Sulak alana imar gerekçesi: Kimsenin anlam veremediği bomboş bir arazi

Zeytinli Rock Festivali’nin yapıldığı plajın yakınında bulunan sulak alanı imara açan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, karara gerekçe olarak, “Zeytinli’deki arazide pazar alanı, cami, terminal, turizm amaçlı bölümler, konut alanları yapılacak parseller üretip satmayı planlıyoruz. Burası hiç kimsenin anlam veremediği, bomboş bir arazi” dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Türk Dil Kurumu sulak alanları, “Denizlerin gelgit hareketlerinin çekilme devresinde altı metreyi geçmeyen derinlikleri kapsayan, su kuşlarının barınma yeri olan bataklık, sazlık ve turbalıklar” şeklinde tanımlıyor. Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği’ne göre ise alan kapsamı çok daha geniş. Denizlerin gel-git hareketlerinin çekilme devresinde oluşanların yanı sıra doğal veya yapay, devamlı veya geçici, suları durgun veya akıntılı, acı, tatlı veya tuzlu altı metreyi geçmeyen derinlikleri kapsayan bütün sular, bataklık, sazlık ve turbalıklar da “sulak alan” tanımının içine giriyor.

Türkiye’deki sulak alanlar, yıllardır kurutma, taşkın önleme, doğal su rejimine müdahale gibi birçok nedenle kaybedilirken, korunmasına yönelik ilgi ve çalışmalar da her geçen gün arttı. İran’ın Ramsar kentinde imzalandığı için daha çok “Ramsar Anlaşması” diye anılan “Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme”ye 1994 yılında taraf olan Türkiye, başta listeye dâhil ettirdiği 12 sulak alan olmak üzere, sınırları dâhilindeki tüm sulak alanları korumayı, geliştirmeyi ve akılcı kullanmayı taahhüt etti ve bunun için bir mevzuat yayınladı. Birçok değişiklik geçirerek bugüne kadar gelen sulak alanların korunmasına dair mevzuatın zaman zaman ihlal edildiği görüldü. Bunun son örneği, Balıkesir’in Edremit İlçesi’ndeki Zeytinli-Altınkum Mevkii’nde yaşanıyor.

‘BOMBOŞ BİR ARAZİ’

Zeytinli Rock Festivali’nin yapıldığı plajın yakınında yer alan Hazine’ye ait 379 dönüm büyüklüğünde sulak alan niteliğindeki 1862 Ada 6 No’lu Parsel, Milli Emlak tarafından Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ne devredildi. “Rezerv Yapı Alanı” olarak belirlenen söz konusu alanla ilgili tapunun devir işlemi, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin 13 Şubat 2020 tarihli 17 numaralı meclis kararı ile oy birliğiyle kabul edildi.
Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin 2021 yılı şubat ayı meclis toplantısında bu alanın, “yapı rezerv alanı” olarak satışı görüşmeye açıldı. CHP’li ve İyi Partili meclis üyelerinin bir kısmı, arazinin satışa çıkartılmasına ve yapılaşmaya açılmasına karşı çıkarak söz konusu arazinin Edremit halkına iadesini istedi.

AK Partili Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz ise yapılan itirazlar üzerine şöyle konuştu: “Zeytinli’deki arazide pazar alanı, cami, terminal, turizm amaçlı bölümler, konut alanları yapılacak parseller üretip satmayı planlıyoruz. Buradan gelir elde edeceğiz. İhtiyaçların karşılandığı, modern olanakların sağlandığı bir bölgeye dönüştürmek istiyoruz. Daha fazla hizmet vermek ve şehre katkı sağlamak için gayrimenkul geliştirmenin derdindeyiz. Burası hiç kimsenin anlam veremediği, bomboş bir arazi. Milli Emlak zamanında satmamış, imarla ilgili bir çalışma yapılmamış. Şimdi Büyükşehir’in yapması lazım. Edremit Belediye Başkanımızla konuştuk, buranın değerlendirilmesi ve üretilecek kaynağın tüm şehir ve ilçelerimiz için kullanılması gerekiyor”

‘BOMBOŞ DEĞİL, SULAK ALAN’

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ni, söz konusu alanı “rezerv konut alanı”ndan çıkartarak ya sulak alan olarak bırakmaya ya da sulak alan özelliğini bozmadan “doğal tabiat parkı” olarak düzenlemeye çağırdı. Dernek Yönetim Kurulu Başkanı Süheyla Doğan Ünal da bir dilekçe vererek Edremit Belediye Başkanlığı’nı, ilgili kurumlar nezdinde konuyu takip etmeye ve sorumluluk üstlenmeye, ayrıca bölgedeki tüm sulak alanlara sahip çıkmaya çağırdı.

Yücel Yılmaz’ın yaptığı konuşmanın oldukça talihsiz olduğunu söyleyen Doğan, “Söz konusu parsel, ‘hiç kimsenin anlam veremediği, bomboş bir arazi’ değil, doğal bir sulak alandır. Tıpkı civardaki diğer konutların bulunduğu alanların eski hali gibi. Tıpkı Altınkum’dan sonra Ören’e doğru giderken yer alan ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından tescil edilen ve korunması gereken ‘Akçay Sazlığı ve Sulak Alanı’ gibi” dedi.

