Soma Davası’nda karar günü

Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayan Soma Davası’nda bugün karar açıklanması bekleniyor. Dava kapsamında tek tutuklu olan avukat Kozağaçlı’nın, SEGBİS yoluyla mahkemeye katılma talebi reddedildi.

Soma maden faciasında ölen madencilerin isimlerinin yer aldığı pankart
Google Haberlere Abone ol

Osman Çaklı

MANİSA - Soma'da 2014 yılında yaşanan ve 301 madencinin ölümüyle sonuçlanan maden faciasından sonra açılan dava yıllarca sürdü. 2018'deki mahkeme kararının Yargıtay tarafından bozulmasının ardından Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen yeni davada, mahkemenin bugün karar açıklaması bekleniyor.

Duruşma öncesi madenci aileleri, siyasi parti ve STK'ler adliye önüne yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşün ardından başlayan duruşmada, avukat Selçuk Kozağaçlı'nın SEGBİS yoluyla mahkemeye katılma talebi reddedildi.

'TÜRKİYE'NİN GÖZÜ BURADA'

Duruşma öncesinde avukat Can Atalay, Türkiye'de işçi sınıfının gözünün Soma Davası'nda olduğunu belirterek, “Davamız kimse ekmeğini kazanırken öldürülmesin diyedir. Maden ocağında, daha önceden işçilerin öleceğini görmüşler ve alabilecekleri hiçbir önlemi almamışlar. Ermenek'i, Hendek'i ve Türkiye'nin dört bir yanı bugün Soma'ya bakıyor” şeklinde konuştu. 09:00'da başlayan duruşmada, Soma Davası kapsamında tek tutuklu olarak kalan avukat Selçuk Kozağaçlı, SEGBİS ile mahkemeye katılmak için dilekçe verdi. Mahkeme Başkanı bu talebi reddettiğini açıkladı. Ardından müşteki avukatı Nergiz Tuba Aslan, ceza yargılamasının yüz yüze yapılması gerektiğini dile getirerek sanıkların SEGBİS ile duruşmaya katılmasına tepki gösterdi: "Can Gürkan'ın yargılandığı suçlama itibariyle burada olması gerekirdi. Bunu da reddettiniz. Can Gürkan, yargılamanın kendisi hakkında yapıldığının farkında değil." Konuşmaların ardından mahkemeye ara verildi. Madenci aileleri, "Saraylarda oturuyorsunuz, hakimler de parayla satın alınmış" diyerek mahkemeye heyetinin yargılama usulüne tepki gösterdi.

Duruşma öncesi madenci aileleri, siyasi parti ve STK'ler adliye önüne yürüyüş gerçekleştirdi

'CAN GÜRKAN 301 İNSANI OLASI KASITLA ÖLDÜRMEKTEN YARGILANMALI'

Sanık Can Gürkan hakkında 301 insanı olası kasıtla öldürmekten cezalandırılmasının talep edildiği duruşmada müşteki avukatı Can Atalay, dosyaya siyasi müdahalenin ilk günlerde başladığını dile getirdi. "Kapıya barikat kuran polis, aileleri içeri almamıştı" diyen Atalay, "Sanıklar salona getirilmedi. İnsanlar dişleriyle, tırnaklarıyla tutunmasaydı, dosya bu hale gelmezdi. Bu suçlar ne kitap, ne gazete sayfalarında kalacak" dedi.

