Silahlı saldırılar artarak sürerken, ABD’yi boğucu bir yaz bekliyor
ABD, silahlı saldırılardaki artış nedeniyle gergin günler yaşıyor. Uzmanlar, salgınla beraber kötüleşen ekonominin de anlaşmazlıkları tetiklemesinden endişe duyuyor.
Josiah Bates
Covid-19 salgınının başlamasından bu yana geçen bir buçuk yıl içinde, ülke çapında sokağa çıkma yasağı uygulamaları, sosyal mesafe önlemleri ve insanlar arasındaki etkileşimleri sınırlama girişimleri söz konusu olsa bile, ABD genelinde silahlı şiddet hızla artış gösterdi.
Artık, ülke çapındaki kentler ve eyaletler, aşılamaların sürmesi ve vakaların azalması nedeniyle Covid-19 kısıtlamalarını kaldırmaya hazırlanıyor. Yaz havası yaklaşıyor ve git gide daha fazla insan dışarı çıkıyor; çoğu durumda, sosyal davranışları yeniden öğrenmek ve artan gerginlik, ayrışmalar ve kışkırtıcı politik söylemler söz konusuyken kamusal alanlarda bir arada var olmak zorunda kalıyor. Ve silahlı şiddet çoğunlukla yaz aylarında artarken, uzmanlar, yaz sezonunda kitlesel saldırılar ve silahla işlenen suçlarda daha fazla artış görüleceğine dair kaygılarını dile getiriyorlar.
ENDİŞE VERİCİ BİR YAZIN EŞİĞİNDEYİZ
Giffords Hukuk Merkezi’nde Toplumsal Şiddet İnisiyatifi Direktörü olan Paul Carrillo, Time’a “Bu yazın nasıl geçeceğini düşünerek korku duyuyoruz” diyor: “İnsanların, geçen yıl hepimizin boğuştuğu öfke ve umutsuzluğun bir kısmını hâlâ üzerlerinde taşıyor olmasından korkuyorum.”
On yılı aşkın bir süredir şiddet müdahalesi alanında çalışan Carrillo, Amerikalılar tekrar sosyalleşmeye ve birbirleriyle temasa geçemeye başladıkça, patlamaya hazır durumların hızla artma potansiyeli taşıdığına işaret ediyor. Time’a, bu durumun özellikle gençler için geçerli olabileceğini, sosyal medya üzerinden ya da diğer ortamlar aracılığıyla yayınlanan anlaşmazlıkların yüz yüze ortamlarda kolaylıkla tehlikeli bir hale gelebileceğini söylüyor. (Bu örnek, son aylarda ikinci kategoride artıyor olsa da, daha büyük ölçekli kitlesel saldırıların aksine, yerel silahlı şiddetin daha geniş bağlamına uyuyor.)
2020 yılı, ABD'de silahlı şiddet söz konusu olduğunda kayıtlara geçen en kötü yıllardan biriydi. Bu artış eğilimi 2021’de de yavaşlamadı. ‘Gun Violence Archive’ (GVA/Silahlı Şiddet Arşivi’nden) elde edilen verilere göre, bu yıl 3 Haziran itibariyle cinayet ve kasıtsız ateş kurbanı olan 8 bin 200’den fazla kişi öldü. Geçtiğimiz yıl, toplam ölüm sayısı 19 bin 402, 2019’da ise 15 bin 447 idi.
SALDIRILARDA YÜZDE 22 ARTIŞ GÖRÜLDÜ
Ve Ulusal Covid-19 ve Ceza Adalet Komisyonu’na (NCCCJ) göre, 2021 yılının ilk üç ayında, pek çok büyük şehirde işlenen cinayet oranı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20’nin üzerinde artış gösterdi. Silahlı saldırı oranları da yüzde 22 yükseldi.
Geleneksel olarak yaz aylarının başlangıcı olarak kabul edilen Anma Günü’nün denk geldiği hafta sonu boyunca, Miami’de bir davet salonunun hemen dışında düzenlenen kitlesel bir saldırı iki kişinin ölümüne ve 23 kişinin yaralanmasına neden oldu; olayı belgeleyen video, üç kişinin bir araçtan silahlarla inerek etrafa ateş açtığı sırada, mekânın dışında bekleyen kalabalığı gösteriyor. Hiçbir tutuklama yapılmadı. New York’ta, tam da Anma Günü’nde dokuz silahlı saldırı olayı yaşandı ve altı saatlik bir zaman zarfında 12 kişinin vurulduğu bildirildi. Philadelphia’da, hafta sonu tatili sırasında 16 kişi vuruldu. Houston ve Dallas’ta çok sayıda silahlı saldırı olayı bildirildi.
