Soylu: Ellerindeki bazı belediyeler definlere bile yardımcı olmadı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Ellerindeki bazı belediyeler -Hatay'a gidebilirsiniz orada valimizin çektiği sıkıntıları biliyorlar- definlere bile yardımcı olmadı. Son derece insanlık dışı" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Maraş merkezli depremlerde şu andaki tespitlerine göre 120 polis ve 32'nin üzerinde jandarma personelini kaybettiklerini duyurdu.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kahramanmaraş Afet Kriz Merkezi'nde açıklama yaptı.

Son rakamlara göre Maraş'ta 5 bin 323 kişinin hayatını kaybettiğini, 4 bin 493'ünün de defnedildiğini söyleyen Soylu, "Defin noktasında da savcılık, emniyet, kriminal, diyanet aynı zamanda sağlık, yıkama hizmetleri, hepsi bir arada yürümektedir. Bu operasyonda sahada olduğumuz için, vatandaşımıza bu bilgiyi vermek zaruretindeyiz. Mezarlar kazılıyor, yıkamalar yapılıyor. Kimliklendirme yapılıyor, adli tıp uzmanıyla, aynı zamanda başsavcıyla, savcılarla bizim kriminal ekiplerimiz parmak izlerini alıyorlar. Kimliklendirilenler de, sahipliler aynı zamanda görgü yapıyorlar, yani 'bu bizim yakınımızdır' diye. Bütün tutanaklar tutuluyor ve definler gerçekleştiriliyor hocalarımız vasıtasıyla" dedi.

"Burada dinimizin, inancımızın emrettiği bütün usuller hiçbir eksikliğe yer bırakmadan sağlanmakta ve gerçekleştirilmektedir" diyen Soylu, "Aynı zamanda hukuki bütün usuller de gerçekleştirilmektedir. Kimliksizler de belli bir zaman dilimi geçtikten sonra tüm resimler, fotoğraflar, DNA'lar alındıktan sonra defnedilmektedir" ifadelerini kullandı.

'DEPREMDEN SİYASAL ÇIKAR SAĞLAMAK, DEPREMDEN DAHA BÜYÜK BİR HASAR'

Görevlilerden medya ve sosyal medyadan etkilenmemelerini istediğini belirten Soylu, şöyle devam etti:

"Önümüzdeki sürecin her birimiz için ve vatandaşlarımız için, esas yakınlarını kaybedenler için, çok önemli ve zor olduğunu biliyoruz.  Ama karşılaştığım her arkadaşa şunu söylüyorum: Kesinlikle sosyal medya dahil, medya dahil hiçbir şeyden etkilenmeden bizim vatandaşımıza görevimiz var ve görevimizi yapmak zorundayız. Direncinizi kaybetmeyeceksiniz. Çünkü biz kamu adına, insanlık adına buradayız. Birileri açık arayabilir. Elbette eksik olabilir. Bu kadar büyük, tüm dünyanın büyük olarak nitelendirdiği, bütün muhataplarımızın bizi arayıp dünyada gördüğümüz en büyük depremlerden birisi olarak nitelendirdiği böyle bir depremde elbette ki bazen yetişmekte zorlandığımız ama ardından yetiştiğimiz meseleler olacaktır. Bunu istismar konusu yapmak, bundan siyasal çıkar sağlamak, depremin ortaya koyduğu hasardan çok daha büyük bir hasardır. Deprem ne zaman, nasıl olacağını bilmediğimiz ama ortaya koyduğu hasarla hepimizi etkilemektedir. Ama öbür tarafta insanlık suçu işlemektedir, bu ayıptır. Onları ayıplarıyla baş başa bırakacağız. Bir insanın nasıl bir ruh hali olabilir ki fitne, fesat peşinde gidebiliyor."

