Kimler aslında en vahşi?

Hostiles, şiddetle yaşayan, şiddetle baş etmeye çalışan, şiddetle kendilerini yok etmeye başlayan ve bu ortamdan çıkmak için debelenen karakterleri anlatan bir western dramı. Türünde bir devrim yaratmaz belki ancak güçlü ve başarılı bir dram izlemek isteyen sinemaseverler (western’den hiç hazzetmeyenler dışında) bizce sinema salonundan etkilenmiş ayrılacaklar…

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Scott Cooper’ın daha önceki filmleri, hikayenin geçtiği ortam ve atmosfer açısından ilginç olsa da ( örneğin Black Mass, Out of the furnace…) yönetmenlik açısından yeterince tatmin edici durmuyordu. Sanki Cooper ilginç bir senaryo yakalıyor ancak sırtını fazlaca buna dayayıp, kendi yönetmenlik imzasını atamıyordu. Son filmi Hostiles ise hem konusu, hem de yönetmenin konuyu ele alması açısından fark yaratıyor. Kuşkusuz filmde bazı acele geçiştirmeler ve sonuna kadar eşelenmeyen konular var ancak Hostiles bizce yine de klasik, sağlam, sert ve ele aldığı konuları genelde iyi işleyen üst düzey bir western-dram…

1892 yılından geçen hikayede, başarılı bir ABD süvari subayı olan Joseph Blocker’a ( Christian Bale), uzun süredir tutsak olan yaşlı bir Cheyenne savaş şefini ( Wes Studi) ve ailesini Montana’daki kabile topraklarına kadar refakat etme görevi verilir. Nerdeyse bütün hayatı boyunca kızıl derilerle savaşmış olan ve onlardan nefret eden Blocker bu görevi hiç istemese de emirlere itaat etmek zorunda kalır. Emrindeki ufak bir bölükle Cheyenne ailesine eşlik eden Blocker’ın yolu, bütün ailesini bir kızılderili çete saldırısı sırasında kaybetmiş Rosalie ( Rosamund Pike) adında bir kadınla kesişir. Uzun ve tehlikelerle dolu bu yolculuk sırasında herkesin birbirine bakışı değişecek ve her birey, karakterlerinin değişik yanlarını ortaya çıkaracaktır.

KLASİK BİR GÖRÜNÜM VE BAŞLANGIÇ 

İlk bakışta oldukça düz ve klasik bir hikayeye sahip Hostiles, oldukça şiddetli ve sert bir katliam sahnesinden sonra bilindik ancak ilgi çekici bir hikaye anlatmaya başlıyor. Bu bir grup askerin zorlu yolculuğu çok orijinal bir hikaye değil ve yine film süresince karakterlerin değişecek yönlerini tahmin etmek de sürpriz olmasa gerek. Örneğin başkarakterlerden zayıf olanların ağır bedeller ödeyeceği, Joseph’in sert ve soğuk görüntüsü altında çok daha derin duygular taşıdığı ve film sırasında hem düşman olarak gördüğü kızılderililere ve tesadüfen karşılaştığı bu kadına bir yakınlık duyacağı sekanslar bizce önceden rahatça tahmin edilebilir türden... Dolayısıyla bu açıdan bakarsak Hostiles ilgiyi ayakta tutan ancak çok yeni bir şey vaat etmeyen bir film gibi duruyor.

BİR WESTERNDEN ÇOK DAHA FAZLASI... 

Ancak filmin konusunun arka planına bakarsak, yönetmenin parmak bastığı konu aslında çok daha derin ve ilgiye değer. Çünkü yönetmen Cooper bu western dram filminde şiddet gibi çok daha derin bir konuyu işliyor ve bu şiddet olgusunu bütün karakterlerin içine adeta yediriyor.

