Side’de yıkım kararı: Gidecek yerimiz yok

Antalya’nın Side Mahallesi’nde 24 Ocak’ta yapılacak yıkımın tebligatı mahalleliye ulaştırıldı. Girit göçmenlerinin yoğun yaşadığı mahallede yaşlı nüfus çok. Mahalleli yıkımın ertelenmesini istiyor.

Side Mahallesi
Google Haberlere Abone ol

Osman Çaklı

DUVAR - Antalya’daki Manavgat Belediyesi, Side-Selimiye Mahallesi'nde tarihin gün yüzüne çıkarılması çalışmalarında mahalleliye yıkım tebligatını iletti. Kentsel ve Arkeolojik Sit alanı içinde bulunan mahallede daha önce ruhsatsız olan fakat imar affından yararlanan mahalleliye, ödedikleri para geri verilmiyor. Çoğunluğu Girit göçmeni olan mahalleli, projeye karşı olmadıklarını belirterek, yıkımın süreç içine yayılmasını ve herkese hakkının ödenmesini talep ediyor.

Girit göçmeni olan ve Side Mahallesi'nde yaşayan Mehmet Gülcü, mahallede yaşayan nüfusun çok yaşlı olmasıyla oluşabilecek risklerin önüne geçmek amacıyla yıkımın ertelenmesini istiyor. Gülcü, aynı zamanda, kent hafızalarının, kültürel birliklerinin bozulmamasını talep ederek, proje tamamlandıktan sonra mahallesinde yaşamaya devam etmek istiyor.

Kendisi de Girit göçmeni olan Mehmet Gülcü, yıkımın süreç içine yayılmasını istiyor. 

BELEDİYE YIKIM İÇİN GÜN VERDİ: 24 OCAK

Eski adı Selimiye yeni adı Side Mahallesi olan yerleşim yerinde, yaklaşık 150 yıldır yaşayan insanlar, doğup büyüdükleri yerde tarihin gün yüzüne çıkarılmasına karşı değil. Aksine, mahalleli tarihe verdikleri önemden dolayı; “Bilinçsiz değiliz, IŞİD zihniyetli değiliz, biz de tarihe sahip çıkıyoruz. Bugüne kadar hiç zarar vermedik” diyorlar. Belediyenin tavrını keskin ve tavizsiz bulduklarını söyleyen Mehmet Gülcü, “Ben 60 yaşındayım, genç sayılmam, mahallenin geneli çok yaşlı. 24 Ocak'ta gelip yıkacaklar, insanlar kış ortasında nereye gidecek?” diyerek yöntemi yanlış bulduklarını aktarıyor. İnsan hayatını etkileyebilecek acele tavrın son bulması yönünde çağrı yapan Gülcü, “1964'den beri şu an yaşadığım evde ikamet ediyorum. Benim gibi pek çok insan var. Bir kiracıyı bile bir seneden önce çıkaramazsınız” diye konuşuyor.

MAHALLELİ DAVA AÇTI

Belediyenin mahalleliye gönderdiği tebligatta; yıkımın kesin olarak gerçekleştirileceği ifade ediliyor. Ortada bir adaletsizlik olduğunu düşünen mahalleli, Antalya İdare Mahkemesi'ne dava açarak yürütmeyi durdurma talebinde bulundu. “Gidecek yerimiz yok” diyen Gülcü, belediyenin mahallede yaşayan insanlara bir yer işaret etmediğini anlatıyor: “Yarım asrı aşan süredir yaşadığım evden çıkmamı istiyorlar. Yüksek gelirleri olan insanlar değiliz. Herkes elindeki bir miktar parayla geçmişte burada evlerini yaptı. Burası yıkıldığı zaman tekrar aynı evi inşa edemeyecek pek çok insan var.” Proje kapsamında yıkılacak olan parsellerin tapulu sahiplerinden yerlerin alınıp başkalarına satılacağını düşünen Gülcü, “Direkt kağıt üzerinde böyle yazmasa da sonuç olarak mahallenin yüzde 60'ı kent sermeyesine kurban gidecek” diyerek kaygısını dile getiriyor.

‘KENTSEL HAFIZA SİLİNECEK’

Yıkımla birlikte oluşacak, maddi hasarın yanında manevi hasara da dikkati çekiyor Gülcü, yaklaşık 100 yıl önce Girit'ten Side Mahallesi'ne yerleştiklerini belirterek ekliyor: “Kentsel hafızamız da silinecek, korkunç. Ne hafıza kalıyor ne hatıra kalıyor. Burası bizim ruhumuz. Nüfusu ve ruhu değişecek, her şey yok olacak. Bizim burada komşuluk ilişkilerimiz çok güçlüdür. 40-45 senedir her cuma bir grup arkadaş bir araya geliriz. Mekanlar, hatıralarla var oluyor, anlam kazanıyor.”

‘YAŞAMA ŞANSI VERİLSİN’

Planın belirli bir periyotta, insanları mağdur etmeden, imkanı olmayan insanlara yer göstererek gerçekleştirilmesi gerektiğini söylüyor Gülcü. Tarihin olduğu yerde, tarihe saygı göstererek yaşamanın sorun olmadığını ekleyerek şunları ifade ediyor: “Herkese adaletli davranılmasını istiyoruz. Yıkım için gözler karartılmış. Bunu yapmasınlar. Revizyon imar planı yapılıp insanlara hakkı teslim edilsin. Şu an biz bu duruşu da göremiyoruz. 100 yıldır burada yaşıyoruz, tarihi koruma taraftarıyız. Tek bir taşa zarar vermedik. Biz burada olduğumuz sürece kent ruhu devam eder. Kapı değişir, mermer değişir... Biz buradaysak anlam ifade eder her şey. Bize yaşama şansı verilsin.”