Soylu: Antakya'da iki konuttan biri yıkık
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Maraş'taki binaların yüzde 40'ında hasar tespit çalışması yapıldı. Delil toplanmadan enkaz kaldırılmıyor. Antakya'da iki konuttan biri yıkık" dedi.
DUVAR - Kahramanmaraş Afet Koordinasyon Merkezi'nde açıklama yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Maraş'ın yüzde 40'ında hasar tespit çalışmalarının yapıldığını söyledi.
Bazı kişilerin, "Bu kadar çabuk hasar tespiti yapılabilir mi?" sorusunu yönelttiğini aktaran Soylu, hasar tespiti yapan 7 bin kişinin bulunduğunu kaydetti. Soylu, bu işlemlerin, önceki depremlerin ardından da ölçekleri dikkate alındığında hemen hemen aynı zaman diliminde gerçekleştirildiğini belirterek, ilk hasar tespitinin, karşı karşıya kalınan durumun fotoğrafını ortaya koyacağını, itiraz süreçlerinin ardından da bunların netleşeceğini ifade etti.
Bakan Soylu, şu ana kadar yapılan tespitlere göre, Kahramanmaraş'ın dörtte birinin, ilk etapta ya yıkılmış ya ağır hasar ya da acil yıkılacak kapsamı içerisinde olduğunu söyledi.
Antakya merkezinde hasar tespiti çalışması sonuçlarına göre de bu rakamın yüzde 50'nin üzerinde olduğunu anlatan Soylu, işlemlerin devam ettiğini kaydetti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, depremin ardından bütün süreçlerin yargı gözetiminde devam ettiğini kaydederek, şunları söyledi:
"Bugünkü ve bundan sonraki soruşturmalara konu olacak binalardaki yapım eksiklerinden kaynaklanan süreçlerle alakalı yargı gözetiminde, Çevre, Şehircilik Bakanlığı ve ilgili tüm birimlerimiz, bilirkişiler, savcılar, alınan kanıtlar, bunların incelenmesi teker teker devam etmektedir. Aziz vatandaşlarımıza söyleyeceğimiz şudur, burada kim eksiklik yapmışsa, binanın yapımında bir eksiklik söz konusuysa, binanın yapımından sonra yapılanlar söz konusuysa elbette ki bunların hepsinin tespitine yönelik delillendirilmeler bütün binalarda devam etmektedir. Bunlar yapılmadan da herhangi bir enkaz kaldırılmamaktadır."
Ağır hasarlı ve acil yıkılacak binaların bulunduğuna işaret eden Süleyman Soylu, bu binaların içine girilip girilmeyeceğine yönelik kararın, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkililerince alınacağını aktardı.
İçine girilmesi mümkün olabilen binalara güvenlik ekipleriyle birlikte girileceğini ifade eden Bakan Soylu, "Burada yıkılmış, acil yıkılacak ve ağır hasarlı binalarda kolluk kuvvetlerimiz sürekli binaların etrafındadır, bulunmaya devam edecektir. O binanın sahibi olan arkadaşlarımız herhangi bir güvenlik riski olup da 'Acaba orada ne oluyor?' diye bir endişe içinde bulunmasınlar. Şehirlerimizde bir kolluk kuvveti varsa şu anda üç kolluk kuvveti var. Bu şehirlerdeki güvenlik güçlerimizin sayısını üçe katladık" diye konuştu.
Soylu, öte yandan binaların numaralandırıldığını belirterek, "Binalara barkotlar yerleştiriliyor. Bu sistem eskiden olduğu gibi aynı şekilde devam etmektedir. Alınacak enkazlar numunesi alınmış, kanıtı alınmış ve 'artık enkaz kaldırma yapılabilir' denilen ölçüde enkazlar kaldırılacak" dedi.
