Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek: Altın Portakal’ı özüne döndürdük

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’le festivali ve ‘öze dönüş’ü konuştuk. Böcek, “Eski bir sinemacı olarak, vatandaşlarımıza festivali özüne döndüreceğimi söyledim ve döndürdük” dedi.

Google Haberlere Abone ol

ANTALYA - 56. Altın Portakal Film Festivali’nin bu yıl ‘öze dönüş’ sloganı ile sinemaseverlerin karşısına çıktı. Geçtiğimiz iki yılda Ulusal Yarışma’nın kaldırılmasının ardından sinema sektörünün boykotuyla karşı karşıya kalan festival, Ulusal Yarışma’yı yeniden programına alarak uzun yıllardır heyecanla beklenen günlerin yeniden hayat bulmasına neden oldu. Bu ‘öze dönüş’ün mimarlarından Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’le festivali, bu yıl ilk kez gerçekleşen Sinema Okulu projesini ve Antalya’da sinema alanında yapılan çalışmaları konuştuk.

.

Geçtiğimiz iki yılda Ulusal Yarışma’nın kaldırılması sinema camiasının boykotuna neden olmuştu. 56. Altın Portakal Film Festivali’nin sloganı ‘öze dönüş’. Sizin hayal ettiğiniz öze dönüş nedir?

Öncelikle Altın Portakal’ın başlayışına bakmamız lazım. Festival, kültür sanat ve sinema alanına destek olmak amacıyla başladı. Rahmetle andığım belediye başkanımız Dr. Avni Tolunay’ın başlattığı ve her geçen yıllarda çığ gibi büyüyerek devam eden festival 56. kez yapılıyor.

Ulusal Yarışma ile ilgili çok tartışma oldu ve alternatifi İstanbul’da yapıldı. Sinemaseverlerle sanatçılarımızın özgür bir şekilde bugüne kadar getirdiği festivalimizden Ulusal Yarışma’nın kaldırılması tepki topladı ve Antalyalılar buna sahip çıkmadı. Biz bu süreçte vatandaşlarımızın dertlerine derman olacağımızı söyledik. Vatandaşlarımız, Altın Portakal’ın geri gelip gelmeyeceğini sordular. Ben de bunu bildiğim için, eski bir sinemacı olarak, festivali özüne döndüreceğimi söyledim. Doksan dokuz günlük süreçte biz Antalyamız’da festival için ulusal ve uluslararası icraatlarımıza başladık.

‘VATANDAŞLARIMIZIN BU ANI BEKLEDİĞİNE İNANAMADIM’

Tepkiler nasıldı?

O kadar güzel tepkiler aldık ki… İlk olarak geleneksel kortejimizde bütün vatandaşlarımızın sanatçılarla buluşmak için bu anı beklediğine inanamadım. Mutlaka özlemişlerdir diye düşünüyordum ama böyle bir şey beklemiyordum. Çok mutlu olduk. Sanatçılarımız çok mutlu oldu. Balkonlar doluydu… Bugün itibariyle Gazipaşa’dan Kaş’a kadar tırlarımız var, buralarda film izlettik. Belli ki sinemaseverler çok özlemişler.

‘ÖĞRENCİLER İÇİN YÜZ ÜNİVERSİTEMİZE MEKTUP YAZDIK’

Bu sene bir ilk olarak Sinema Okulu projesi hayata geçti. Bu süreç nasıl işledi?

Bu çalışmalar o kadar önemli ki… Siyasetçiler olarak koro halinde deriz ki, gençler geleceğimizin teminatı… Altın Portakal’da bunu eksik gördük. Öğrenciler sinema ile haşır neşir olsun, sanatçıları, sinemacıları tanısınlar, gelecekle ilgili planları varsa yönetmenlerle söyleşileri, filmleri ve panelleri birlikte izlesinler düşüncesiyle yüz üniversitemize mektup yazdık.

Katılımcıları nasıl seçtiniz?

Katılımcı gençlerimizden, “Neden Antalya ve neden Altın Portakal” sorusuna cevap vermelerini istedik. Yedi yüz müracaat oldu, bunlardan yüz kişi seçildi. Orada da bir jürimiz vardı. Hiçbirine müdahil olmadım. Din ve devlet işleri gibi, kültür sanat ve siyaset işlerini birbirinden ayırdık. Herkesin işini yapmasını doğru buluyorum. Ben vatandaşlarıma söz verdiğim gibi festivali özüne döndürdüm. Ben bana düşen görevi, ev sahibi olarak yaptım. Bundan sonra da aldığımız bu görevi aynı azim ve kararlılıkla, büyüterek ve geliştirerek vatandaşlarımızla yürüyeceğiz.

Antalya’yı film endüstrisi için cazip hale getirmeyi amaçlıyor musunuz? Bununla ilgili çalışmalarınız var mı?

Çalışmalarımız var. Serik’te film çalışmaları yapıldı. Bu noktada yatırımlarla ilgili olarak belediye arkadaşlarımız çalışmaları takip ediyor.