok' demektir.’’