Suriye'de cezaevinde işkence gündemi: Esad'ın devlet başkanı olduğunu bilmiyordu

Esad yönetiminin devrilmesi sonrası hapishanelerden serbest bırakılan kişilerden biri, Hafız Esad'ın ardından 2000 yılında Suriye'nin devlet başkanının, oğlu Beşar Esad olduğunu bilmiyordu.

Fotoğraflar: Reuters
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Suriye'de Heyet Tahrir Şam (HTŞ) öncülüğündeki cihatçı grupların Suriye'nin başkenti Şam'ın kontrolünü ele geçirmesinin ardından hapishanelerde tutulan tutuklular da serbest bırakılıyor. Şam dışındaki Sednaya Askeri Hapishanesi'ni boşaltmak için çalışmalar da devam ediyor. Sivil savunma ekipleri yer altındaki gizli bölmelere ulaşmaya çalışıyor. Söz konusu bölmelerde on binlerce kişinin tutulduğu düşünülüyor. 

'BAZI TUTUKLULAR, ESAD'IN GİTTİĞİNİ KAVRAYAMADI'

The Guardian'ın haberine göre, 14 yıla yakındır devam eden iç savaşta Suriye'deki hapishanelerde 100 bin kişinin kaybedildiği tahmin ediliyor. Hapishanelerden serbest bırakılan, büyük bir çoğunluğunu siyasi tutukluların oluşturduğu insanların bazıları, hâlâ hayatta olduklarını bilmeyen aile üyeleri tarafından gözyaşları içinde karşılandı. Bazı tutukluların ise Esad'ın gittiğini 'kavrayamadığı' bildirildi. Daha uzun süredir hapishanelerde tutulan bazı insanlar ise Beşar Esad'ın 2000 yılında hayatını kaybeden babası Hafız Esad'ın ardından Suriye'nin devlet başkanlığı yaptığını bilmediği ifade edildi. Hafız Esad'ın yerine geçmesi beklenen Esad'ın ağabeyi Basil Esad, trafik kazasında ölünce o dönemde İngiltere'de olan Beşar Esad ülkeye geri çağrılmış, yıllar sonra kendisi başkan olmuştu. 

HAMA'YI BOMBALAMAYI REDDEDEN PİLOT, 43 YIL SONRA SERBEST

Şam'dan gelen ve doğruluğu teyit edilmiş video görüntülerinde hapishanelerde tutulan onlarca kadın ve çocuğun da serbest bırakıldığı, kendilerini kurtaran kişilerin tutuklu kadın ve çocuklara korkmamalarını söylediği görüldü. Serbest bırakılan kişiler arasında, 1980'li yıllarda Hafız Esad'ın başkanlığı döneminde bir ayaklanmaya karşı Hama kentini bombalamayı reddeden pilot Raghad al-Tatary de yer aldı. Al-Tatary, 43 yıldır hapishanede tutuluyordu. 2009 yılında internette ülkedeki yolsuzluğu eleştirdiği için tutuklanan ve hapse atıldığında 19 yaşında olan Tal al-Mallouhide de hapishanede sağ bulundu. 

Suriye'nin işkence konusunda en kötü üne sahip olan hapishanelerinden biri de Şam'ın dışındaki Sednaya Hapishanesi'ydi. Uydu görüntülerinde, 2017'de cesetlerin yakılması için yeni bir krematoryum inşa edildiği görülmüştü. Sednaya'daki sivil savunma ekiplerinin yer altında olduğu ifade edilen gizli bölmelere ulaşmaya çalıştığı bilgileri de basına yansırken, Sednaya'dan kurtarılan, saçları sıfıra vurulmuş bir erkeğin uğradığı kötü muamele ve işkence sebebiyle hafızasını kaybettiği ve konuşmakta güçlük çektiği görüldü. Ailesi, 13 yıl önce kaybedildiğinde 20 yaşında bir tıp öğrencisi olduğunu anlattı. 

YER ALTINDA GİZLİ BÖLME Mİ VAR?

Öte yandan, basına yansıyan haberlerde, sivil savunma ekiplerinin yer altındaki gizli bölmelere ulaşmaya çalıştıığı, söz konusu bölmelerde on binlerce kişinin tutulduğunun düşünüldüğü aktarıldı. Şam Valiliği'nden yapılan açıklamada, "Görevliler, CCTV kameralarında görülebilen 100 binden fazla tutsağı özgürlüğüne kavuşturmak için gerekli işlemi henüz gerçekleştiremedi, elektronik kapıları henüz açamadı" denildi.

BBC Türkçe'nin aktardığına göre, yetkililer hapishanenin eski güvenlik görevlilerinden, elektronik kapıların şifrelerini 8 Aralık Pazar günü başkent Şam'a giren muhaliflerle paylaşmalarını istedi. BBC'ye konuşan Beyaz Baretliler yetkilileri, henüz, iddia edildiği gibi, 'gizli bir kapıya' ulaşmadıklarını ancak 'hapishanenin girişlerini ve gizli geçitlerini' bilen kişilerin yardımıyla arama çalışmalarını sürdüreceklerini kaydetti.

'ÖLÜM KAMPI' SEDNAYA HAPİSHANESİ

Sednaya Hapishanesi, Suriye'nin başkenti Şam'a 30 kilometre uzaklıkta ve Suriye Savunma Bakanlığı'na bağlıydı. Devrilen Esad yönetimiyle özdeşleşen hapishane, Suriye'de 'işkence üssü' olarak biliniyor. Türkiye merkezli Sednaya Hapishanesi Tutuklular ve Kayıplar Derneği (ADMSP), 2022'deki bir raporunda cezaevi için "Bilfiil ölüm kampına dönüştü" demişti. 2011-2018 yılları arasında cezaevinde 30 binden fazla kişinin öldürüldüğü ya da işkence, tıbbi yardım eksikliği ya da açlık sonucu hayatını kaybettiği sanılıyor. 2018-2021 arasında da en az 500 kişinin daha cezaevinde öldürüldüğü tahmin ediliyor. Uluslararası Af Örgütü'nün 2017'deki raporuna göre, 2011'den beri Sednaya'daki cinayet ve işkenceler, Suriye'deki sivil nüfusa yönelik yaygın ve sistematik saldırının parçası olarak yapıldı. 

 

 

 



 

(DIŞ HABERLER SERVİSİ)