'Stresli iş hayatı, kaygı ve mutsuzluk omurga şikayetlerini artırıyor'
Doç. Dr. Salim Şentürk, stresli iş hayatı, kaygı, mutsuzluk ve üzüntünün omurga ile ilgili şikayetlerin daha sık gözlenmesine neden olduğunu söyledi.
DUVAR - Bel ağrısı günümüzde insan hayatında en sık karşılaşılan problemlerin başında geliyor. Sağlık sistemleri için de ciddi bir ekonomik yük oluşturuyor. ABD’de bel ağrısının tedavisine yıllık 100 milyar dolar harcanırken, buna bağlı iş gücü kaybı maliyetinin de yaklaşık 700 milyar dolar olduğu hesaplanıyor. Ülkemizde de bunun için ciddi bir harcama yapıldığı tahmin ediliyor. Boyun ağrıları da son yıllarda özellikle uzun süre bilgisayar başında çalışan kişileri tehdit ediyor. Pandemi sürecindeki hareketsizliğin etkileri halen bel ve boyun şikayetleri ile genel sağlığımıza yansıyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi (Nöroşirurji) Bölümü’nden Doç. Dr. Salim Şentürk, iş yaşamında bel- boyun fıtıkları hakkında şu bilgileri verdi:
'KADINLARDA VE 40 YAŞ ÜSTÜNDE RİSK DAHA YÜKSEK'
Ağır işlerde ve uzun süre çalışan insanlarda bel ve boyun ağrısı gözlenme olasılığı yüksektir. Ofis çalışanlarında ise; uzun süre oturarak çalışmak, hareketsiz kalmak bel ağrısı için ciddi bir risk faktörüdür. Ayrıca boynun öne eğik bir şekilde kalması ve hareketsizlik de boyun ve sırt ağrısı için risk oluşturmaktadır. Kadınlar ve 40 yaş üstü çalışanlarda sorun çıkma olasılığı daha yüksektir.
'EGZERSİZ BEL VE BOYUN AĞRILARINA DA İYİ GELİYOR'
İş yaşamına ek olarak psikolojik stres ve fazla kilo omurga ile ilgili sorun yaşama olasılığını artırmaktadır. Stresli bir iş hayatı, kaygı, mutsuzluk ve üzüntü omurga ile ilgili şikâyetlerin daha sık gözlenmesine ortam hazırlamaktadır. Düzenli spor yapmak problem çıkma olasılığını azaltırken haftada 5 gün ve günlük yarım saatlik bir egzersiz programı bile koruyucudur. Bel ağrısı çoğunlukla istirahat, sıcak uygulama, ilaç tedavisi ile 5-7 gün içinde geçmektedir.
'ENDOSKOPİK YÖNTEMLE İŞ VE SOSYAL YAŞAMA DÖNÜŞ ÇOK DAHA KISA OLUYOR'
Bazı hasta gruplarında omurga şikayetlerinin sorumlusu bel fıtığıdır. Bel fıtığı olan hastaların da yüzde 2-3’lük bir kısımında cerrahi tedaviye ihtiyaç duyulmaktadır. Şiddetli bacak ağrısı, bacaklarda kuvvet kaybı, tuvaletini kontrol edememe gibi durumlarda cerrahi düşünülmelidir. Cerrahi seçenek olarak farklı yöntemler uygulanmakla birlikte günümüzde en ileri teknik minimal invaziv yöntem endoskopik diskektomi yöntemidir. Bu yöntemde hastalar 7 mm’lik bir cilt kesisinden ameliyat edilir. Çoğunlukla hastaların kemik anatomisine dokunulmaz, kaslar arasından girilerek ameliyat yapılır. Ucunda kamera ve içinde boşluk olan kalem kalınlığındaki bir endoskop içinden ameliyat gerçekleştirilir. Ameliyat süresi 10-50 dakika arasında değişmekle birlikte hastalar çoğunlukla aynı gün içinde taburcu edilirler. Beldeki kemik dokuya çoğunlukla dokunulmadığı, kas dokusu sıyrılmadığı için ameliyat sonrası, hastalarda bel ağrısı minimal düzeyde görülmekte hatta hastalar çoğunlukla ağrı kesici kullanmaya gerek duymamaktadır. Ameliyattan 2-3 saat sonra hastalar yürütülerek aynı gün taburcu edilmektedir. Hastaların iş hayatına dönme süresi ortalama 1 haftadır. Diğer cerrahi yöntemlerle karşılaştırıldığında endoskopik yöntem hastaların normal hayata ve iş hayatına dönmeleri açısından belirgin avantajlıdır. Özellikle kasları korunması gereken sporcular, iş hayatına erken dönmesi gereken çalışanlar için ilk tercihtir.
'BOYUN FITIĞI AMELİYATI OLAN HASTALARIN 1 HAFTA KADAR BOYUNLUK KULLANMALI'
Bel fıtığında olduğu gibi boyun fıtığında da ameliyat belirli bir hasta grubuna uygulanmaktadır. Şiddetli kol veya boyun ağrısı, kollarda kuvvetsizlik, bacaklarda kuvvetsizlik gibi durumlarda ameliyat düşünülmelidir. Boyun fıtığı ameliyatları da değişik yöntemlerle yapılabilmektedir. Hastaların çoğu boynun ön tarafından 3-4 cm’lik bir cilt kesisinden mikroskop altında ameliyat edilebilirken bir kısmı da boynun önünden veya boynun arkasından endoskop ile ameliyat edilebilir. Mikroskop ile yapılan ameliyatta çıkarılan disk dokusu yerine bir kafes konurken endoskopik cerrahide sadece basıya neden olan disk dokusu çıkarılarak kafes koymaya gerek kalmamaktadır. Hem mikrocerrahi hem de endoskopik yöntemle boyun fıtığı ameliyatı olan hastaların ameliyat sonrası 1 hafta kadar boyunluk kullanması istenir. Ameliyat sonrası da hastaların boyun öne eğik bir şekilde çalışmaması, ofis çalışanı ise bilgisayar ekranını göz seviyesine getirmesi istenir. Dik oturması, sırtına yastık koyması ve çalışırken boynu öne eğik bir şekilde kalmaması tavsiye edilir."