Stephen Hawking’e ekonomi okumasını önerenler, şimdi ne düşünüyor?
Küresel enflasyon ve özellikle artan gıda fiyatları gelir adaletsizliğini, eşitsizliği körüklüyor. Enflasyon yükselmeye devam ederken, çalışanların ücretleri buna ayak uyduramıyor.
Simiti çıtır oluyor diye sürekli alışveriş yaptığımız bir fırın var. Geçenlerde girdim, 5 tane istedim, genç arkadaş, “Abi simit 4 lira oldu” dedi.
-Yapma ya, bu ne hız, kaçaydı geçen yıl mesela, biliyor musun?
-Onu bilmem de ben işe girdiğimde Mart ayıydı, 2 liraydı
Yedi ayda yüzde 100 zam…
Biraz bakındım internette… Biz Çanakkale’de 4’ten yiyoruz. İstanbul’da simit 5 lira… 2021’de 3, 2020’de 2 liraymış.
NEW YORK TIMES EKMEK FİYATI HABERİ YAPTI
Hayat pahalılığı öyle bir noktaya geldi ki; The New York Times gazetesinde ekmek fiyatları haberi vardı.
Ne var bunda, diyebilirsiniz. New York Times dediğimiz gazete, “Gri Leydi” denilen dünya basınının editoryal ve habercilik olarak en güçlü, asil gazetelerinden biri… Ekmek gibi sıradan bir konuyu işlemesi bana enteresan geldi.
Gazete, Avrupa’da ekmek fiyatlarındaki artışı, “Enflasyon Avrupa’yı vurdu, ekmek fiyatları roket hızıyla yükseldi” başlığıyla verdi. “Un, kuruyemiş, yumurta ve hatta elektriğin yükselen maliyetleri, fırıncıları fiyatlarını artırmaya ve üretimlerini kesmeye zorluyor” diyor.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden bu yana, Fransa'da buğday fiyatının yüzde 30'dan fazla arttığını, değirmeni çalıştırmak için gereken elektrik faturasının üç katına çıktığını, un çuvalları için kullanılan kâğıdın fiyatının bile stratosfere vurduğunu belirtiyor.
İkonik Fransız bagetinin 1.00-1.30 Euro arasında değişen fiyatına 10 sent daha zam yapılacağını ve Avrupa Birliği'nde temel gıda maddeleri fiyatlarının hiç bu kadar yüksek olmadığını, gıda enflasyonunun bir yıl öncesine göre rekor bir oran olan yüzde 19 arttığını bildiriyor, The New York Times...
MACARİSTAN’DA EKMEK FİYATI YÜZDE 77 ARTTI
Ayrıca, ABD'de ekmek fiyatı bir yıl öncesine göre yüzde 15 artarken, fiyat artışlarının kontrol altına alınmasının zor olacağı endişesine vurgu yapılıyor.
Macaristan'da ise ekmek fiyatları yüzde 77 arttı. Savaş bölgesine en yakın ülkelerde fiyat artışları daha yüksek. Hırvatistan, Estonya, Letonya, Litvanya, Polonya ve Slovakya'da ekmek fiyatları yüzde 30'un üzerinde arttı. Almanya'da ise ekmek bir yılda yüzde 18 zamlandı.
Ekmek bu… En temel besin ve Avrupa’da bile kaygı yaşanıyor.
Bunları yazarken, Rusya’nın tahıl koridoru anlaşmasını askıya aldığını, AB’nin Rusya’ya kararından vazgeçme, anlaşmaya yeniden katılma çağrısı yaptığını okudum. Gıdada yeni bir fiyat artış dalgası nedeni…
Bunları şunun için yazıyorum: Küresel enflasyon ve özellikle artan gıda fiyatları gelir adaletsizliğini, eşitsizliği körüklüyor.
İNSANLIK ARTAN FİYATLAR VE GIDA KRİZİ NEDENİYLE GIDA GÜVENSİZLİĞİ VE AÇLIKLA KARŞI KARŞIYA
Dünyanın dört bir yanında, hem gelişmekte olan hem de gelişmiş ülkelerde milyonlarca insan, artan fiyatlar ve gıda krizi nedeniyle gıda güvensizliği ve açlıkla karşı karşıya.
Enflasyon yükselmeye devam ederken, çalışanların ücretleri buna ayak uyduramıyor. ABD'de reel anlamda ücret artışları Ocak 2021'den itibaren inişe geçti. Dünya çapında milyonlarca çalışan için reel ücretler düşüyor.
Diğer yandan Birleşmiş Milletler'in Dünya Gıda Programı'nın “Açlık Felaketi” başlıklı bir raporunda vurguladığı gibi, dünya çapında 811 milyon insan veya insanlığın yedide biri “gıda güvensizliği” ile karşı karşıya ve “her gece yatağa aç gidiyor.”