'AFAD'A RAPOR HAZIRLAMA TALİMATINI BEN VERDİM'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun AFAD'ın Düzce Depremi'nden sonra eksiklerle ilgili hazırladığı rapor üzerinden hükümeti eleştirmesine yanıt veren Soylu, "Her şey mi siyaset? Burada eğer bir siyaset yapılacaksa hem mecliste hem Cenab-ı Allah nezdinde bu hesap sorulur. Ben yaparsam benimki de sorulur. Burada herkesin morale ihtiyacı var. Bunu hep beraber sağlamak durumundayız. Dünyanın birçok yerinden, ülkemizin her yerinden destekler geliyor. Birçok alanla karşı karşıyayız ve hepsini çözebilmek için adım atmaya çalışıyoruz. Neymiş AFAD, Düzce Depremi'nde şunu açıklamış, şöyle açıklamış. Biz tespit ettirdik, talimatı da ben verdim. 'Eksik neyse yazacaksınız arkadaşlar' dedim. Bir ülkede grup başkanvekilliği yapmış, milletvekilliği yapmış ana muhalefet genel başkanlığı yapan bir kişi bu kadar mı istismar eder hayatı. Buradan sonra yapmayacak mıyız? Şu şöyle olsa, bu böyle olsa bunu hep yaparız. Bir terör operasyonundan sonra da yaparız. Bunların her birisinin bize katkısı var. Bu mu yani, bugünün anlamı bu mu, bunun mu söylenmesi gerekir? İnsanın bazen bu olanlara inanası gelmiyor" dedi.

Depremde vefat eden polis ve jandarmalarla ilgili bilgi veren Soylu, "Polis teşkilatımızda da şu ana kadar tespit ettiğimiz 120 polis arkadaşımızı kaybettik. Bu toplu kayıplar, toplu olmayan kayıplarımız da var. Tespit edebildiğimiz 32'nin üzerinde jandarma personelimizi de kaybettik. Allah bütün kaybettiklerimize rahmet eylesin" diye konuştu.

'YAĞMA İHBARLARININ YÜZDE 99.99'U ASILSIZ'

Deprem bölgesinde yağma yaşandığı iddialarına değinen Süleyman Soylu, "Asayiş olaylarıyla ilgili de şunu söylemek isterim: Yağma yapılıyor... Aziz milletim biz her ihbara gidiyoruz. Yüzde 99.99'u asılsız ihbar. Asılsız ihbar olmasının birkaç nedeni var. Bazen vatandaş evinin korunmasını istiyor, bunun için burada şöyle işler oluyor diyor. Bazen vatandaş kendi evinden bir şey alıyor, buraya başka birisi geldi deniyor. Şurada bir ayakkabı mağazası var, camları kırık, 4 gündür içinden bir tane ayakkabı alınmış değil" ifadelerini kullandı.

'NEDİR SURİYELİLERE BU KİN?'

"Normal hayatın içinde nasıl hırsızlık, asayiş işleri varsa bu dönemde de olabilecek bazı işler olabilir" diyen Soylu, şunları söyledi:

"Ama bir güvensizlik algısı oluşturup, bu milletin bütün değerleriyle, bütün kodlarıyla oynamak elbette ki yanlıştır. Sel olduğu zaman olmayan barajlar patlar, deprem olduğu zaman Suriyeliler talanın, taciz ve tecavüzün içerisinde... Burada hepimiz depremzedeyiz, burada insanları ırklarına göre ayırabilmek... Onları soğukta bırakalım, hayatlarını kaybetsinler, ölsünler! Bu insanlar dün hırsızlık yapmıyorlardı da depremi mi beklediler hırsızlık yapacak. Böyle bir akıl tutulmasıyla karşı karşıyayız. Nedir bu öfke, kin bunu hala anlayabilmiş değiliz."

'ELLERİNDEKİ BAZI BELEDİYELER DEFİNLERE YARDIMCI OLMADI'

CHP'li Hatay Büyükşehir Belediyesi'nin cenazelerin defnedilmesine yardım etmediğini öne süren Soylu, "Ne olursunuz yardım etmeyecekseniz ki etmeyeceksiniz gözüküyor. Neden söyleyeyim. Buradan milletime şikayet ediyorum: Ellerindeki bazı belediyeler -Hatay'da gidebilirsiniz orada valimizin ve arkadaşlarımızın çektiği sıkıntıları biliyorlar- definlere bile yardımcı olmadılar. Olamayabilirler, aman bunlar batsınlar, milletin gözünde sıkıntıya girsinler diyebilirler, her şeyi yapabilirler. Ama bu dünyanın bir de öteki dünyası var. Siz kendi insanınıza, kimin hangi düşünceye sahip olduğunu bilmeden bunu sağlamamak elbette ki son derece insanlık dışı bir davranıştır. Bunların değerlendirmeleri yapılacaktır. Şu günleri bir hep beraber geçelim, işimize bakalım" dedi. (HABER MERKEZİ)