Boğulma tehlikesi, dünya rekoruna götürdü
Milli Yüzücü Emre Sakçı, Bulgaristan Açık Yaş Yüzme Şampiyonası'nda altın madalya kazandı. Üç yaşında boğulma tehlikesi atlatan yüzücü “ Denizde yüzmeye başlamak benim için de kolay olmadı” diyor.
DUVAR - Sadece 3 yaşındayken boğulma tehlikesi atlattı. Ve şimdi sudan çıkmıyor. Üstelik Türkiye’nin gelmiş geçmiş en hızlı yüzücüsü unvanına sahip. Milli yüzücü Emre Sakçı'dan bahsediyoruz. Onun serüveni tek kelime olan 'tutku' ile ifade edilebilir. Her kulacını yeni bir başarıya atıyor Emre. Uzun boylu olduğu için insanların 'basketbolcu olmalısın' baskıları da onu bu tutkudan vazgeçirmemiş. Daha nice başarı hedeflediğini söyleyen yüzücü “Bunun için nefes alıyor ve kulaç atıyorum” diyor.
En son, Bulgaristan Açık Yaş Yüzme Şampiyonası'nda 50 metre kurbağalama stilinde kendisine ait olan 27,39 saniyelik rekorunu da kırdı. 27,02'lik yeni derecesiyle bu başarı onu şampiyon olup altın madalya'ya ulaştırdı. Emre'yle yüzme serüvenini ve başarılarını konuştuk.
Üç yaşında boğulma tehlikenizden sonra ailenizin sizi yüzme kursuna göndermesiyle başlayan serüven sizi hangi noktada dünya rekoruna götürdü?
Yüzmeye çok erken yaşta başladım. Henüz 6 yaşındayken yüzme antrenmanlarına katılıyordum. Yüzme kursundaki hocam ailemden antrenmanlara katılmamı istemişti. O küçük yaşta bile suda oyun oynamak yerine antrenman yapmak beni sıkmıyordu. O yaşlardaki çoğu çocuk gibi ben de konsantrasyon sorunları yaşıyordum, fakat yüzme antrenmanına yüksek oranda odaklanabiliyordum. Yüzme sayesinde konsantrasyon eksiklerimi giderdim. Konsantre olma konusunda gittikçe ilerlemek, hedefler koymama ve bu hedefleri gerçekleştirmeme sebep oldu. İlk Türkiye rekorum, Türkiye şampiyonluklarım keyifliydi ama 'Bununla yetinecek miyim?' diye sordum kendime. Bu ülkenin bir evladı olarak daha büyük başarıları halkıma armağan etmem gerekiyordu. Umarım uzun yıllar daha nicelerini getireceğim, bunun için nefes alıyor ve kulaç atıyorum.
'AİLEM BENİM YOLUMA IŞIK TUTTU'
Bir röportajınızda “Yüzmeyi çok sevince ailemle konuştum. Okulu ikinci plana attık ve tamamen yüzmeye odaklandık” demişsiniz. Genelde aileler çocukları için ‘garanti meslek’ yönlendirmesi yapıyor. Aileniz size inanmasaydı bugünlere gelemezdiniz belki. Aile desteğinin teşviki ve önemi konusunda neler söylemek istersiniz?
Aile desteği özellikle spor yaşantısının ilk yıllarında ve tabii ki sonraki yıllarda da çok önemli. Ailem bana bir yol çizmedi. Benim yoluma ışık tuttu. Öncelikle yeteneklerimi keşfetmem, geliştirmem, sonrasında da eksiklerimi tamamlamam konusunda çok hassastılar. Hayatta hiçbir şeyin garantisi olmadığını ve hayallerimin peşinden gitmem gerektiğini onlardan öğrendim. Ailem konusunda en büyük şansım bana koşulsuz güvenmeleriydi. Bana derecemi sormadılar hiç. Her zaman tek soru “Nasıl hissediyorsun” oldu. Çünkü sporda başarmak da var, başaramamak da var. Ayrıca eğitimime de devam ediyorum tabii, tamamen bırakmadım. Üniversite öğrencisiyim.
'İNSANLARIN BANA İNANMASI TARİFİ ZOR BİR GURUR'
Uzun boylu bir yüzücü olduğunuz için insanlardan farklı tepkiler aldığınızı söylemişsiniz. Bununla ilgili ilginç bir anınız var mı?