Gıda güvensizliğinden muzdarip insan sayısı ise, 2019'da 135 milyon iken, geçen yıl 276 milyon ve bu yıl da tahminen 323 milyon olacak. Bu üç yılda iki kattan fazla artış demek. Tahminen 48,9 milyon insan da şu anda kıtlığın eşiğinde ve açlık riski altında.
İSPANYA’DA HER ÜÇ ÇOCUKTAN BİRİ YOKSULLUK İÇİNDE YAŞIYOR
Kısaca AB üyesi, gelişmiş ülke sayılan İspanya'ya bakalım. Yakında yayımlanan bir rapora göre, ülkede 2008 küresel ekonomik krizinden bu yana yaşam standartlarındaki en büyük düşüş yaşanıyor. Yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altındaki İspanyol nüfusu 2021'de yüzde 27.8'e yükseldi. 2018'de yüzde 21.5'ti ve bu son iki yılda 1 milyondan fazla insanın yoksulluğa düştüğü anlamına geliyor. İspanya'da 2018'e göre yüzde 50'lik bir artışla altı milyon insan yoksulluk nedeniyle ciddi anlamda sosyal dışlanma ile karşı karşıya...
Her üç İspanyol çocuktan biri yoksulluk içinde yaşıyor, İspanya, yoksulluk ve çocuk dışlanma riskinin en yüksek olduğu üçüncü Avrupa ülkesi olup, AB içinde yalnızca Romanya ve Bulgaristan'ı geride bırakmış durumda...
ABD’DE HALKIN YÜZDE 31’İ ÖĞÜN ATLIYOR
ABD'de bir araştırmaya göre, Amerikalılar ortalama olarak, gıda maliyetinin yaklaşık yüzde 23 arttığına inanıyorlar. Bu temel enflasyon rakamından yaklaşık 10 puan daha yüksek. Aynı çalışmada, tüketicilerin yüzde 64'ü beklenmedik harcamaları karşılamakta zorluk çektiğini, yüzde 31'inin öğün atladığını veya öğün boyutlarını azalttığını ve yüzde 18'i son 12 ayda yeterince yemediğini bildirdi.
BRİTANYA’DA 4 MİLYON ÇOCUK DÜZENLİ YEMEK YİYEMİYOR
Britanya'da ise milyonlarca insan ısınmak ve yemek yemek arasında seçim yapmaya çalışıyor. Enerji fiyatları çok arttı ve gıda enflasyonu Eylül ayında yüzde 13.9 ile rekor seviyeye ulaştı. Buna göre, ortalama hane halkı yıllık gıda faturalarında 643 sterlinlik bir artışla karşı karşıya kaldı.
Ülkede Eylül ayında 10 milyon yetişkin ve 4 milyon çocuğun düzenli yemek yiyemediği bildiriliyor. Bu rakamlar yılbaşından bu yana iki kattan fazla arttı. Her yedi İngiliz'den birinin öğün atladığını tespit edildi.
2008 KÜRESEL FİNANSAL KRİZİNDEN BU YANA EŞİTSİZLİK DAHA HIZLA ARTIYOR
Özellikle 2008 küresel finansal krizinden bu yana eşitsizlik daha hızla artıyor. Bugün dünya nüfusunun en zengin yüzde 1'i, küresel servetin yüzde 70'inden fazlasını elinde tutuyor. Ocak 2022 itibarıyla dünyanın en zengin 10 kişisi, dünya nüfusunun en alt gelir diliminden 3.1 milyar insandan daha fazlasına sahip.
Koronavirüs salgını döneminde dünya nüfusunun en zengin yüzde 1'inin serveti iki katına çıktı. 2020-2021 arasında nüfusun yüzde 99'unun geliri azalırken her 26 saatte bir yeni bir dolar milyarderi ortaya çıktı. Kısacası; 2022'de dünyada üretilen toplam servetin yüzde 76'sını dünya nüfusunun en zengin yüzde 10'u cebine koyarken, en yoksul yüzde 50'si sadece yüzde 2'sini alıyor.
Kuzey Amerika ve Batı Avrupa'da, 2020'de nüfusun en zengin yüzde 1'i servetin yaklaşık yüzde 35'ini alırken, en yoksul yüzde 50 toplam gelirin yüzde 19'unu alıyor. Buna karşılık, Latin Amerika, Orta Doğu ve Kuzey Afrika, Güney Asya ve Sahra altı Afrika'da, nüfusun en yoksul yüzde 50'si milli gelirin yüzde 9 ile 12'sini alırken, en zengin yüzde 10'un gelirdeki payı yüzde 45 ile 58 arasında.
EŞİTSİZLİK HER YERDE; KUZEY İLE GÜNEY ARASINDA, AYNI ÜLKEDE BÖLGELER ARASINDA YA DA CİNSİYETLER ARASINDA...
Eşitsizlik her yerde; Batı ile Doğu, Kuzey ile Güney arasında, aynı ülkede bölgeler arasında ya da cinsiyetler arasında...
