Sosyal konutta ‘genç’ kontenjanı: Yarınımız belli değil; bu sorumluluğun altına nasıl girerim

Erdoğan’ın açıkladığı sosyal konut projesinde yüzde 20 kontenjan ayrılan gençler konuştu: 'Ay sonunu zor getirirken yüzde 10 peşinatı nasıl ödeyelim?', 'Hem kira hem taksit ödesem bana kalan 50 lira.'

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesi" olarak nitelediği ‘İlk evim’ projesinin detaylarını açıkladı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın hazırladığı proje kapsamında Toplu Konut İdaresi (TOKİ) 250 bin konutu yılbaşı itibarıyla inşa etmeye başlayacak. 

YÜZDE 10 PEŞİNAT

İki yıl içinde bitirilerek hak sahiplerine teslim edileceği açıklanan bu konutlar, 2+1 evlerde 2 bin 280 lira taksitle 240 ay (608 bin TL), 3+1 evlerde ise 3 bin 187 lira taksitle 240 ay vadeyle (850 bin TL) satışa çıkarılacak. 

Hak sahiplerinden konutlar için kura çekilip sözleşme imzalandıktan sonra yüzde 10 peşinat talep edilecek. Bu peşinat 2+1 ev için 60 bin 800 lira, 3+1 ev içinse 85 bin lira olacak. Taksitler, memur maaşına göre yılda iki kez artacak.

TOKİ’nin internet sitesinde yer alan bilgilere göre taksit ödemeleri sözleşme tarihini takip eden ay itibarıyla başlatılacak.

SOSYAL KONUT PROJESİ GENÇLER İÇİN UMUT OLABİLİR Mİ?

Proje kapsamında şehit yakını ve gaziler ile engelli vatandaşlara yüzde 5, emeklilere yüzde 20 kontenjan ayrılırken, projede ilk kez gençler için de özel kontenjan oluşturuldu. Gençler için yaş aralığı 18-30 olarak belirlenirken, bu gruba ayrılan konut sayısı 50 bin olarak açıklandı.

Peki, her geçen gün ‘genç işsizliği’nin arttığı, gelecek kaygısı ve iş güvencesizliğinin bu yaş grubu arasında giderek yaygınlaştığı Türkiye’de yeni sosyal konut projesi gençler için umut olabilir mi?

‘ÖDEME PLANI HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR’

Üniversiteden mezun olduktan sonra İstanbul’da bir otelde asgari ücretle işe başlayan 30 yaşındaki Büşra Y.’ye göre konut fiyatlarının giderek arttığı kentte sosyal konut projesi ile ev sahibi olma fikri ilk bakışta umut veriyor.

Yaklaşık beş yıldır yaşadığı İstanbul’da iki ev arkadaşı ile birlikte 5 bin TL kira ödediklerini anlatan Büşra Y., “Bu durumda 2 bin 280 TL taksitle 20 yılda ev sahibi olmak tabii ki iyi, ancak ödeme planı hayati önem taşıyor" dedi.

'BİZİM İÇİN HAYAL OLARAK KALACAK’

Projeyle ilgili birçok kısmın karanlıkta kaldığına dikkat çeken Büşra Y., çekincelerini şöyle anlattı: "Ödemelerin sözleşme tarihinden itibaren yapılacağı ifade ediliyor. Öyle olacaksa biz hem kira ödeyip hem de ev taksidi mi ödeyeceğiz? TOKİ’nin sitesinden baktığımızda yüzde 10 peşinat istiyorlar. Bu 2+1 bir ev için 60 bin civarında oluyor. Bizler zor geçinen insanlar olarak o kadar peşinatı nasıl bulur da veririz? Ben 5 bin 500 TL asgari ücret alıyorum. Bu ücretin sadece 2 bini olduğu gibi kira ve aidata gidiyor. Elektrik, su, internet gibi masraflar hariç. Bir de 2+1 ev için 2 bin 280 liradan ev taksidine girdiğim düşünüldüğünde aylık bana kalan miktar ortalama 50 TL. Bizim için bir hayal olarak kalacak.” 

‘BANA SIRA GELENE KADAR KİMLER KİMLER ALIR O KONUTLARI’

Grafik tasarım uzmanı olarak çalışan 27 yaşındaki Nihat Saraç ise konut fiyatlarının makul olduğunu ancak başvursa bile kendisine çıkacağına dair bir umudunun olmadığını söyledi.

