Sigarayı bırakanların organları ne kadar sürede iyileşir?
Prof. Dr. Celaletdin Camcı, pasif içiciliğin de sigara dumanına maruz kalmayan kişilere kıyasla 8 kat tehlikeli olduğuna dikkat çekti.
DUVAR - Prof. Dr. Celaletdin Camcı, kanser hastalığının en önemli faktörleri arasında yer alan sigara tüketimi ve pasif içiciler hakkında uyarılarda bulundu.
Birgün'ün haberine göre, sigaranın olumsuz etkilerinden korunmak için tek etkili önerinin “sigarayı bırakmak” olduğunu belirten Camcı, sigaranın akciğer dokusunda meydana getirdiği hasarın, 20 yıldan uzun süre sigara tüketen bireylerde geri dönüşü olmayan boyutlara ulaştığını belirtti.
Sigarayı bırakmak istemeyenlerin etkilerini azaltmak ve vücuduna daha iyi bakmak adına alınan takviyeler hakkında da uyarılarda bulunan Camcı, bebekken pasif de olsa sigara dumanına maruz kalan kişilerin yüzde 75’inin birçok hastalık bakımından risk altında olduğuna dikkat çekti. Camcı, “Pasif içicilerin kanser riski hiç maruz kalmayanlara oranla 8 kat daha fazla. Tek çare sigarayı tamamen hayatımızdan çıkarmak aksi takdirde 20 yıl sigara içen kişinin bıraksa bile ciğerlerinin iyileşmediğini söyleyebiliriz” dedi.
'EN ÖLÜMCÜL HASTALIKLAR İÇERİSİNDE ETKEN FAKTÖR'
Öncelikli olarak sigaranın kanser sebepleri arasında ilk sırada olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Celalettin Camcı, “Bilindiği gibi sigara en önemli kanser yapıcı exojen ajandır. Sigaranın şuanda bilinen dünyadaki en ölümcül hastalıklar içerisinde ilk sekizinde etken faktör olduğu artık bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Sigaranın kanser yapıcı etkisi de hem hayvan deneylerinde hem de yapılan büyük çaplı insan araştırmalarında da çok net olarak gösterilmiştir. Solunum yollarından gırtlaktan başlayarak akciğer, mesane, pankreas ve diğer organların kanserlerinin gelişmesinde jinekolojik organlar da dahil olmak üzere çok etkili olduğu ve hepsinde kanserlerin oluşmasında etkisi olduğu bilinmektedir” dedi.
'PASİF İÇİCİLER BÜYÜK RİSK ALTINDA'
Sadece aktif içicilerin değil pasif içicilerin yani dolaylı yoldan sigaraya maruz kalan kişilerin de büyük risk altında olduğunu aktaran Prof. Dr. Camcı, “Sigara içiciliğinde aktif ve pasif olmak üzere iki kavram bulunmaktadır. Aktif içicilik, sigara içen kişinin aldığı doğrudan dumanı içermektedir. Pasif içicilik ise içilen sigaranın yanında bulunan kişilerin dumanından etkilenmesidir. Aktif içicilikte, kişi filtrelenmiş dumanla daha az nikotin, katran gibi zararlı maddelere maruz kalırken, pasif içiciler de bu zararlı maddeler havada asılı kalarak daha fazla etkilemektedir. Dolayısıyla, pasif içicilik zararsız gibi görünse de aslında oldukça zararlıdır. Özellikle kapalı alanlarda sigara içilmesi ve sigara dumanının eşyalara yerleşmesi ciddi bir risk oluşturur. Pasif içicilik, hiç içmeyen kişilerde dahi kanser gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu risk, sigara içilen ortamın temizliğine ve dumanın yoğunluğuna bağlı olarak 2 ila 8 kat arasında değişebilir” diyerek sigaraya dolaylı bile olsa maruz kalınmaması gerektiğinin tekrar hatırlattı.