Sidyma Antik Kenti mermer ocağından kurtuldu

Muğla, Seydikemer ilçesindeki Sidyme Antik Kenti'ni tehdit eden mermer ocağı projesinden kurtuldu. Yargı, projenin zeytinlikleri, tarım alanlarını ve tarihi eserleri tahrip edebileceğine dikkat çekti.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Muğla 1. İdare Mahkemesi, Seydikemer ilçesindeki Sidyme Antik Kenti'ni tehdit eden mermer ocağı projesine verilen “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir” kararını iptal etti. Yargı kararında projenin zeytinliklerin gelişimi ile tarım alanlarına zarar verebilecek nitelikte olduğu belirtilerek yer altı sularını olumsuz etkileyeceği ve yine madencilik faaliyetlerinin yakında bulunan tarihi eserleri de tahrip edebileceği anlatıldı.

Muğla Valiliği, Seydikemer ilçesi, Boğaziçi Mahallesi Asar Kalesi mevkinde “mermer ocağı arama ve işletme” projesine 18 Ocak 2019 tarihinde “ÇED Gerekli Değildir” kararı verdi. Bölge halkının avukatı Bora Sarıcı, ruhsat büyüklüğünün dikkate alınmadığı, sahanın arkeolojik kalıntıların, tarım alanlarının ve zeytinliklerin çok yakınında olduğu ve valiliğin kararının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle dava açtı. Sarıcı, verilen kararın iptalini istedi. Davaya, proje sahibi Mermer Madencilik İnşaat Akaryakıt Tarım Ürünleri Taşımacılık Turizm Sanayi ve Ticaret Limited şirketi de müdahil oldu.

‘ZARAR GÖRECEK’

Valilik, mahkemeye verdiği savunmada projede kamu yararı olduğunu ileri sürerek davanın reddedilmesini istedi. Muğla 1. İdare Mahkemesi’nde görülen dava dosyasına bilirkişi raporu girdi. Raporda projenin Sidyma antik kenti sit alanına çok yakın olması nedeniyle antik kentin olumsuz yönde etkileneceği vurgulanarak taşınmaz kültür varlıklarının antik kentin şu anki sit sınırlarının dışına taştığının kanıtlandığı anımsatıldı. Söz konusu alanın projenin ruhsat alanı ile Asar Kalesi arasındaki vadide yer aldığı ve bu alanın maden çıkarma faaliyetlerinden olumsuz etkileneceği anlatılan raporda özetle şu bilgilere yer verildi:

“Hatta tahrip olacağı, bölge için önemli bir turizm potansiyeli olan Lykia Yolu’nun bölgenin kültürel zenginliklerinin yanı sıra doğal güzelliklerini de rotayı izleyenlere sunmakta olduğu alanda yapılacak maden çalışmaları ile bu kültürel zenginliklerin yanı sıra şehrin burada kurulmasını sağlayan antik peyzajında büyük ölçüde zarar görmesine neden olacağı, mermer-taş ocağı işletmesi sınırları içerisinde bulunan ağaçların ve makilerin kesilmek suretiyle yok edileceği, makilik ve ormanlık alanın yok edilmesiyle bölünmelerin oluşacağı tespit edildi.”

Proje işletmesinin çalıştırılmasıyla topografyanın değişeceğine dikkat çekilirken bu değişimle sel, su baskını ve toprak kaybının oluşabileceğinin altı çizildi. Raporda ayrıca oluşması yüzlerce yıl süren verimli yüzey toprağının da yok olacağı ve içerisindeki canlı yapının kazılarak kaldırılacağı anlatıldı.

YARGIDAN İPTAL KARARI

Bilirkişi raporunu dikkate alan mahkeme, kararında proje sahasına 3 kilometrelik mesafede zeytinlik alanlar bulunduğunun anlaşıldığını ve söz konusu zeytinlikler yönünden ÇED koşulunun sağlanmadığını belirtti. Kararda projenin tarım alanlarına zarar verebilecek nitelikte olduğu belirtilerek yer altı sularının olumsuz etkileyeceği ve yine madencilik faaliyetlerinin yakında bulunan tarihi eserleri de tahrip edebileceği anlatıldı. Mahkeme bunun gibi nedenlerle valiliğin “ÇED Gerekli Değildir” kararını oy birliğiyle iptal etti.