Önceki havuzumuzun olduğu mahallede bir bakkal vardı. Her gün antrenmanda içeceğim suyu oradan alırdım. Bana sürekli olarak basketbol oynamamı tavsiye ederdi. Çünkü boyumun uzamasına yıllar içinde tanık olmuştu. Birgün neden yüzdüğümle ilgili konuştuk biraz. O günden sonra ben ne zaman bakkala girsem, hatta bazı günler bakkalın önünde beni Fenerbahçe Marşı ile karşılardı. İnsanların bana inanması tarifi zor bir gurur.
'BOYUM, KISA MESAFEDE AVANTAJ, UZUNDA İSE DEZAVANTAJ'
Yüzmede uzun boylu olmanın nasıl avantaj ve dezavantajları oluyor?
Kısa mesafede uzun boy oldukça avantajlı. Fakat uzun mesafede daha uzun kas yapınız olduğu için dezavantaja dönüşüyor.
'HOCAM HEP TAKIMIN ABİSİ OLMAMI İSTEDİ'
Antrenörünüz Türker Oktay “Emre’yi görünce herkesin aklına Phelps geliyor ama bence Usain Bolt’a daha çok benziyor” demiş. Bunu renkli kişiliğinize dayanarak söylediğini belirtmiş. Kendisine bunu düşündüren nedir sizce?
İzmir’de birlikte çalıştığım takım arkadaşlarım ve hocamla o kadar güzel ve sağlam bir dostluğumuz var ki, birbirimize çok şey katıyoruz. Hocam hep takımın abisi olmamı istedi. Özellikle küçük yaştaki takım arkadaşlarımın severek ve isteyerek yüzmesi için onlarla geliştirdiğim arkadaşlık Türker hocama renkli geliyor diye yorumluyorum.
'YÜZMEYİ GERÇEKTEN İSTEMEK ÖNEMLİ'
Yüzücü olabilmek için yüzmeyi bilmenin dışında ne gibi kriterler gerekiyor?
Sporcu olabilmek için öncelikle sporcu gibi yaşamayı öğrenmek gerek bu yüzme için de geçerli. Fakat yüzmenin farklı olarak, ağır antrenman saatleri olması nedeniyle yüzmeyi gerçekten istemeniz şart. Bir de bedenin yüzerlilik seviyesi çok önemli, Türker hocamın bende fark ettiği ilk şey buydu.
'KENDİMİ YÜZMEYLE İFADE EDİYORUM'
Yüzmede sizi avantajlı kılan özellikleriniz neler?
Benim Emre olabilmem için yüzmem şart. Yüzme kendimi ifade ediş şeklim. Ayrıca yenilgiden korkmuyor aksine hırslanıyorum. Beni bugünlere getiren ve birkaç adım öne çıkaran yüzmeye gönülden bağlı olmam. Yüzerlilik seviyemin yüksek olması da fiziksel bir avantajım. Ayrıca boyumun uzun olması da sprinter olarak önemli bir avantaj.
Yüzmenin size hayatta nasıl katkıları oluyor?
Spor yapmanın en başta sağlığıma büyük katkısı var. Ayrıca kişiliğimin gelişmesinde çok büyük etken oldu. Yüzmeseydim böyle bir Emre olamazdım. Her şeyden öte sevdiğim şeyi yapıyorum bu çok büyük bir lüks.
'İZMİR'DE KALMA KONUSUNDA DİRETİYORUM'
Yaşamınızı İzmir’de sürdürüyorsunuz. Orada çalışmak için yeterli imkan var mı?
Yeterli imkan yok. Buradan gidersem yine yeterli imkan olmayacak. Bu yüzden İzmir’de kalma konusunda diretiyorum. Belki benim sayemde bazı imkanların şehre gelmesini sağlayabilirim. Yaşadığım şehre ve ülkeye katkım olmayacaksa yaptığım işin ne anlamı kalıyor?
'DENİZDE YÜZMEYE BAŞLAMAM KOLAY OLMADI...'
Havuzda yüzmekle denizde yüzmek arasında nasıl farklar var?
Çok fark var. Denizde yüzmeye başlamam benim için de kolay olmadı.
'YETER Kİ BİZE İNANIN'
Türkiye’de yüzme sporu dünyaya göre nerede?