Türkiye’de devletle ilgili neredeyse her alanda ‘torpil’e şahit olduklarını belirten Saraç, “Başvuracağım ama bana sıra gelene kadar kimler kimler alır o konutları. Bu anlamda hiçbir güvenim yok. Aslında bu dağıtımın adil olacağına inanmıyorum.  Eğer başvurum olumlu olursa sürpriz olur. Ama bana çıkacağına dair bir ümidim, güvenim yok açıkçası” şeklinde konuştu.

‘BİRKAÇ AY TAKSİDİ ÖDEYEMEZSEM EVİ HEMEN ELİMDEN ALACAKLAR MI?

Aylık kazancının ortalama 7- 9 bin TL arasında olduğunu, süreklilik arz eden bir işi olmadığı için bazı aylar bu rakamın daha da düşebildiğini kaydeden Saraç, konut taksitlerinin özellikle gençler için ne zaman başlayacağının da açıkça ifade edilmesi gerektiğini söyledi ve şöyle konuştu: "Eğer kirada otururken taksit ödemek gerekirse bu çok zor. Bu miktarı karşılamak için nereden baksanız 10 bin TL maaş almak gerekiyor. Ben zorlarım ama başarabilir miyim emin olamam. Neticede 20 yıl devam edecek bir süreçte mesela kaç taksidi ödememe hakkım olacak? Birkaç ay ödeyemezsem evi hemen elimden alacaklar mı? Bu soruların da cevaplanması gerekiyor. Gençlerin iş bulmadığı, bulsa da düşük ücretlere çalıştığı bir ortamda başvurular adil alındığı takdirde dahi bu kontenjanlar boş kalabilir.”

'BU SORUMLULUĞUN ALTINA GİRMEK İÇİN ÖNCE SÜREKLİ BİR İŞ BULMAM LAZIM’

Üniversiteden mezun olduktan sonra tatil bölgelerindeki otellerde ‘garson’ olarak çalıştığını ifade eden 28 yaşındaki İsmihan Akkanat’a göre bu tür büyük ve uzun süren taahhüt altına girmek için öncelikle sürekli bir iş sahibi olmak gerekiyor.

“Türkiye’de yarınımız belli değil” diyen Akkanat, şöyle devam ediyor: “Ben aldığım maaşla ay sonunu zor getiriyorum. Kışın başka işlerde çalışıyorum. Şimdi böyle bir sorumluluğun altına nasıl girebilirim. Türkiye şartları bu kadar kötü olmasaydı, ekonomi bu kadar sarsılmasaydı, konut fiyatları, ürün fiyatları bu kadar artmamış olsaydı belki o zaman bir konut için talep edilen bu miktar çok daha iyi olacaktı. Aslında şu anda bakıldığında da mantıken çok gelmiyor ama cebimiz 'çok' diyor. Çünkü en kötü ihtimalle 60 bin lira peşinatı biz nasıl karşılarız. O yüzden şu an başvurmayı düşünmüyorum.”

‘ÖNCELİKLE İŞ SAHALARININ GENİŞLETİLMESİ LAZIM’

Üniversiteden mezun olduktan sonra kalıcı bir iş bulamayan 26 yaşındaki Şevval Özyol ise geçici olarak bir dershanede 3 bin 200 TL’ye İngilizce dersi verdiğini söyledi.

Kendisini ‘işsiz’ olarak niteleyen ve ‘geçinebileceği’ kadar maaş alabileceği bir iş arayan Özyol, “Şu anda tek başıma ev tutma lüksüm dahi yok. Evet, gençler için böyle bir proje olması güzel ama öncelikle gençlere yönelik iş sahalarının genişletilmesi lazım. Gençler, önce hak ettikleri ücretlere, hak ettikleri işlerde çalışabilmeli ki sonrasında da konut alımlarında taksitleri rahat rahat ödeyebilsin” dedi.

Son dönemde giderek artan ekonomik krizde konutların tamamlanması için verilen 2 yıllık sürenin sarkıp sarkmayacağının da önemli olduğunu ifade eden Özyol, “Bu süre artan maliyetler karşısında uzar mı? Özellikle taksitler bu süreçte değişkenlik gösterir mi? Gösterirse ne kadarlık bir değişiklik olur? Ben çocukluğumda hep dinlerdim bitmeyen inşaatları, bir türlü tamamlanmayan kooperatif evlerini. Bu yüzden her detayın açıklanması, insanların aklındaki soru işaretlerinin giderilmesi gerekiyor” diye konuştu.