İlginç bir ara parantez verelim: Danışmanlık şirketi McKinsey bu ay eşitsizlik konulu bir rapor hazırlayıp, sosyal medyada da paylaşmış. Bir okuyucu da yorumlara şöyle yazmış:
“Kuruluşunuzda kadınların ortalama saatlik ücretinin erkeklerinkinden yüzde 22.3 daha düşük olduğu yorumuna nasıl yanıt verirsiniz?”
TÜRKİYE EŞİTSİZLİKTE OECD ÜLKELERİ ARASINDA SONUNCU
Tahmin edileceği gibi, Türkiye eşitsizlikler konusunda hiç parlak durumda değil. Yeni bir rapor yayımlandı ve Türkiye ekonomik eşitsizlikler sıralamasında 161 ülke arasında 74’üncü, OECD ülkeleri arasında sonuncu oldu.
Oxfam ve Development Finance International (DFI) tarafından hazırlanan 2022 Eşitsizliği Azaltma Taahhütleri Endeksi’ne (EAT Endeksi) göre, en zengin yüzde 1’lik kesimin toplam servetin yüzde 41’ine sahip olduğu ve servet dağılımının en adaletsiz olduğu ülkelerden biri...
Türkiye’de pandemi süresince sağlık ve sosyal koruma alanında önemli adımlar atıldı. Ancak birçok ülkede benzer bir durum yaşandığı için Türkiye’nin endeksteki sıralaması önceki yıllara göre değişmedi. Sosyal harcamalar kategorisinde Türkiye hala OECD ülkeleri arasında en alt sıralarda. Türkiye sendikal haklar açısından sıralamada en sondaki 10 ülke arasında.
En iyi 10 ülke şöyle:
Norveç, Almanya, Avusturalya, Belçika, Kanada, Japonya, Danimarka, Yeni Zelanda, Slovenya, Finlandiya.
Rusya 36'ıncı, Kırgızistan 44'üncü, Yunanistan 45'inci... Bulgaristan, Romanya, Tacikistan, Kazakistan, Çin, Ürdün, Özbekistan ve Azerbaycan bizim üzerimizdeki ülkeler. İlginç bir rapor bu, daha sonra analiz ederiz...
HAWKİNG’E EKONOMİ OKU DİYENLER ŞİMDİ NE DİYOR ACABA?
Konuyu şöyle bitireyim: 2015 yılında ünlü bilimadamı Stephen Hawking, sosyal medya platformu Reddit’te online soru-cevap etkinliğine katılmış.
Orada, gelir eşitsizliği konusuna yapay zekadan daha çok endişelendiğini söyleyince, katılımcılar ona ekonomiye giriş kitapları okumasını önermiş.
Acaba, ekmeğin fiyatı arttıkça bu vatandaşlar hala aynı düşünüyor mu?
GEÇEN HAFTA NE OLDU, BU HAFTA NELER OLACAK?
Geçen hafta küresel ekonomide neler oldu, kısaca bakalım... Avrupa Merkez Bankası 75 baz puanlık faiz artışı yaptı. Ana refinansman oranı yüzde 2, marjinal borç verme imkânı yüzde 2,25 ve mevduat faizi yüzde 1,50 seviyesine yükseldi. Böylece Euro Bölgesi'nde mevduat faizi son 10 yılın en yüksek seviyesine ulaştı.
İngiltere'de 31 Ekim'de yapılması planlanan orta vadeli mali plan açıklaması 17 Kasım'a ertelendi. İngiltere'de yeni göreve gelen yeni Başbakan Rishi Sunak ile Maliye Bakanı Jeremy Hunt, önceliğinin ekonomik istikrar ve mali sürdürülebilirlik olduğunu ve kalıcı kararlar verebilmek için kararın ertelendiğini belirtti.
ABD ekonomisi bu yılın üçüncü çeyreğinde yıllık yüzde 2.6 büyüdü. İki çeyrek yıldır süren yavaşlama tersine dönmüş gibi görünüyor. Ancak birçok belirti hala yavaşlama tehdidinin sürdüğünü gösteriyor.
Çin de ertelediği GSYİH verilerini açıkladı. Üçüncü çeyrekte büyüme yüzde 3.9 oldu. İkinci çeyrekteki yüzde 0.4'e göre bir toparlanma sözkonusu...
Bu hafta gözler faiz kararı açıklayacak ABD Merkez Bankası'nda (FED) olacak.Ayrıca yatırımcılar Birleşik Krallık, Avustralya, Norveç ve Malezya'daki merkez bankası toplantılarını ve Euro Bölgesi'nden GSYİH büyüme ve enflasyon rakamlarını yakından takip edecekler.
Kaynaklar: The New York Times, Cumhuriyet, Birgün, OXFAM, www.wsws.org, www.mronline.org, www.bianet.org, www.tradingeconomics.org