AVUKAT ASLAN: MAHKEMEYE GÜVENMİYORUZ

Ardından söz alan madenci ailelerinin avukatı Nergiz Tuba Aslan, 'dosya üzerinde dönen tezgahın farkında olduklarını' ifade etti. Aslan, mahkeme heyetini işaret ederek, "Bu kapsamda sizi ayrı tutmuyoruz" dedi. Önceki duruşmada savcının esas hakkında mütalaa verdikten sonra vazgeçtiğini hatırlatan Aslan, "Duruşmaya verilen arada ne oldu?" diye sordu. Savcıların ve mahkeme başkanının defalarca değiştirilmesini ise Aslan, "rezalet" olarak niteledi. Aslan, tekrar mahkeme heyetini göstererek, "Siz uzayda yaşamıyorsunuz. Bu dosyaya neden atandığınızı biliyorsunuz. Sizden adil yargılama beklemiyoruz. Dosyayı en başından takip eden Aytaç Ballı, özel atamayla görevden alındı. Gerçekler bir gün tek tek ortaya çıkacak, açıklayacağınız karara güvenmiyoruz" diye konuştu.

'MAHKEME KARARINI AÇIKLAMADAN KARARI TEMYİZ EDECEĞİZ'

Avukat Aslan'dan sonra söz alan, avukat Hatice Aslan Atabay, mahkeme kararını açıklamadan kararı temyiz edeceklerini söyledi. Atabay, "301 kişinin ve şu an madenlerde çalışan insanların canı korunmuyorsa, burada yaşam hakkı ihlali vardır. Bununla ilgili ne yazık ki, caydırıcı ceza verilmiyor. Biz yaşanılan sürecin tanığıyız. Yaşam hakkını savunmaya devam edeceğiz" dedi.

AVUKAT ŞAHİN: HALUK EVİN YALAN SÖYLÜYOR

Duruşmaya verilen bir saatlik aranın ardından yargılamaya devam edildi. Müşteki avukat Melike Şahin söz alarak, sanık Haluk Evinç hakkında tevsi-i tahkikat talebinin gerekçe gösterilmeden reddedildiğini hatırlattı. Şahin, "Madene hiç inmediğini söyleyen Haluk Evinç, başka ifadesine göre bilirkişiye madende rehberlik yapıyor" dedi. Şahin, Haluk Evinç'in 'yalan' söylediğini işaret ederek, bunu çelişkili ifadeleri olmasına dayandırdı: "Haluk Evinç işçilere katliamdan sonra da mesaj atıyor ve bunu 'inisiyatif kullandım' diyerek açıklıyor. Haluk Evinç, açık bir şekilde yalan söylüyor. Ve siz ona basit taksirle ceza verip indirim uyguladınız. Beğenmediğimiz Yargıtay kararı dahi 'o kadar olmaz' diyor. Havalandırmanın ters çevrilmesi konusunu ciddiye almadınız ama bu çok önemli. Bu 23 kişinin ölmesi yaklaşık 160 kişinin yaralanması anlamına geliyor. Hiçbir tatbikat yapmadan havalandırma ters çevriliyor. Bu kararı verenler cezalandırılmadı. Sanık beyanları bunu açık bir şekilde gösteriyor. Savcılık bu kişi hakkında nasıl beraat isteyebiliyor?"

MAHKEME SALONUNDA GERGİNLİK

Müşteki avukat Mürsel Ünder, mahkeme heyetinin dosya hakkında karar verebilecek hakimiyete sahip olmadıklarını ifade etti. Ünder, ailelerin artık sabrı kalmadığını, karar çıkması gerektiğini ancak mahkemenin, dosyayı yeteri kadar incelemediğini savundu. Ünder, mahkeme heyetine dönerek, bu dava hakkında siz karar veremezsiniz diyerek: "Mahkeme heyetine dair umudumuz yok. Az ceza vermek için canla başla 'savaşan' bir heyet var. Kendi meslek onurunuz için bunu yapmayın" diye konuştu. Ünder'e cevap veren mahkeme başkanı "lütfen kişiselleştirmeyin" dedi. O sırada salonda gerginlik yaşandı. Madenci aileleri, "Kendi davanız olsa böyle davranmazsınız, çocuklarımız okuyup sizin gibi hakim olacaksa, olmasın" dedi. Mahkeme başkanı ailelere sessiz olmaları yönünde cevap vererek, bağrışma devam ederse dışarı çıkarmak zorunda kalacağını belirtti.