İster hayatları boyunca birçok kez ölüme ve vahşete tanık olmuş askerler olsun, ister kendi tarafından da ağır kayıplar vermiş olan kızılderililer olsun, isterse de şiddetle en taze ancak en sert haliyle tanışmış bir ev kadını olsun, bütün bu karakterler iliklerine kadar hissettikleri bu şiddet duygusunu bastırmak için kızgınlık, umursamamak veya kabullenmemek gibi tavırlar sergiliyorlar ancak bu da belli bir noktaya kadar yetiyor. Yolculuk uzadıkça ve zorlaştıkça bu duygusal maskeler düşmeye başlıyor ve her karakter ciddi açıklar veriyor. Bu ciddi şiddet olayına yabancı olanlar bunu canlarından olarak ödüyorlar, sert ve deneyimli görünen askerler giderek iç pişmanlıklarıyla ve çatışmalarıyla baş etmekte zorlanıyorlar ve düşman görünenlerle asıl düşmanlar arasındaki bulanık çizgi giderek keskinleşiyor. Joseph’in ve askerlerinin toplu olarak kızılderililere duyduğu nefret ve kızgınlık dış düşmanlara ve bazen de beklenmedik düşmanlara karşı yöneliyor. Bunlar ister sadece yağmalamak amacıyla saldıran Komançi çeteleri olsun, ister toprak sahibi gaddar adamlar, isterse de haydutluk yapan kürk avcıları olsun hepsi, asıl tehlikenin ırk ayrımından ziyade bakış ayrımından kaynaklandığını doğruluyor.

MESAJLAR KLİŞE DEĞİL...

Şunu da belirtmekte yarar var: Yönetmen bunu kanıtlarken ‘Bakın aslında bütün kızılderililer kötü değillerdir!’ gibi bir kolaycılığa kaçmıyor. Sadece bazı kızılderililerin diğerlerinden daha vahşi olduğunu ve uygar görünen bazı beyazların çoğu zaman kızıl derililerden daha saldırgan davranışlar sergileyebildiğini gösteriyor. Bu arada filmin başındaki katliamı gerçekleştiren, çoluk çocuk demeden herkesi öldüren Komançiler, bir kabileden ziyade onlardan kopmuş, kendi başına hareket eden yağmacı bir kızılderili çetesini andırıyor.

Filmde göze çarpan bir özellik de karakterlerin bahsettiğimiz iç dünyalarıyla yüzleşme sekansları. Sürekli yüksek yerden verilen emirlerle kendi duyguları arasında kalan bu karakterler çoğu zaman bu tür filmlerde göremediğimiz boyutlarda ikilemler yaşıyorlar. Örneğin yolculuk sırasında, yanlarına aldıkları, bir cinayetten dolayı yakalanan ve asılmaya mahkum eski bir askerin (ki bu asker de eskiden Joseph’in emri altında savaşmış!) kendilerinden çok da farklı olmadığını görüyorlar veya en deneyimli bir askerin bile birçok savaştan sonra tükendiğini ve kendi deyimiyle ‘daha ileriye gidemediğini’ görüyoruz. Özetle filmindeki bütün önemli karakterler derinliği olan, iyi çizilmiş gri karakterler…

Böyle bir senaryoda tabii ki oyuncuların yükü oldukça ağır oluyor ancak her oyuncu rolünün hakkını veriyor. Özellikle başrolü paylaşan Joseph’i oynayan Christian Bale ve Rosalie’yi canlandıran Rosamund Pike kritik sekanslarda çok özel bir oyunculuk sergiliyorlar. Örnek vermek gerekirse Rosalie’nin bütün ailesinin ölümünü kabul etmeye çalıştığı veya Joseph’in sert görünümü altında çatlaklar verdiği sekanslarını koyabiliriz.

Sonuç olarak Hostiles, şiddetle yaşayan, şiddetle baş etmeye çalışan, şiddetle kendilerini yok etmeye başlayan ve bu ortamdan çıkmak için debelenen karakterleri anlatan bir western dramı. Türünde bir devrim yaratmaz belki ancak güçlü ve başarılı bir dram izlemek isteyen sinemaseverler ( western’den hiç hazzetmeyenler dışında ) bizce sinema salonundan etkilenmiş ayrılacaklar…

Yönetmen: Scott Cooper

Oyuncular: Christian Bale, Rosamund Pike, Wes Studi, Adam Beach, Ben Foster, Jonathan Majors, Rory Cochrane, Jesse Plemons…

Ülke: ABD