Sinemaya ve kadınlara inanıyorlar
Yaşamda Kadın ve Sanat Derneği, “Mahallemizin Kadınları Sinema Yapıyor” atölyesini gerçekleştirecek. Derneğin kuruluşunu ve ilk atölyesini anlatan kadınlar "Biz böyle dönemlerde dışa vurumun daha güzel yapılabileceğine inanıyoruz. Sinemaya ve kadınlara inanmaya devam ediyoruz" dedi.
DUVAR - Bir grup kadın kısa zaman önce bir dernek kurdular, adı "Yaşamda Kadın ve Sanat"… Yaşama, kadına ve sanata sahip çıkan dernek ilk atölyesini, “Mahallemizin Kadınları Sinema Yapıyor” başlığıyla 29 Eylül’de Seferihisar’da gerçekleştirecek. Teos Yazarlar Evi Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde gerçekleşecek olan “Mahallemizin Kadınları Sinema Yapıyor” atölyesi 10 hafta sürecek. Yaş aralığı olmaksızın her kadın katılımcıya kapılarını açan atölyenin program koordinatörlüğünü belgesel sinemacısı Kibar Dağlayan Yiğit yapıyor.
Yaşamda Kadın ve Sanat Derneği kadınları, Seferihisar’daki 10 haftalık atölyenin ardından farklı illerde de çalışmalarına devam edeceklerini ifade ederken, “Yaşamı ve yaşatmayı sevenler” diyerek yola çıktık diyor. Kadınlarla Seferihisar’da açacakları atölyeyi ve yeni projelerini konuştuk…
Öncelikle Yaşamda Kadın ve Sanat çatısı altında bir araya geldiniz. Bu bir arada oluşunuzu neye bağlıyorsunuz?
Yaşamda Kadın ve Sanat Derneği çok yakın zamanda kuruldu, içinde kadın çalışmaları yapan, sinema, ekoloji ve öğretim dünyasından insanları barındırıyor. Kadınlarımızda insan hakları, fırsat eşitliği ve ekoloji konusunda sanat aracılığı ile duyarlılık oluşturarak sürdürülebilir yaşama ve toplumsal kalkınmaya katkı sunmak için çalışıyoruz. Yaşamı ve yaşatmayı sevenler diyerek yola çıktık.
Bu çatı altında ilk girişiminizi Seferihisar’da gerçekleştireceksiniz… “Mahallemizin Kadınları Sinema Yapıyor” diyerek yola çıktınız… Bu atölye çalışmasında neler olacak?
Mahallemizin Kadınları Sinema Yapıyor atölyesinin ilkini Seferihisar Belediyesi ve Tunç Soyer’in değerli katkılarıyla gerçekleştiriyoruz. Teknik ve uygulama dersleri, film gösterimleri ve incelemeleri, kadın-sanat-ekoloji başlıklarında 3 farklı panel içeren 10 haftalık bir program hazırladık. Ders içeriklerine göre konularında duayen konuk eğitmenlerimiz yer alıyor ve program koordinatörlüğümüzü belgesel sinemacısı Kibar Dağlayan Yiğit yapıyor.
Teos Yazarlar Evi Uygulama ve Sanat Merkezi’nde 29 Eylül’de başlıyorsunuz; 10 haftalık programın içeriğinde kimler olacak, alt başlıklar nasıl?
Kibar Dağlayan Yiğit (Belgesel Yapımı, Yönetimi ve Yazımı) ve Yavuz Gümüş (Görüntü Yönetmeni ve Uygulama) ana eğitmenler, Prof Dr. Selahattin Yıldız (Maltepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı), Burhan Gün, Prof. Dr. Semir Aslanyürek (Marmara Üniversite Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi), Elif Dağdeviren (Film Yapımı), Semra Güzel Korver (Belgesel Yapımı), Bingöl Elmas (Belgesel Yapımı), Jale İncekol (Senaryo ve Film Yönetmenliği), Neslihan Eyüboğlu Schmidt (Senaryo Yazımı) konuk eğitmenler olarak yer alacaklar.
Neden Seferihisar?
Seferihisar Belediyesi "cittaslow" akımını Türkiye’de ilk benimseyen ilçe. ‘’Yavaş Şehir’’ tanımlamasında; insanların birbirleriyle iletişim kurabilecekleri, sosyalleşebilecekleri, kendine yeten, sürdürülebilir olma kavramlarından bahsediyor. Kadın politikaları sürdürülebilirlik adımlarında kendine oldukça yer buluyor. Yakın zamanda ‘Kadının İnsan Hakları’ eğitim programını kalabalık bir grup tamamladı. Ve mutlu ki bu grup sinema yapmayı öğrenmek istediklerini bize açıkça dile getirdi.
Atölyeler neleri kapsıyor? Kimler katılabilir?
Az önce bahsettiğimiz üzere belgesel yapım, görüntü yönetmenliği, kurgu ve program uygulaması gibi başlıklar var. Film incelemeleri ve paneller de programı destekleyecek içerikte kurgulandı. Yaptığımız duyuruda kadın olmasından başka ölçüt yer almıyor. Sinema yapmak isteyen Seferihisarlı tüm kadınları bekliyoruz.
Peki, 10 haftalık atölye programı bitti, sonra...?
Atölyenin son haftasında kadınların çektiği görüntüler üzerine kurgu dersleri de var. Onlara, gruplar oluşturarak birlikte en az 3 film çıkarmalarını beklediğimizi ileteceğiz. Ve süreçte elimizden geldiğince destek olacağız.
Kadınların her alandan kopartıldığı, sanatın yok edildiği ve ekolojinin her geçen gün öldüğü bir ortamda siz üçünü birden bir araya getirip yola çıkmışsınız…
Biz aslında tam da böyle yoğun baskı dönemlerinde dışa vurumun daha güzel yapılabileceğine inanıyoruz. Sinemaya ve kadınlara inanmaya devam ediyoruz.
Bir sonraki adım neresi olacak?
Projemizi Kadıköy Belediyesi’ne de sunduk, bir sonra ki programı orada gerçekleştirebiliriz.