'BU DAVA İDEOLOJİKTİR'

Avukat Tamer Doğan'da söz alarak mahkemeye eleştirisini sundu. Doğan, reddi hakim talebi gerekçesinin hala geçerli olduğunu söyledi: "Siz hiçbir zaman tarafsız olmadınız." Yedi yıldır süren dosyanın ideolojik olduğunu ileri süren Doğan, "Biz yargının iki yüzlülüğüne tanığız. Nerede tanığız; Çorlu katliamında yakınlarını kaybeden aileler sosyal medyadan bir paylaşım yaptığında hemen soruşturma açılıyorken, gerçek sorumlular hakkında bir şey yapılmıyor" dedi. Doğan, bizi ideolojik davranmakla itham ediyorlar esas karşı taraf ideolojik davranıyor: "Derdim sizi ikna etmek değil. Evet bu dava ideolojiktir. Burada iki sınıf karşı karşıya. Mahkeme de tarafını seçmiştir."

MADENCİ AİLELERİ: SELÇUK KOZAĞAÇLI AVUKATIMIZDIR

Mahkeme başkanının Selçuk Kozağaçlı'nın mahkemeye katılmasını reddetmesi üzerine konuşma yapan avukat Seçil Ege Değerli, salona dönerek "Burada Selçuk Kozağaçlı'yı kendine avukat olarak seçen var mı?" diye sordu. Salondaki aileler el kaldırarak avukatlarının Kozağaçlı olduğunu söyledi. Değerli ise mahkemenin hukuka uymadığını ve sanıkların toplum vicdanında cezalandırıldığını belirtti. Değerli'nin bu ifadeleri karşısında mahkeme heyeti sessiz kalmayı tercih etti. 

'CAN GÜRKAN'IN MAHKUM EDİLMESİNİ TALEP EDERİM'

Avukat Murat Kemal Gündüz, Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin iş cinayetlerinde verdiği kararı hatırlattı: "Dört sanık haricinde diğer sanıkların beraatini onamıştır. Dört üst düzey yönetici ile ilgili yeniden yargılama kararı doğrudur ama eksiktir. Denetim görevlileri hakkında Danıştay'a ve AYM'ye başvurduk. AYM bu kişiler hakkında etkili soruşturma yürütülmediğini tespit etti ancak Danıştay 16-17 aydır bir işlem yapmadı. Bu dava açılacak. Bu hususun bekletici mesele yapılması gerekir." Gündüz, denetim görevlileri hakkında Danıştay'a ve AYM'ye başvurduklarını, AYM'nin bu kişiler hakkında etkili soruşturma yürütülmediğini tespit ettiğini ancak 16-17 aydır da işlem yapmadığını dile getirdi. Gündüz, mahkemenin ara kararı geri çekerek, Danıştay'ın vereceği karar ve Soma savcısının açacağı davanın beklenmesini talep etti. Gündüz, "Ayrıca Can Gürkan'ın usulden de olsa 'olası kasıtla insan öldürme ve yaralama' suçundan mahkum edilmesini talep ederim" ifadelerini kullandı.

MADENCİ AİLESİ: CAN GÜRKAN GİBİ SİZE PARA MI VERMEMİZ GEREKİYOR?

Avukatların konuşmalarından sonra madenci aileleri söz almaya başladı. Selçuk Kozağaçlı'nın mahkemeye katılmasının engellenmesi üzerine konuşan bir işçi yakını, "Sizi kınıyorum" dedi. Madende ölen Uğur Çolak'ın babası, "Katliama sermaye, sarı sendika ve siyasal iktidar sebep oldu" ifadelerini kullandı. Ardından eşi madende ölen Gülten Kavas, eşinin madene eğitim aldığına dair imzası alındığını ama eğitim verilmeden gönderildiğini söyledi. Kavas, "Bizim Can Gürkan gibi size para mı vermemiz gerekiyor" deyince mahkeme başkanı, mahkemenin bu şekilde itham edilemeyeceğini söyledi. Kavas, suçlu olmayan bir kişinin, ölen madencinin evine avukat gönderip neden tehdit ettiğini sordu. Mahkeme başkanı, ailelerin sorularını duymazlıktan gelerek "Başka konuşmacı var mı?" diye sordu.