Soylu, şunları söyledi:
SALGIN HASTALIK SÖZ KONUSU DEĞİL: Evler bir yılda teslim edilecek. Bu şehir bir daha kurulmayacak diyorlar. Bu şehirler sağlam zemin üzerinde vatandaşlarımızın şehri olarak devam edecektir. Şehrin nereye kurulacağına yönelik tespit ve değerlendirmeler yapıldı. Buradaki hayatiyet devam edecektir. Şu anda bir salgın hastalık, enfeksiyon söz konusu değil. Onlarca ekip taramalarına devam etmektedir.
Deprem bölgesine yaklaşık 200 bin çadırın sevk edildi, bunların önemli bölümü kuruldu. Yaklaşık 100 bin çadır daha depremden etkilenen illere sevk edilecek. Konteyner yaşam alanları yapılacak. Bunlarla ilgili yerler tespit edildi, altyapılar yapılıyor. Bu, bir yıllık bir süreç. Vatandaşlarımıza şunu ifade etmek istiyorum; bu bir yıllık süreçte, son 10 günde gösterdiğiniz yüce gönüllülüğü, yardımlaşma duygusunu devam ettirmek zorundayız. Şu ana kadar 335 bin 956 ailenin hesaplarına 10'ar bin lira gönderildi.
DEVLETLE EŞ KOŞMAYA ÇALIŞAN VARSA GEREĞİ YERİNE GETİRİLİR: Muhakkak ki iyi niyetliler olduğu gibi aldığı desteği tam yerine ulaştıramayanlar veya az da olsa bunun istismarını yapmak isteyenler de olabilir. Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğümüz, bu konuda gerekli bütün denetimleri yani ne almış, nereye gitmiş, ne olmuş, yarın öbür gün herhangi bir tartışmaya, istismara mahal vermemek için yapıyor. Bu, yalnızca bu alana yönelik değil. Toplanan bağışlarla ilgili ne harcandı, nereye harcandı, ne kadar harcandı? Bu, geçmiş dönemlerde olduğu gibi bu dönemde de aynı istikamette devam edecek. Bizim birçok AFAD da sivil toplum da dahil çalıştığımız sivil toplum kuruluşu ve dernek var. Bunlar kendileri isterler yani 'Bizi denetleyin ve biz bu konuda milletimize ve bağışçılarımıza karşı bir mahcubiyet içinde olmayalım.' diye. Bu durumla karşı karşıya geldiğimizde bu ortaya koyulur. Bunu istismar eden, bu konuda devletle eş koşmaya çalışan varsa da elbette ki gereği yerine getirilecek. 'Burası bir daha ayağa kalkmaz' şeklinde değerlendiren vatandaşlarımız, şöyle söylüyorlar, bu şehir bir daha kurulmayacak, tahliye edilecek diyorlar. Kahramanmaraş'ta da var, Hatay'da da var. Bu şehirler sağlam zemin üzerinde yeniden bu vatandaşlarımızın şehri olarak hayatiyetine devam edecektir.
YAĞMA İHBARLARININ YÜZDE 99’U BOŞ ÇIKTI: Her alanda 'süreci nasıl bir sekteye uğratırım' gayretinde olanlar var. Biz Kahramanmaraş'tayız, bir yağma görmedik. Adıyaman'da, Osmaniye'de bir yağma yok. 'Devletin bu konuda ortaya koyduğu otoriteyi ve iradeyi buradan sarsabilir miyim?' düşüncesinde olanlar, 'Ben fırsatı elime geçirdim, buradan da bir darbe indirebilir miyim?' derdinde olanlar, bu dedikoduları değerlendiriyorlar ve bu dedikoduları toplumun tamamında bir endişeye sevk etmek maksadıyla ortaya koymaya çalışıyorlar. Elbette ki hırsız hırsızdır, fırsatını bulunca eğer vicdanı da yoksa açıktaki bir malı almak isteyebilir, buna da güvenlik görevlileri gerekli müdahaleyi ihbarlar çerçevesinde yapıyorlar. Bize yapılan ihbarların yüzde 99'u boş çıktı ama biz gitmekle mükellefiz." (HABER MERKEZİ)