'Suat herkese teşekkür etti, selam iletti’

Kameraman ve kurgucu Suat Doğuhan, 16 gazeteci arkadaşıyla birlikte tutuklandı. Doğuhan’ı eşi ve arkadaşları anlattı.

Google Haberlere Abone ol

Bir kez işim düştü Suat’a. Daha oturup çay içmişliğimiz bile yoktu. Çok tanışmıyorduk yani. Buna rağmen bilgisayardaki sorunu gidermek için sorular sordu, teknik konulardaki cahilliğime tahammül ederek. Ben bu kadar sabırlı olabilir miydim, garanti veremem.
Yolumuz çok kesişmedi Suat’la. Bazen Diyarbakır Newroz’unda ya da bir mitingde çekim yaparken, canlı yayını yönetirken görürdüm. Hep sessiz, işine sakince odaklanmış olurdu. İşini gürültü patırtı çıkarmadan yapan, kendini değil işini gösterme çabasında olan insanlar bana güven verir. Müthiştirler.

Suat Doğuhan’dan söz ediyorum. Suat, 8 Haziran’da 19 gazeteci arkadaşıyla gözaltına alındı, 8 gün sonra 15 arkadaşıyla tutuklandı.
Suat kameraman ve kurgucuydu. İşinde iyiydi. Birçok atölyede de kurgu ve kamera kursu verdi.
Ancak kameraman ya da kurgucunun, mutfaktaki kişinin farkında değilizdir çoğumuz. Esasında haberin kolektif bir çabayla seyircinin, okuyucunun önüne çıktığını düşünürsek, çok önemli bir iş yaptıklarını kabul ederiz. Hep arkada durdukları için herkesin tanıdığı ünlü bir gazeteci olma şansları pek yoktur. Ancak meslek erbapları onları yakından takip eder, takdir ederler.
Günlerdir, cevabı bilinen şu soru soruluyor: Suat ve arkadaşları neden gözaltına alındı ve tutuklandı? Herkes bir şey söyleyebilir ama Suat ve arkadaşları gazeteciydi. Tek gerçek ve tek suçları budur. Hepsinin gazetecilikte uzun bir hikâyesinin olması da buna işaret eder. Suat’ın hikayesinde olduğu gibi.

İşte Suat’ın hikayesi.

GÜN TV’DE BAŞLADI

Suat’ın ailesi Diyarbakır Liceli. Aile 1975’teki Lice depreminden sonra Hatay’a yerleşiyor. Suat Hatay'da doğuyor. Üniversite okumak için yıllar sonra Diyarbakır’a geliyor. Dicle Üniversitesi’nde Radyo Televizyon ve Sinema bölümünde okudu.

Okurken bir yandan da Gün TV’de çalışmaya başladı. 2009’da tam zamanlı çalışıyordu.

Eşi Güler Doğuhan şunları anlattı: "13 yıldır kesintisiz bir şekilde gazetecilik yapıyor. Gün TV’de çalışırken de birçok kez bu tür baskılarla karşı karşıya kaldı. Prodüksiyon şirketine daha sonra geçti. En belirgin özelliği teknik anlamdaki yeteneği. Siz de fark etmişsinizdir zaten. Evde en fazla hatta kavga ettiğimiz tek konu buydu. Sürekli yeni çıkan fotoğraf makineleri, telefonlar, kameralar, bilgisayarları takip edip özelliklerine bakardı. Hemen her makineyi kullanabilecek bir yeteneği var. Okula başladığından bu yana bu böyle. Sürekli telefonu çalardı ve birileri teknik bir sorun yaşadığında ona sorardı. Ben ‘telefonu kapat’ derdim. O yine de herkese yardım ederdi bir şekilde, herkese yetişiyordu. En son Piya Yapım Şirketi'nin sahibi oldu. Çalışmaya her zaman devam etti.”



