Süleyman Soylu: Türkiye ayağa kalksa rektörün odasına girmeye izin vermem

DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından AK Partili Melih Bulu'nun rektör olarak atanmasına tepki gösteren ve gözaltına alınan Boğaziçililere destek verenler polis şiddetine maruz kalırken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu açıklamalarda bulundu.

Haber Global'da konuşan Soylu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

REKTÖR SEÇİMİ KANUNLARDA BELLİ: Rektörün nasıl seçilip seçilmeyeceği kanunlarımızda belli. Dünya listeleri içerisinde en başarılı üniversiteler devlet üniversitesi değil vakıf üniversiteleri yer alıyor. 'Siz kayyım rektör atadınız' diyorlar bu faşist bir yaklaşım. Bu siyasal bir yaklaşım. Üniversitenin içini kapsayacak bir yaklaşım değil. Burada maalesef marjinal, ideolojik çok uçlarda olan sınırlı sayıdakiler üniversiteyi marjinal ideolojinin merkezine çekmişler. LGBT denilen bir şeyimize uymuyor.

REKTÖR TEPKİSİ: Tamamen Batı'nın Türkiye'ye sunduğu bir takım ideolojik gruplarla beraber üniversitenin ortasına koymuşlar. Bu öğrenciler rektörün odasına girecekler! Boğaziçi, Türkiye ayağa kalksa da buna müsaade etmem. Rektörün odasını basmak, LGBT'cilerin bunu yapması... Dertleri ne? DHKP-C'nin affedersiniz CHP milletvekillerinin burada ne işi var? Göreceksiniz bunlar bittikten sonra Boğaziçi çok güzel olacak. Gerek kadro, gerek uluslararası başarı olarak.

REKTÖRLÜK SEÇİMLERİ: Demokrasi özgürlüklerin belirlenmesinde bir etken. Bir yere yönetirken çalışma motivasyonuna rekabetine bakıyorsunuz. Bunlar öğrenci yetiştiriyorlar. Bunu en iyi kim yapıyorsa...

AŞAĞI BAK TARTIŞMASI: Bir siyasi partinin reklam ajansı çocukları kullanıyor. Bunu bir siyasi parti yapıyor. Genel başkanın aceleyle açıklama yapması... Orada bir yalan var. Yol TV diye tamamen marjinal kesimler var. Bu bir operasyon. Ne için yürüyorlar? Netice itibarıyla bir salgın var. Orantısız şiddet yok. Toplumsal bir olay bu. Polisin uyardığı, uyardıktan sonra bu işlerin böyle yürüdüğünü defalarca gördük. Bunları bir siyasi partinin ajansı üretiyor.

TWITTER KISITLAMASI: Biz bu toprakların çocuğuyuz. Bu topraklarda LGBTİ diye bir şey var mıydı? Bunun toplumsallaşması var mıydı? Avrupa'da olabilir. Bu topraklarda ayakta kaldıracak bir şey. 2018-19'de 19 LGBT derneği var. Bunların 16'sına ABD büyükelçiliği dahil olmak üzere para yardımı yaptı. Bu çok daha fazla. ABD ve Avrupa LGBT'yi neden destekler. Üretimimizin daha fazla olması için mi? LGBT'ciler bana göre sapkınlıktır.

15 TEMMUZ'U FETÖ MÜ YAPTI?: (Sosyal medyadan kendisine yönelik hakaretleri değerlendirirken): Yasamanın bu kanunu değiştirmesi lazım. Bu stratejik ve sistematik bir haldir ve bu bilerek yapılıyor. Bunun bir özgürlük alanı olarak tanımlanması son derece safdilliliktir yani. Biz terör örgütleriyle mücadele ediyoruz, FETÖ'yle. Şeytani bir örgüttü FETÖ. Bütün bunları tetikleyebilecek bir anlayışa sahipler. 15 Temmuz'u yapanlar sizi rahat bırakırlar mı? FETÖ mü yaptı 15 Temmuz'u? 15 Temmuz'u FETÖ yapmadı, sizi rahat bırakmazlar. Ancak ayakta sağlam durursanız rahat olursunuz, bu kadar basit. Ben bunu karşı karşıya kaldığım tecrübelerim açısından, bu sistematik şekilde yapılan ve yaptırılan bir süreç. Ne yapılması lazım, bu tip hakaretlerde bunu bir daha yapamayacak konuma getirecek engel ortaya koymazsa bu daha artarak devam edecek. Siz ne yaparsanız yapın sizi beğenmiyorsa, sizi fikren yenemiyorsa, küfür edecek. Burada benim iç itirazım, olayın sistematik olarak tarifi yapıldığı zaman bunun bir kanuna ihtiyacı var. Ben bunun mağduruyum." (HABER MERKEZİ)