Eleştirmenler seçti: 2016'nın en iyi filmleri

Sinema yazarlarından oluşan on kişilik jüri, Gazete Duvar için yılın en iyi filmlerini seçti. Esin Küçüktepepınar, Uğur Vardan, Evrim Kaya, Murat Özer, Yeşim Burul, Çağdaş Günerbüyük, Ayça Çiftçi, Mehmet Açar, Nil Kural ve Şenay Aydemir’den oluşan eleştirmen jürisinin 2016 yılı için seçtiği en iyi film “Carol” oldu. Yerli yapımlarda ise “Ana Yurdu” en iyi film olarak seçildi.

Eleştirmenlerin gönderdiği ‘yılın iyileri’ listelerinden puanlama usulü ile oluşturulan listenin tepesinde ise açık farklı ‘Carol’ yer aldı. Yerli sinemada ise birincilik ‘Ana Yurdu’ filminin oldu.

İşte 2016’nın en iyi filmleri.

YILIN EN İYİ YABANCI FİLMLERİ

1- Carol

Todd Haynes’ın yönettiği Cate Blanchett ve Rooney Mara’nın başrollerinde yer aldığı yapım, yılın en dokunaklı aşk hikayelerinden birisiydi. Film altı dalda Oscar’a aday gösterilmişti.

2- The Club

Tony Manero (2008), Post Mortem (2010) ve No (2012) filmleriyle tanınan yönetmen Pablo Larraín'in yönettiği film Kilise’den uzaklaştırılmış bir grup rahibin günahlarıyla yüzleşmesini anlatıyordu. Berlin Film Festivali’nde Jüri Büyük Ödülü’ne değer bulundu.

3- Saul'un Oğlu

Yılın en önemli keşfiydi hiç kuşku yok ki. Toplama kampı öykülerine yepyeni bir estetik getiren film, László Nemes'in ilk yönetmenliği olduğu için büyük hayranlık uyandırdı. Oscar ve Altın Küre’de yabancı dilde en iyi film ödüllerine değer bulundu.

4- Spotlight

Oscar’da en iyi film seçilen ‘Spotlight’, Kilise’nin örtbas etmeye çalıştığı bir taciz hikayesini ortaya çıkaran gazetecileri anlatıyordu. Gerçek bir hikayeden uyarlanan Tom McCarthy imzalı yapım aynı zamanda gazetecilik etiğini de sorgulamamıza neden oldu.

5- O Kadın

Bu yıl Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarışan Paul Verhoeven imzalı ‘Elle/ O Kadın’ Isabelle Huppert’ın muhteşem oyunuyla bir kadının karanlık dünyasına davet ediyordu seyircileri.

6- Frantz

Yakın dönem Fransız sinemasının yaratıcı ismi François Ozon'un imzasını taşıyan film, savaşın ortaya çıkardığı acılar üzerine dramatik bir seyir vaat ediyordu seyircisine.

7- Aşıklar Şehri

Bir önceki filmi ‘Whiplash’ ile ortalığı kasıp kavuran Damien Chazelle, yine müzik dolu bir filmde döndü. “La La Land/ Aşıklar Şehri”, Los Angeles’ta tutunmaya çalışan iki gencin dramatik hikayesi olarak akıllarda yer etti.

8- Gece Hayvanları

‘Tek Başına Bir Adam’ filmiyle büyük beğeni kazanan Tom Ford, Amerika’nın sanat dünyasına ve alt sınıflarına yolculuğa çıkardı izleyicileri. Birbirinden farklı gibi görünen bu iki dünyanın aynılaşan şiddetine tanıklık ettik.

9- Küçük Adamlar

Berlin Film Festivali’nde de gösterilen Ira Sachs imzalı yapım, 13 yaşındaki bir çocuğun büyüme hikayesini soğukkanlı ama eğlenceli bir şekilde taşıdı beyaz perdeye. Yılın iddiasız ama en iyi yapımlarından birisi olarak kayıtlara geçti.

10- Geliş

Başrollerine Amy Adams ve Jeremy Renner'ın yer aldığı yapımın yönetmen koltuğunda Sicario ile tanıdığımız Denis Villeneuve oturuyor. Film ‘uzaydan gelen yabancılar’ temalı hikayelere yepyeni bir boyut kattı.

EN İYİ BEŞ YERLİ FİLM

1- Ana Yurdu

Senem Tüzen imzalı ‘Ana Yurdu’, Esra Bezen Bilgin ve Nihal Koldaş’ın performanslarıyla dikkat çekiyordu. Film, bildik taşra melankolisini ters yüz ederken, anne-kız ilişkisine de farklı bir boyut katmayı başardı.

2- Rüzgarda Salınan Nilüfer

Seren Yüce’nin çok ses getiren ilk filmi ‘Çoğunluk’tan sonra bir kez daha seyirci karşısına çıktığı film, İstanbul’da yaşayan orta sınıf bir ailenin günlük hayatına odaklanırken, sıradan olandan etkileyici bir hikaye çıkarmayı başarıyordu.

3- Babamın Kanatları

Kıvanç Sezer ilk filminde iş cinayetlerine dikkat çekmeyi başardı. Babamın Kanatları yalnızca iş cinayetlerine değil, sınıf ve kimlik meselelerine de bakarken soğukkanlılığını koruyan ve ‘önce sinema’ diyen bir yapım.

4- Toz Bezi

Ahu Öztürk’te topraklarından koparılıp İstanbul’a gelmek zorunda kalan Kürtlerin dünyasına götürdü seyirciyi. Büyük kentte aile olarak bir arada durmak, ekonomik olarak hayatta kalmakla geçen bu mücadeleden etkileyici bir ilk film ortaya çıktı.

5- Kalandar Soğuğu

Mustafa Kara imzalı ‘Kalandar Soğuğu’, Karadeniz’de bir adamın rüyalarına ve umutlarına dair dokunaklı bir hikayeyi taşıyordu beyaz perdeye. Yurtdışında da ilgi gören yapımın geçen yıl Tokyo Film Festivali’nde en iyi yönetmen ödülünü kazandığını hatırlatalım.

(DUVAR - KÜLTÜR SANAT)