Hüzünlü bir 'soygun'

Josh ve Ben Safdie Kardeşler’in yönetmen koltuğuna oturduğu, ayrıca Ben Safdie’nin şahane bir oyunculuk da sergilediği “Good Time” filmi, “Soygun” ismiyle Türkiye’de de vizyona girdi. Film, çoğu eleştirmenlerce yılın filmi addediliyor.

Google Haberlere Abone ol

Tuğçe Yılmaz [email protected]

Filmekimi’nde izleyemediğimiz filmler bir bir vizyona girerken, şüphesiz en ilgi çekici filmlerden biri “Good Time” oldu. Başrolde, başarısız vampir filmi “Alacakaranlık”tan veya daha öncesine gidersek Harry Potter filmlerinden tanıdığımız Robert Pattinson var; ama bu kez epey farklı bir rolde.

Connie rolünde Robert Pattinson’a, Nick rolüyle kardeş Ben Safdie eşlik ediyor. Nick, mental sağlık sorunları yaşayan ve belki de engelli olarak adlandırabileceğimiz küçük kardeş. Connie ise takımın beyni. Görevleri: Bir banka soyup, çaldıkları parayla ev almak. Belki bir göl kıyısında, Nick’in telefonda da ısrarla söylediği gibi. Büyükannelerinin yanında kalan ve tedavi gören Nick’i bir gün aniden tedavi merkezinden çıkaran Connie, kardeşini de bu maceraya sokuyor. Nick’ten sessiz-sakin olmasını isteyerek. Ya da en azından öyle olmasını dileyerek…

NEFES KESMİYOR, ENDİŞE VERİYOR

Nefes kesmiyor ama bu soygun. Nick’in tedirgin tavırları üstünüze üstünüze gelirken, maskesinin altında nefes alamadığını söyleyip ağlamaya başlaması rahatlatıyor sizi. Çünkü sürekli bir yerde bir hata yapacak diye bekliyorsunuz, ki yapıyor da. Zihinsel olarak “normal” insanlardan farklı olan Nick’e eşlik ettiğiniz sahneler bir müddet sonra yok oluyor zaten. Nick, onu büyükannesinden kurtarmak isteyen Connie yüzünden cezaevinde şimdi.

Connie ise, Nick’in orada kalamayacağından emin olduğu için Nick’in kefaletini ödemek için tefecide. Çaldıkları paraya el koyan tefeciye bir miktar daha para gerekiyor ki savcıyı arasın; ancak para bir türlü denkleştirilemiyor Connie tarafından. Ve uzun gece başlıyor.

VE KARDEŞLİK!

Başlangıçta yakın kamera çekimleri ve uyarıcı müzikleriyle sizi “Umarım böyle devam etmez,” hissine yaklaştıran film, bir müddet sonra sizi adeta içine çekiyor. Uzun gecenin maceracılarından birisiniz şimdi, koltuğunuza tutunun! Connie rolüyle Robert Pattinson’un tüm delilikleri ve şuursuzlukları sizi çileden çıkarsa da sadece kardeşlik bağına sımsıkı sarılmış bir çocuk var aslında karşınızda.

Toplum tarafından dışlanmış ve belki kardeşi kadar o da hasta addedilmiş. Çünkü davranışları ve istekleri “normal” değil, çünkü konuşma tarzı bile farklı. Connie’ye kızamamanızın bir nedeni de Nick’in engeli bana kalırsa. Dışlanan kardeşlerin birbirlerine tutunma hikâyesi biricik Sean Penn’in başrolünde harikalar yarattığı “I Am Sam” filmini de çağrıştırıyor size. Veya Dustin Hoffman ve Tom Cruise’un başrollerini paylaştığı “Rain Man”i.

Belki de hiç unutamadığımız ve bazen dönüp tekrar izlediğimiz “Forrest Gump”ı. Final sahnesiyle beklentileri tam anlamıyla karşılayan film, belki de tüm bunların ötesinde. Kardeşlerin, birbirleri için neleri göze alabileceğini ve aslında kardeşlerle kurulan bağın, anne-babayla kurulan bağ gibi inorganik olmadığını da gösteriyor bize. Çünkü onlar çoğu zaman, en yakın arkadaş gibi.

Meraklısı filmin muazzam müziklerinin listesine buradan ulaşabilir.