Milli atlet İlyas Çanakçı: Halkın atletizmi tanıması gerekiyor

Milli atlet İlyas Çanakçı, Avrupa U20 Atletizm Şampiyonası 4x400m bayrak yarışında Türkiye’ye altın madalyayı getirdi. Konya'da yaşamını sürdüren sporcu geçtiğimiz yıl yıkılan Konya Atatürk Stadyumu'nun hala kullanılır olmamasından şikayetçi. Çanakçı, “Benim gibi birçok sporcu parklarda antrenman yapıyor. Tüm bunlar bizi olumsuz etkilese de çalışmayı hiçbir zaman bırakmıyoruz” diyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Başlarda okuldan kaçış seçeneği olarak gördüğü atletizmde önüne çıkan tüm engelleri aşmayı başarıyor İlyas Çanakçı. 18 yaşındaki sporcu, en son Avrupa U20 Atletizm Şampiyonası 4x400m bayrak yarışında elde ettiği altın madalya ile atletizm tarihine adını yazdırdı. Atletizmin de futbol, basketbol kadar takip edilmesini dileyen Çanakçı, “Birçok başarımızdan halkın haberi bile olmuyor” diyor.

Yaşamını Konya'da sürdüren sporcu şehirdeki imkansızlıklardan da yakınıyor. Geçtiğimiz yıl yıkılan Konya Atatürk Stadyumu'nun hala yapılmadığını belirten sporcu, kendisi gibi birçok sporcunun daha zor şartlarda antrenman yaptığını söylüyor. Çanakçı'yla bu zorlu ama gurur verici atletizm serüvenini konuştuk.

İlyas Çanakçı

Hikayenizin en başına dönelim. Koşmaya nasıl başladınız?

Aslında başlarda okuldan bir kaçış gibi gördüm bu seçeneği. Antrenörüm Tuğba Hadi Yurdaer’in okulumuza seçme yapmasıyla başlayan serüven beni buralara kadar getirdi. Elbette onun ve ailemin de desteğiyle... 110 metre engelli koşuyla başladım. İlk senemde 60 metrede Türkiye 2'incisi oldum.

'BU KADAR HIZLI OLDUĞUMU BİLMİYORDUM'

Spora 15 yaşında başlamışsınız. Kısa sürede inanılmaz bir başarı elde etmenize rağmen geç başlamanın bir dezavantajını yaşıyor musunuz?

Bu spora başladığımda 16 yaşıma yakındım. Üçüncü senem bitti şu an dördüncü senemin içindeyim. Hızlı olduğumu biliyordum fakat bu denli başarılara sahip olacağımı düşünmemiştim. Başta antrenörüm ve ailem olmak üzere Fenerbahçe Spor Kulübü'nün ve Atletizm Federasyonu'nun destekleriyle buralara kadar geldim. Hiçbir şey için geç değildir, dezavantajlarımız oluyor fakat önümüzdeki senelerde bunların ortadan kalkacağına inanıyorum.

Kendinizi atletizmde hangi yönlerinizle avantajlı ve dezantajlı görüyorsunuz?

Kısa boylu olmamı dezavantaj olarak görüyorum fakat çeviklik avantajımla bunu da artıya çeviriyorum.

'OLUMSUZLUKLARA RAĞMEN TAM GAZ DEVAM'

Konya Atatürk Stadyumu'nun yıkılması üzerine uzunca bir süredir yapım aşamasında olduğu biliniyor. Bu durum sizin çalışmalarınızı nasıl etkiliyor?

Konya Atatürk Stadı'nın yıkılmasını doğru bulmuyorum, birçok sporcuya ev sahipliği yapıyordu orası. Saraçoğlu'nda bir pistimiz daha var fakat hava şartları ve konum açısından uygunsuz bir yer ayrıca tartanlar parçalanmış durumda. Çim, toprak gibi şeyler çıkıyor. Benim gibi birçok sporcu parklarda antrenman yapıyor. Tüm bunlar bizi olumsuz etkilese de çalışmayı hiçbir zaman bırakmıyoruz.

Bir atletizm sporcusu olarak nasıl bir sistem dilerdiniz?

Türk sporunun gelişmesi ve geliştirilmesi için futbol, basketbol gibi popüler kültür branşlarının dışında yer alan atletizm gibi sporun atası olarak adlandırılan branşlara daha fazla önem verilmesini ve her 4 yılda bir süregelen olimpiyatlarda Türkiye Milli Takımı'mıza daha fazla madalya hakkı tanınmasını isterim.

'BİRÇOK BAŞARIMIZDAN HALKIN HABERİ BİLE OLMUYOR'

Atletizmin gündemde yeterince yer bulmadığından yakınıyorsunuz. Peki bunu neye bağlıyorsunuz? Bu durumun size nasıl etkileri oluyor?

Atletizm maddi durumlarda yetersiz kalıyor. Ekonomisi birçok spor dalının altında. Tabii ki bir futbol, basketbol, voleybol kadar gündeme gelmeyeceği aşina. Birçok başarımızdan halkın haberi bile olmuyor. Dolayısıyla atletizm daha çok tanınırsa bunun beraberinde daha çok başarı getireceğine inanıyorum. Halkın atletizmi tanıması gerekiyor.

'YAPABİLİRSİN İLYAS” DEDİM VE YAPTIM'

U20 Avrupa Atletizm Şampiyonası'nda 4x400 metre bayrak yarışında Türkiye'ye altın madalya kazandırdınız. Bu kıyasıya geçen yarış deneyiminizi bizimle paylaşır mısınız?

İlk 200 metrede yarışın seyri konusunda ön görülerimi kullandım. Atak yapmak için kendimi sona sakladım. Son 50 metreye girdiğimde birincilik ihtimalimin azaldığını düşündüm. Ama kendime “Yapabilirsin İlyas, son 50 metre” dedim ve başarıya ulaştım.  400 metre zor bir branştır, ülkeme bu madalyayı kazandırdığım için çok mutlu ve gururluyum.

Yarışta 'taktik' uyguladığınızı söylüyorsunuz. Bu, sadece iyi koşmanın yeterli olmadığının da bir kanıtı değil mi?

Tabii ki. İyi koşmak tek başına yeterli değil. Taktik ve tecrübe de çok önemli. Zaten tecrübe beraberinde taktiksel düşünmeyi de getiriyor.

Yarış sırasında aynı zamanda psikolojik olarak da yarışıyorsunuz. Bunun için kendinizi nasıl hazırlıyorsunuz?

Yarış sırasında her şeyi bir kenara bırakıp sadece yarışmaya odaklanıyorum. Psikolojinin çok önemi var, doğru. Bunun için federasyonumuzda görevli olan psikologlarımız var. Benim psikolojimin rahatlamasında antrenörüm ve ailemin büyük rolü var.

'DOPİNG YORUMLARINI ÜZÜNTÜYLE KARŞILIYORUM'

Sosyal medyada dolaşan doping iddialarına cevabınız ne olur?

Gereken yerlerde gereken şekilde doping kontrolüne tabii tutuluyoruz. Bu kontroller tamamıyla uluslararası federasyonlar ile bağlantılı ve gereken prosedüre uygun bir şekilde yapılıyor. Yapılan yorumları üzüntüyle karşılıyorum.

Atletizmde idol ya da idolleriniz var mı?

Türkiye'deki idollerim Batuhan Altıntaş ve Yasmani Copello.

Gelecekte atletizmde kendinizi nerede görüyorsunuz?

Gelecekte kendimi olimpiyatlarda görmeyi çok isterim.