Dünyaya göre yürünecek çok yolumuz var. Fakat önemli olan artık yola çıktık. Sadece ben değil birçok arkadaşım dünya çapında başarılar elde etti. İlerliyor olmamız önemli bir gösterge ve bu ülkenin gençleri yüzme sporunu da çok önemli yerlere taşıyacak yeter ki bizlere inanın.
'ANTRENÖRLERİMİZİN KALİTESİ YÜKSELDİ'
Türkiye’de bir olimpik branş sporcusu olarak nasıl eksikler görüyorsunuz?
Her geçen yıl biraz daha ilerliyoruz. Eksikler bir çırpıda tamamlanmaz. Özellikle yüzme antrenörlerimizin kalitesi çok yükseldi, teknik olarak ihtiyaç duyulan alt yapının daha hızlı oluşmasını sağlayacak bu da.
En son Bulgaristan Açık Yaş Yüzme Şampiyonası’nda 50 metre kurbağalama stilinde kendi rekorunuzu kırdınız ve altın madalya aldınız. Bu yarışın sizin için önemi nedir?
Şöyle; 2019 yılı hedeflerim ve bu hedefler için atmam gereken adımlar var. Bu adımlardan birini Bulgaristan’da attım. Şimdi sıra diğerlerinde...
Tek hedefim ‘olimpiyat şampiyonluğu’ diyorsunuz. Çalışmalar nasıl gidiyor?
Bizim çalışmalarımız kademe kademe. Şu ana kadar oluşturduğumuz planlamaya göre gidiyoruz. Hedeflerin gerçekleşmesi gereken zamanlarda güzel ülkemin güzel insanlarının desteğini görme hayali çalışmalarımı renklendiriyor.
'YENİ SAHİBİNİN YETİŞMESİNE ÖNCÜLÜK ETMEK İSTİYORUM'
Türkiye’nin gelmiş geçmiş en hızlı yüzücüsü unvanı size nasıl sorumluluklar getiriyor?
Öncelikle müthiş bir gurur. Bu unvanın yeni sahibinin yetişmesine öncülük etmek istiyorum.
Önümüzdeki planlarınızı bizimle paylaşır mısınız?
Olimpiyatlara az kaldı. Öncelikle A Barajını geçmek ve bu yılki şampiyonalarda madalya kazanmak kısa vadeli planlarımdan. Ardından 2020 olimpiyatlarda kayda değer bir başarı hedefliyorum. İlk olimpiyat deneyimim olacak. Uzun vadede ise daha ülkeme getirmek istediğim daha nice madalyalar var.
'BENİM GİBİ ÜLKENİN GELECEĞİNE IŞIK OLACAK BİNLERCE SPORCU VAR'
Fenerbahçe Spor Kulübünü'n sporcusu olmanın size nasıl etkileri oluyor?
Yerel takımımdan direkt Fenerbahçe’ye geçmek benim için ne manidar ifade etmem zor. Bir Fenerbahçeli olarak, Fenerbahçe forması altında başarılarıma imza atmış olmanın hazzı ise apayrı. En büyük dileğim yaşamım boyunca Fenerbahçe formasını gururla taşımak olacak. Benim manevi bağlılığım bir yana, gerçekçi olmak gerekirse, ülkemizde amatör branşlara en büyük desteği benim kulübüm Fenerbahçe sağlıyor. Şayet Fenerbahçe olmasaydı ben bugün yüzüyor olmazdım. Fenerbahçe’den önce ki kulübüm, biz amatör sporcu yetiştiriyoruz, ülke çapında başarılar bizi ilgilendirmiyor demişti ve Fenerbahçe bana sahip çıktı, ki o zamanlar adı sanı olmayan İzmirli bir sporcuydum. Fenerbahçe bir ülke kulübü bunun en büyük örneği ben ve benim gibi sporcular, bizlerin kendi şehrimizde, kendi şehrimiz bize destek çıkmazken, spor yapmamıza olanak sağlıyor. 'Aileler garanti bir meslek ister' dediniz ya, bu ülkede garanti olan tek şey Fenerbahçeli olmaktır. Büyük bir spor kulübünün çok fazla artısı olabilir, fakat Fenerbahçeli olmanın artıları saymakla bitmez. Ben bugün yüzüyorsam, başarıyorsam bu sadece Fenerbahçe’nin sayesinde. Ve daha güzeli ne biliyor musunuz? Fenerbahçe camiasında benim gibi bu ülkenin geleceğine ışık olacak daha binlerce sporcu var.