MESLEĞİ SAHADA PİŞEREK ÖĞRENDİ

Suat’ın teknik konulara merakı ve becerisini bir de çalışma arkadaşlarından dinleyelim:
"Suat iyi bir kameraman ve kurgucudur. Aynı zamanda canlı yayın aracını kullanabiliyor. Mesleğe dair teknik bilgisi yüksek, zamanını sürekli yeni bir şeyler öğrenmeye ayırır. Bundan dolayı mesleğinde uzman ve emekçi bir arkadaşımız.
Suat yaklaşık 15 yıldır gazetecilik ve programcılık yapıyor. Bilgi birikimi olan, öğrendiği her şeyi paylaşmayı seven birisi.
Hiçbir işi ayırmaz, bütün işlere koşardı.
Mesleğe dair bilgi birikimi bize de güven veriyordu. Suat yeni gelen işlerle muhakkak ilgilenir ve çekeceğimiz programları vb. işlerde bize yol yöntem gösterirdi. Duygusal ve iş disiplini yüksek birisi, öyle ki çoğu zaman bu kadar işe konsantre olması bizi bazen sıkar ve bıktırırdı, o yüzden arada tatlı atışmalarımız olurdu. Sürekli sorumluluk alan, çalışmalarda en önde olan, tartışıp çözen, görev bilinci yüksek bir arkadaştır.
Misal 10 yıl önce bir tanıtım işi için İstanbul’da bir şirketten ikinci el jimmy jib satın almıştık. Jimmy biraz Vizontele gibi bir şeydi bizim için, kurulum ve kullanımını kimse bilmiyordu. Kaç gün boyunca boruları birbirine tak sök yapıp ancak biraz yol almıştık. Meslekteki tüm tekniği öğrenme süreci Suat ve bizler için böyle ilerliyordu. Pratikte, sahada çalışarak işin içinde pişerek öğrendi.”

'BERGMAN FİLMLERİ İZLİYORDUK'

Eşi Güler, Suat’ın izlediği filmleri teknik açıdan da değerlendirdiğini şöyle anlattı:
"Birlikte film izlemeye çalışırdık. En son Ingmar Bergman izliyorduk, ‘Anna'nın Tutkusu’ filminde kalmıştık. Film izlerken bile ‘Bak burada kamera hareketi böyle, burada böyle çekmiş’ falan derdi."

ROZA, BABASINI FİLM ÇEKİMİNDE SANIYOR

Suat ile Güler’in kızları Roza henüz 5 yaşında. Evlerinin basıldığını, polislerin babasını götürdüğünü görmedi. Özlediği babasının film çekiminde olduğunu sanıyor.
"Kızımı kapalı görüşe götürmedim. Doğrusu nasıl tepki vereceğini bilemedik. Şimdilik babasını film çekiminde biliyor. Umarım çekimler erken biter. Görüşe gittiğimde Suat, Roza’yı sorudu. Onu çok özlediğini ve hep onu düşündüğünü söyledi. Yoğunluğu nedeniyle istediği kadar zaman geçiremedi Roza’yla. Şimdi çıkıp onunla doya doya gezmek istiyor. Fotoğraflarını istiyor."


Polis, Suat’la birlikte bir hard disk de alıp götürmüş evden. Bir hard diskin ne kıymeti var demeyin. Güler, kendisi, Suat ve Roza için hard diskin kıymetini şöyle anlattı: "Toplamda 10 yıldır beraberiz Suat’la ve anılarımızı biriktirdiğimiz bir hard disk vardı, o alındı. Umarım verilir."

'YAPTIĞIMIZ TEK ŞEY İŞİMİZDİ'

Umarım Suat ve diğer gazeteciler tez zamanda serbest bırakılır. Keyifle, tutkuyla, bilinçle yaptıkları işlerinin başına dönerler.

Sözü, görüş günü izlenimlerini almak üzere yine Güler’e bırakalım:
"Morali iyiydi. Kitap istemişlerdi ancak kitaplar henüz verilmemişti, onu bekliyorlardı. ‘İyiyiz, bizi merak etmeyin’ dedi. Kısa zamanda çıkmayı bekliyorlar. ‘Çünkü yaptığımız tek şey işimizdi’ diyorlardı. Bir de dışarıda tepkiler nasıl, onu sordu. Dayanışmayı anlattım. Bundan dolayı mutlu olduklarını söyledi. Herkese teşekkür etti, selam iletti."