SEGBİS'LE DURUŞMAYA KATILAN CAN GÜRKAN'A MADENCİ AİLELERİNDEN TEPKİ

Sanık Can Gürkan SEGBİS ile katıldığı duruşmada, "Türkiye'nin en büyük işverenlerinden biriydim" diyerek, yedi yıldır herkesi anlamaya çalıştığını söyledi. Gürkan, katılan taraf avukatlarının süreci çarpıttığına işaret ederek, farklı bir Can Gürkan yaratıldığını ifade etti.  "Yaratılan Can Gürkan'ın cezalandırılması gerekiyordu. Tutuklu olduğum sürede hukuka ilişkin okumalar yaptım. Görüyorum ki, mahkemeden beklenen suçlu olup olmadığımı ayırt etmesi değil, cezalandırılmam. Ceza verirseniz hakim olacaksınız. Ben adaleti sizden bekliyorum sayın başkan" sözleri üzerine madenci yakınlarının sesleri yükseldi: "Çocuklarımız mezarda."

KARAR İÇİN 16 HAZİRAN'A ERTELENDİ

Sanık Can Gürkan'dan son sözü soruldu. "Ben ocağı baştan aşağı mekanize edemezdim. Ocakta mekanize edilecek yeri ben tespit edemem. Ben yatırımı yaparım. O yatırımdan kaçsaydık daha fazla para kazanırdık muhtemelen. Biz alt yapıya inanılmaz yatırım yaptık. Her ay galeriler yenilendi. Kesitler komple genişletildi. En iyisi ne ise o getirildi. Ben başından beri hiç yanlış bir şey konuşmadım. Dünyada en güvenli kabul edilen madencilik sistemi kısmi olarak yapıldı. Ve bugün Soma'nın tamamı mekanize oldu.... Sayın başkan sizin vereceğiniz karara güveniyorum. Kendimi açık açık anlatabildiğim siz ve heyetiniz var. Rahatlayacaklarsa katılan vekiller bana katil diyebilir. Sayın başkan sizden vicdani karar vermenizi bekliyorum." Can Gürkan'ın son sözlerinden sonra mahkeme heyeti, sunulan beyanların değerlendirilmesi ve kararı açıklamak için 16 Haziran Çarşamba saat 09:00'a gün verdi.

NE OLMUŞTU?

Soma'da 13 Mayıs 2014'te meydana gelen patlamada ölen 301 madencinin ardından başlayan adli süreçte “olası kasıtla öldürme” suçundan işverenler yargılandı. Mahkeme heyeti, aralarında Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’ın da bulunduğu tutuklu beş sanık için 15 yıldan 22 yıla kadar, dokuz tutuksuz sanık için de altı yıldan on yıla kadar hapis cezası verilmesine karar verdi. Beş üyesinden üçü değiştirilen Yargıtay 12. Ceza Dairesi, Gürkan’ın 'yangın riskinin yüksek olduğunu bilerek, havalandırmaya dair gerekli teknik altyapıyı oluşturmadan ve iş güvenliği önlemleri almadan üretimin arttırılmasını hedeflediği' sonucuna vararak, 30 Eylül 2020’de kararı bozdu. Sanıkların, 'bilinçli taksirle ölüme neden olma’ suçundan Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden yargılanmasına kanaat getirildi. 13 Nisan 2021'de başlanan yargılama sürecinin 24 Mayıs'ta görülen celsesinde ara karar açıklandı.