Fenerbahçeli Neustaedter homofobi karşıtı atölyede

Volkan Ağır - [email protected]

BERLİN - Almanya'nın Berlin kentinde gerçekleşen Futbol Onur Haftası 8 Ekim Cumartesi günü yapılan iki eş zamanlı ve büyük oturumla tamamlandı. 7 Ekim Cuma günkü Rusya'da yapılacak Dünya Kupası hakkında konuştuğumuz oturumda adı geçen Fenerbahçeli Rus futbolcu Roman Neustaedter günün sürprizini yapan kişi oldu.

OstBahnhof'un yanı başındaki sendika binasında dolu dolu oturumlarla geçen iki günün ardından 3'üncü günde biraz dinlenmeye karar verdim. Hem evinde kaldığım arkadaşım ve kızıyla adamakıllı vakit geçirmek için en iyi zamandı cumartesi sabahı, çünkü okul yoktu, hem de rahat rahat kahvaltı edebilecektim. Bu nedenle sabah Avrupa Futbol Taraftarları Birliği (Futbol Supporters Europe) öncülüğünde yapılan "Kadın ve Futbol" oturumuna katılmayı üzülerek gözden çıkardım. Yine de tam öğlen yemeği saatinde organizasyona dahil olmak içimi rahatlatmıştı.

SAVUNMADAN İLERİ ÇIKAN SÜRPRİZ GOLCÜ: ROMAN

İçeri girmeden önce organizasyonun ev sahiplerinden Futbol Taraftarları Homofobiye Karşı (Fussball Fans Gegen Homophobie) sorumlularından Thomas ile selamlaştım: "Sen gazetecisin ve sana işine yarayabilecek bir bilgi vereceğim. Roman Neustaedter burada! Gelmesi kesin değildi bu yüzden söylemedik ama dün gece mesaj attı ve geleceğini söyledi. Sürpriiiz!" 3 günlük organizasyonda tek bir oturuma girmeme kararı aldım ve onda da Roman sürpriz yapma kararı almıştı! Sen misin sürpriz yapan diyerek öğle yemeğinin ardından yapıştım Roman'ın peşine. Haberi yoktu ama günü beraber değerlendirmeye karar vermiştim. Tüm gün iki oturuma birden giren oydu. Eşi Mona'nın da katılımıyla günü Roman Neustaedter ile değerlendirdik.

'CİNSEL YÖNELİM AŞAĞILAMA ÖĞESİ OLMAMALI'

Bir futbolcunun böyle organizasyonlara katılması pek görünen bir durum değildi ve ilk olarak neden bu organizasyonda olduğunu sordum Roman'a: "Çünkü ben de kariyerim boyunca ayrımcılığa uğradım. Bana çok kez 'yumuşak / kırık' (Almanca olarak; Schwuchtel) diye seslendiler ve artık yetti. Ben de sonrasında internette, artık bu konudan çok sıkıldığıma dair bir paylaşımda bulundum. Cinsel yönelimler aşağılama öğesi olmamalı. Yıl olmuş 2016 ve artık herkese eşit davranılmalı. Bu yüzden bu etkinliği destekliyorum."

Avustralya, Rusya, İsveç ve Türkiye'den katılımcıların olması etkilemiş Roman'ı. Herkesin konuyla yakından alakadar olması ve eşitlik için mücadele vermesine hayran kalmış. Futbolda yaşanan ayrımcılık konusunda herkesin farklı bakış açılarının olması ise kendisi için en ilgi çekici yanı olmuş etkinliğin.

Fenerbahçeli Rus futbolcu Roman Neustaedter, atölyelere eşi Mona (solundaki) ile katıldı.

'KADIN FUTBOLU DA ERKEK FUTBOLU GİBİ DEĞERLENDİRİLMELİ'

Katıldığı ilk oturumda Kadın ve Futbol konusu hakkında neler konuşulduğunu anlatmasını istedim kendisinden. Ben feda saatlerimi yaşıyordum günün o saatlerinde:

"Kadınlar hakkındaki önyargıları konuştuk. Kadın futbolcular ve kadın taraftarların yaklaşımlarını dinledik. Bir sürü klişe var bu konuda: Kadınlar futboldan anlamaz, çok zayıflar, fiziksel yeterlilikleri yok. Ama kadınlar da 90 dakika futbol oynuyor. Bu yüzden artık bu klişeleri bir kenara bırakmamız gerek. Artık kadın futbolunun erkek futbolu gibi değerlendirilmesi gerek."

RUSYA YORUMU

Rusya'daki Dünya Kupası'nda yaşanması muhtemel ayrımcılıklar hakkındaki düşüncelerini sorduğumda ise, bu konuyu konuşup çözüme ulaştırmak için bir buçuk senenin olduğunu ve çözüme yönelik toplantıların yapılması gerektiğini düşündüğünü söyledi. Rusya'daki Dünya Kupası'na gelecek her ülke vatandaşının eşit muamele görmesi gerektiğini ve sorunsuz bir kupa geçmesini umduğunu iletti Roman.

'TÜRKİYE'DE DE MÜLTECİLER İÇİN TURNUVA DÜZENLEYEBİLİRİM'

Öğleden sonraki oturumların açılış konuşması için kürsüye Roman geçti. Etkinlikte olmaktan dolayı memnuniyet duyduğunu belirterek sözlerine son verdi ve günün ikinci oturumuna geçtik. Futbol ve Mülteciler oturumuna katılmayı tercih etmişti Roman ve eşi Mona. Eşlik ettim onlara. Katıldığımız atölye süresince kulağım konuşulanlarda, gözüm ise Roman'ın üzerindeydi. Konuşmadı, çok iyi dinledi. Mona ise bir hayli konuşkandı bu konuda. Birçok tecrübesini paylaştı ve önerilerini sundu.

Atölyenin sonunda Roman, katılımcıların enerjisinden ve fark yaratma çabasından bir hayli etkilendiğini söyledi. Eşi Mona da ekibin enerjisinden etkilenmişti ve bu konunun bazı kurumların sosyal imajını iyileştirmesi amacıyla konuşulmaması da çok hoşuna gitmiş. En değerli şeyin bu olduğunu düşündüğünü söyledi Mona.

Roman'la futbolun bu konuda ne kadar etkili olabileceği üzerine kısaca fikir alışverişinde bulunduk. Kendisi de birçok farklı ülkede farklı insanla oynadığı için futbolun bir konuya dikkat çekme konusundaki çarpan etkisinin fazlasıyla farkında.

Geçen sene Schalke 04 oyuncusuyken kulübüyle mülteciler için birçok projede yer aldığından ve futbol turnuvası düzenlediklerinden bahsetti:

"Mültecilerin tüm problemlerini bir an olsun unutup mutlu olmalarını istediğim için böyle şeyler yaptım. Onlarla nasıl çalışılabileceği konusunda bilgim var. Belki gelecekte Türkiye'de de, ülkeye alışma sürecimi tamamladıktan sonra mülteciler için futbol turnuvaları düzenleyebilirim."

UEFA'nın homofobiyle imtihanı

Almanya'da futbolun homofobiyle imtihanı