YAZARLAR

Suriye’ye dönemeyenler ve dönebilecekler

BM’ye göre önümüzdeki 6 ayda 1 milyon kişinin Suriye’ye geri döneceği tahmininde bulunuluyor. Bu sürede sadece Türkiye’den bu kadar insanın geri dönebileceğini iddia edenler de var. Peki kim o 6 ayda dönebilecekler? Yıkıma, yokluğa ve yeni yönetime dair cevapsız sorulara rağmen bu kadar hızla memleket yolunu tutacak olanlar yani?

Günlerdir sınır kapılarından yapılan televizyon yayınlarında, ‘kuyruk olmuş gidiyorlar’ havası var. Ancak resmi rakamlara göre Suriye’deki rejim değişikliğinin ardından ülkelerine dönenlerin sayısı henüz binlerle ifade ediliyor. Gidenlerin büyük kısmı da Kilis, Hatay gibi şehirlerden. Zaten yokluklarla yaşamaya çalışılırken bir de 6 Şubat depremlerinin vurduğu ve sınırın öte yanına geçmek için büyük masrafa girmenin gerekmediği yerlerden... ‘Burada da yok, hemen şuradaki kendi memleketimde de yok, en azından oranın yoklarıyla yaşarım’ diyenler yani... Yeni durumun yarattığı heyecanla bir umut gidenler de vardır tabii.

Sonuç olarak henüz büyük geri dönüşlerden söz edilemiyor. İstanbul’dan, İzmir’den, Bursa’dan akın akın geri dönüş konvoyları yok. Zaten Türkiye’ye ya da başka bir ülkeye gidip yerleşmiş, çocuklarının eğitimi, sağlıklı yaşayabilmeleri için iyi kötü koşullar yaratabilmiş olanlar 13 yıllık savaşın yıkımını ve yeni dönemin soru işaretlerini de yüklenip kolay kolay geri dönebilir mi?

***

Fatma Keber’in haberi söz konusu ‘soru işaretleri’ ile ilgiliydi. 7 yıldır Urfa’da yaşayan Ezidi bir ailenin endişelerini aktarıyordu: “Suriye’ye dönmek kesinlikle bir seçenek değil, çünkü Ezidi kimliğimiz nedeniyle orada büyük tehlikelerle karşılaşacağız, kimliğimizde Ezidi yazıyor ve bunu görürlerse bizim için çok kötü olur. Oradaki akrabalarımız, ‘Kesinlikle gelmeyin' diyor. 'Ezidi olduğunuzu bilirlerse sizi yaşatmazlar, biz zor yaşıyoruz' diyorlar. Onlar da kendilerini açık etmemek için camiye gidip namaz kılıyorlar. Biz gidersek kimliğimizden bilinir ve riskli olur.”

Onlar, HTŞ lideri Golani doğum adını kullanmaya başlayıp “Ahmed el Şara” oldu ve üstelik ‘özgür bir Suriye’ vadediyor diye bu endişelerinden hemencecik kurtulamayacak olanlardan...

Milliyetleri, dinleri, mezhepleri ya da politik tercihleri nedeniyle böylesi endişeleri olanları da ekleyin, biraz olsun düzene girmiş bir hayatı yeniden değiştirmenin ekonomik zorluklarına...

Kim, nasıl ve neden dönecek ki hızla?

***

Burcu Özkaya Günaydın’ın haberi ise başka bir soruna işaret ediyordu. Yıllar boyunca başka ülkelere savrulup dururken ve bir statü edinmeye çalışırken geri dönmeye niyetlense de elde ettikleri yüzünden işlerinin zor olacağı akıllarına gelmeyenleri... Nasıl gelsin ki? Bir gün gelir de Suriye’ye dönmek istersem çok bürokrasi olur diye Türkiye’den vatandaşlık almayı reddedebilir miydi ki mesela haberde hikayesi aktarılan Hasan Şahin? Valilik ‘vatandaşlığı olanlar dilekçe yazsın’ demiş ama o bir cenazeye yetişme telaşında, ‘Şam’a gitmek için Ürdün’den mi dolaşsam’ diye düşünüyor!

Bu gibi durumlarda olanların sayısı çok daha azdır ama aslında bu örnek oldukça sembolik... 2011’den bu yana sadece Türkiye ve Avrupa’ya göç edenlerin sayısının resmi verilere göre 5 milyon kişi olduğu biliniyor. Daha Ürdün’e, Lübnan’a giden milyonlarca insan var... Onca farklı ülkeye savaştan kaçarak sığınanların geri dönüş yolculuğu söz konusu olursa karşılaşacakları kim bilir daha ne büyük bürokrasi var!

***

BM’ye göre önümüzdeki 6 ayda 1 milyon kişinin Suriye’ye geri döneceği tahmininde bulunuluyor. Bu sürede sadece Türkiye’den bu kadar insanın geri dönebileceğini iddia edenler de var. Peki kimler o 6 ayda dönebilecekler? Yıkıma, yokluğa ve yeni yönetime dair cevapsız sorulara rağmen bu kadar hızla memleket yolunu tutacak olanlar yani?

Herhalde birinci ve kalabalık grup Türkiye’de en az kazanabilenler olacaktır. Burada en kötü işlerde en düşük ücretlerle çalışmak zorunda kalan ve şimdi ‘yeniden inşaa edileceği’ söylenen ülkelerinde bu faaliyetin ana omurgasını oluşturacak olanlar onlar.

İkinci ve sayıları az olan grupsa Suriye dışına az buçuk bir birikimle çıkan ya da çıktıktan sonra bir şekilde zenginleşenler olacaktır. Fonlar oluşturulacak, ihalelere çıkılacak, anlaşmalar imzalanacak... Küresel ve bölgesel ‘devler’ buralarda rollerini oynamaya başlayacak. Yerli taşeronlara da ihtiyaçları olacak sonuçta...

Ülkenin kaderinin ne olacağı henüz belli olmamışken dönüşlerden kaynaklanacak yeni çelişkileri konuşmak için erken gibi görünebilir bugün. Ama belli ki olayların hızından kaynaklı şaşkınlık aşılmış ve oturulup ‘6 ayda 1 milyon kişi geri dönecek’ hesapları yapılabilir olmuş.