Utoya, 22 Temmuz: 'Yakın plan'dan izlenen katliam

68. Berlin Film Festivali'nde ‘Utoya, 22 Temmuz’ gibi tartışma yaratacak bir filmin bulunması yerinde bir karar olmuş. Film, aynı zamanda belgesel niteliği de taşıyor.

Google Haberlere Abone ol

Ahmet Boyacıoğlu

BERLİN - 68. Berlin Film Festivali'nde yarışacak filmlerin listesi 22 Ocak’ta açıklandı. Ancak aradan iki haftadan daha fazla zaman geçtikten sonra, 6 Şubat‘ta Erik Poppe’nin yönettiği Norveç yapımı ‘Utoya, 22 Temmuz’ adlı filmin yarışmaya eklendiği ile ilgili bir basın bildirisi yayınlandı. Ben de bu filmin yanına bir işaret koydum. Yıllarca önce Fatih Akın’ın ‘Duvara Karşı’sı da son anda programa eklenmişti.

Utoya Norveç’te Oslo’ya yakın bir ada. 22 Temmuz 2011’de İşçi Partisi üyesi 500 genç adada yaz kampı yaparken aşırı sağcı bir militanın saldırısına uğradılar. 69 kişinin öldüğü bu olay Norveç’te derin yaralar açtı. Erik Poppe’nin filmi belgesel görüntüler ile açılıyor. Saldırgan adaya gitmeden önce devlet dairelerinin bulunduğu bölgede bir bomba patlatıp dokuz kişinin ölümüne neden olmuştu. Adadaki saldırı 72 dakika sürmüş, film de tek plandan oluşan 72 dakikalık bir bölümde adadaki saldırıya kamerasını çeviriyor. Kameranın sürekli hareket etmesi izlemeyi zorlaştırsa da karşımızda insanın içini kıyan, zor ama çok etkileyici bir film var. Bazı sahneler insanın rüyasına girecek kadar korkunç. Ben festivalin tam ortasında iyi bir film izlediğimi düşünürken filmin bitmesiyle alkışlar ve Buuu sesleri (Almanlar Yuh yerine Buuu diyorlar) birbirine karıştı. Yanımda oturan Alin Taşçiyan ‘Neden bir belgesel çekmemişler?’ yorumunu yaptı. Ben ‘acaba yuh çekenler aşırı sağcı mı?’ diye düşündüm. Ne de olsa Almanya’daki son genel seçimlerde Neo-Nazi Alternatif Parti %12 oy aldı, hiç küçümsenecek bir rakam değil.

KATLİMA YAKINDAN BAKIŞ...

Utoya katliamından sonra 400’e yakın genç psikolojik tedavi görmüş. Yönetmen de filmin hazırlıkları sırasında katliamdan kurtulan gençlerle çalışmış. Filmin sonunda karekterlerin kurmaca kişiler olduğu, ancak olayların gerçekten yaşandığı belirtiliyor. Filmde oynayan gençlere de çekimler sırasında ve sonrasında psikolojik destek verilmiş.

Bir sürü havadan sudan filmin yer aldığı yarışmada ‘Utoya, 22 Temmuz’ gibi tartışma yaratacak bir filmin bulunması kanımca çok iyi olmuş. Ortada çok sert bir mesajı olan bir yapıt var.

Bazı basın mensupları ‘Böyle bir film yapılmalı mıydı?’ sorusunu soruyorlar ve filmden duydukları rahatsızlığı dile getiriyorlar. Diğerleri filmi bir başyapıt olarak görüyor. Gösterim sonrası dedikoduları böyle. Bir Amerikan aksiyon filmini ele alalım. Film çoğu zaman olduğu gibi Irak ya da Afganistan’da geçiyorsa, 500 ya da 1000 kişinin öldürüldüğünü, hiç de sıkıntıya girmeden, rahat koltuklarda, mısır patlağı tüketerek izleyebiliyor muyuz? İzliyoruz. O zaman bu filmle olan derdimiz nedir? Duygusal bağ kurabildiğimiz genç insanların yakın plan ölümlerini izlemekten duyulan rahatsızlık olmasın?

‘Utoya, 22 Temmuz’ Screen Dergisinde filmlere yıldız veren sinema yazarlarını da ikiye bölmüş. Bir yıldız veren de var, dört yıldız da... Ancak film 2.9 ortalama ile şu an üçüncü sırada. Cumartesi günü jürinin bu film için nasıl bir karar vereceğini gerçekten çok merak ediyorum. (DUVAR)