Genel olarak, uzun bir hafta sonu tatili süresince, ülke genelinde 100’den fazla silahlı saldırı kurbanı vardı. Bu iç karartıcı rakam, hiçbir şekilde aykırı bir durumu temsil etmiyor; aksine, ABD genelindeki ölümcül hafta sonları -ve hafta içleri- bağlamında tutarlı bir eğilimin son parçasını teşkil ediyor.
Uzmanlar, küresel salgının sosyo-ekonomik etkileri, azınlık toplulukları ile polis arasında fazlasıyla çoğalan gerginlikler ve ateşli silah alımlarındaki artış da dahil olmak üzere, silahlı şiddette görülen son artış bağlamında çeşitli faktörlere işaret ediyorlar; fakat bu artış, yeni alıcılardan ziyade zaten silah sahibi olan kişilerle ilişkilendiriliyor. Bu eğilimlerin hem ulusal hem de yerel bazda neticeleri var ve kolaylıkla çözülemiyorlar.
EKONOMİK SORUNLAR SALDIRILARI ARTIRDI
Florida Eyalet Üniversitesi’nde kriminolog olan Gary Kleck, çok sayıda Amerikalının şu anda mücadele ettiği Covid kaynaklı finansal güçlükler hakkında, “Ekonomik gerginlik, şiddet söz konusu olduğunda daima büyük bir faktördür ve salgın devasa bir gerginlik yarattı” diyor. “Küresel salgının ekonomik sonuçlarından henüz kurtulamadık” diye ekliyor.
Çoğunlukla gündelik hale gelen silahlı şiddetle mücadele eden kent bazlı topluluklara üye aktivistler, bu yıl, şayet açık olurlarsa pek çok gençlik yaz programının sınırlı kaynaklarla faaliyet göstermesinden kaygı duyuyorlar. Bu durum, yoğun biçimde ihtiyaç duyulan bir dönemde, en kırılgan topluluklara ve bunların en savunmasız üyelerine daha az destek sağlanması anlamına gelecek.
Maalesef, çeteler tarafından kandırılan ve şiddet davranışı örnekleri sergileyen dışlanmış mahallelerde yaşayan gençler, genellikle risk altındalar. Carrillo, “Hizmete en fazla muhtaç olan çocuklar okuldan ilk atılanlar oluyor” diyor ve bunun, önümüzdeki aylarda daha da kötüleşecek bir sorun olduğunu ekliyor: “Gençlik programlarına katılmayı isteyen çok fazla insan var, ki bu çok iyi ve gerekli; fakat birçok insan ulaşılması güç çocuklar alanında uzman değil.”
Başkan Biden, 7 Nisan’da, sorunu bir 'halk sağlığı salgını' diye nitelendirerek silahlı şiddetle mücadele doğrultusunda yeni bir girişimi ilan etti. Yönetim, silah kaçakçılığını engelleme ve silah yasalarındaki bazı boşlukları giderme vaadiyle birlikte, toplum temelli şiddete müdahale etme girişimlerine yatırım yapma sözü verdi. Bu, özellikle de çeteler arasındaki çatışmaları bastırmak amacıyla güvenilir sokak ve sosyal yardım çalışanlarını bünyesinde barındıran programların uygulanması olmak üzere, aktivistlerin uzun zamandır talep ettiği bir karar.
Buna karşın, Kongre’de silah reformu hakkındaki yasa tasarıları bekletilirken, en azından şimdilik, Amerikalıların hem sonu gelmeyen yıkıcı şiddetin hem de bunu engellemek ya da azaltmak için gereken çalışmaların yükünü taşımaları muhtemel görünüyor.
Carrillo, taşıdığı kaygılara karşın, hâlâ Amerikalıların rahatlamak ve iyileşmek için zaman bulabilecekleri bir yaz umut ediyor. “Umarım insanlar küresel salgına ve endişeye, belirsizlik haline, hastalıklara ve beraberlerinde getirdikleri her şeye ilişkin bir rahatlama hissi yaşarlar” diyor: “Umarım [insanlar] yalnızca nefeslerini tutmayı bırakır ve sakinleşirler.”
Yazının orijinali Time sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)