SULAK ALANLARIN FAYDALARI

Süheyla Doğan Ünal

Sulak alanların, kuşlar, balıklar, memeliler gibi yüzlerce hayvan türüne ev sahipliği yaptığını ve yaban hayat için hayati öneme sahip olduğunu vurgulayan Doğan, su kalitesi bakımından da önemli katkılarda bulunduğunu, atık olarak ortaya çıkan nitratları azaltıp suları temizlediğini, buralarda yaşayan birçok bitki, böcek ve balık türlerinin kirletici maddeleri emerek bu filtreleme işlemini daha da verimli hale getirdiğini ifade etti. Süheyla Doğan Ünal, sulak alanların aynı zamanda erozyonu ve selleri önlediğini, yeraltı su kaynaklarını yenilemede rol aldığını, doğal filtre görevi görerek temizlenen su ile yeraltı su kaynaklarının yenilendiğini ve tekrar kullanıma hazır hale geldiğini söyledi.

‘EDREMİT KÖRFEZİ BU YÜKÜ KALDIRAMAZ’

Söz konusu alanın yapılaşmaya açılmasından ve konut alanı olarak satışı kararından acilen vazgeçilmesini isteyen Doğan, şöyle konuştu: “Bölgenin korunması için bilim insanlarımızca araştırmaların yapıldığı bilinmektedir. Edremit körfezimiz, zaten yetersiz alt yapısı ile en ufak bir yapılaşma baskısını dahi kabul edecek durumda değildir. Bu bölgede yapımı öngörülen 5 bin konut ile en az 20 bin kişilik ilave bir nüfus bölgenin kesinlikle kaldıramayacağı bir yük getirecektir. İklim krizinin artık geri dönülemez noktalara geldiği günümüzde, geleceğimiz için hayati öneme sahip olan ormanlara, tarım alanlarına, sulak alanlara, meralara yalnızca rant aracı olarak bakılması, yapılaşmaya ve enerji ve madencilik projelerine açılması ve daha fazla betonlaşması asla kabul edilemez”

BAKANLIK: BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİN EN YÜKSEK OLDUĞU EKOSİSTEMLER

Yazının başında da belirttiğimiz gibi Türkiye, uluslararası sözleşmeler gereği sınırlarındaki sulak alanları korumayı taahhüt ediyor. Ve yine belirttiğimiz gibi zaman zaman bu taahhüdünü yerine getirmese de bu konuda çalışmalar yapmaya, araştırmalar yayınlamaya devam ediyor. Belediye Başkanı'nın “Burası hiç kimsenin anlam veremediği, bomboş bir arazi” sözleri üzerine bizzat T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün Ulusal Sulak Alan Envanteri Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan “Sulak Alanlar Neden Önemli?” başlıklı metniyle yazımızı sonlandıralım istedik:

Sulak alanlar, yeryüzünün en zengin ve en üretken ekosistemlerini oluşturmaktadır. Bu alanlar yöre insanlarına ve ülkenin geneline geniş yelpazede hizmet veren oldukça karmaşık doğal sistemlerdir ve yeryüzündeki başka hiçbir ekosistemle karşılaştırılmayacak ölçüde işlev ve değerlere sahiptir.

Sulak Alanlar, tropik ormanlardan sonra biyolojik çeşitliliğin en yüksek olduğu ekosistemlerdir. Pek çok tür ve çeşitteki canlılar için uygun beslenme, üreme ve barınma ortamı olan sulak alanlar, yalnız bulundukları ülkenin değil, tüm dünyanın doğal zenginlik müzeleri olarak kabul edilmektedir. Yakın çevresinde yaşayan halkın yaşamında önemli yer tutan, bölge ve ülke ekonomisine katkılar sağlayan sulak alanlar; doğal dengenin ve biyolojik çeşitliliğin korunması yönünden de diğer ekosistemler içinde önemli ve farklı bir yere sahiptirler.

Ülkemiz sulak alanlar açısından Avrupa ve Ortadoğu ülkelerine göre zengin sayılabilecek bir konumdadır. Toplam 481 kuş türünün bulunduğu ülkemizdeki sulak alanlar özellikle göçmen türler için yaşamsal öneme sahiptir. Ülkemizdeki sulak alanların uluslararası düzeyde önem taşımasının asıl nedeni; Batı Palearktik Bölgedeki kuş göç yollarından en önemli ikisinin Türkiye üzerinden geçmesidir. İklim değişikliğinin insanlar ve yaban hayatı üzerinde etkileri artıkça sulak alanların hızla değişen koşullara uyum yeteneği vazgeçilmez bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla da dünya çapında sulak alanlara ve onların işlevlerine verilen değer üzerine araştırmaların artması doğaldır.