Taksim'deki bombalı saldırı davası 17 Temmuz'a ertelendi
İstiklal Caddesi'nde gerçekleştirilen bombalı saldırının ilk davası bugün görülmeye başlandı. 36 sanığın yargılandığı dava ilk savunmaların alınmasının ardından 17 Temmuz'a ertelendi.
DUVAR - İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın ilk duruşması Marmara Cezaevi'nin karşısındaki duruşma salonunda saat 11.30 sıralarında başladı. Duruşmaya, Ahlam Albashır ile birlikte 15 tutuklu sanık salonda hazır edildi. 12 sanık ise tutuklu bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.
Mahkeme başkanı hazırlanan iddianamenin Arapça çevirisinin sanıklara tebliğ edilmediğini belirtti. Bu nedenle başkan, sanık Ahlam Albashır'ın savunmasını iddianame eline ulaştıktan sonra yapabileceğini tercüman aracılığıyla söyledi. Albashır savunmasını bir sonraki celsede yapmak istediğini belirterek savunma yapmadı. Mahkeme başkanı diğer sanıkların savunmalarını almaya devam etti.
'EYLEMİ YAPANLARLA ALAKAM YOKTUR'
DHA'nın haberine göre, duruşmaya 123 şikayetçiden 14’ü katıldı. Taraf avukatları da duruşma salonunda hazır bulundu. Ahlam Albashır’ın duruşmaya siyah başörtü ile siyah kıyafet ve gri etek giydiği görüldü. Duruşma sanıkların kimlik tespitinin yapılmasıyla başladı. Sanık Albashır kimlik tespitinde kendini boşanmış ve hiç okula gitmemiş olarak tanıttı. Ahlam Albashır, okumayı bildiğini ama yazmayı bilmediğini belirtti. Diğer sanıkların kimlik tespitinin yapılmasının ardından sanık savunmalarının alınmasına başlandı.
Firari Khalil Manje Hussein ve Bilal Elhacmaos'un yurt dışına çıkışını sağladığı iddiasıyla yargılanan Ammar Carkes, "Khalil ile yüz yüze görüşmedim onunla yaklaşık 7-8 ay çalıştık. Sonra göçmen kaçakçılığı yaptığını öğrendim. İl dışına olan yolculuklar daha çok getirisi olduğu için onları tercih etmeye başladım. Khalil sürekli numara değiştiriyordu. Edirne’ye ulaştırmamı istedi kişilere telefon ve sim kartı almamı istiyordu. Olaydan 5-6 gün önce Khalil beni aradı. Bir erkek ve bayanı Edirne’ye götürmemi telefon ve hat almamı istedi. Olay günü ’İstanbul’a gelen kadın ve erkeği al götür’ dedi. Gittiğimde erkek bir şahıs geldi. Eşyalarını arabaya koydu Khalili aradım ‘Erkek geldi ama kadın yok’ dedim. Kadının gelmesi biraz gecikeceğini söyleyerek onu götürmemi istedi. Erkek şahsı Edirne’ye ulaştırdım. Dönüş yolundayken kardeşim aradı. Ahlam’ı eve getirdiğinden bahsetti. Eve geldiğimde yabancı kadını gördüm ona ‘Khalili’in gönderdiği sen misin’ dediğimde ‘Evet’ dedi. Kızın elbiselerinden koku geliyordu. Kardeşimden değiştirmesi için elbise vermesini istedim. Haberlerde patlama olayı çıktı. Şebeke olmadığı için kimin yaptığını görmedim. Sonra Ahlam’ın fotoğrafını gördüm ve Khalil’e gönderdim ‘Bu kız mı’ diye sordum. ‘Bu kız o elinden ne gelirse ondan kurtul’ dedi. Ben Allahtan korkarım, kimseyi vurmam. Kız bizim evdeyken sağlıklı düşünemiyordum. Kızın yanında zarar verecek bir şey olup olmadığından endişeliydim. On dakika sonra polis gelip hepimizi gözaltına aldı. Eylemi yapanlarla alakam yoktur. Ben sadece kaçakçılık suçunu işledim’’ diyerek diğer tüm suçlamaları reddetti.
'HERHANGİ BASKI OLMADAN KIZIN YERİNİ SÖYLEDİM'
Ahmed Carkes savunma yapmak istediğini söyleyerek, ‘’2014 yılında kaçak yollarla girdim. 9 yıldır İstanbul’dayım. Kardeşim Ammar korsan taksi yapar, ben de iki ay kadar onunla çalıştım. Khalil Manje Hussein ile kardeşim aracılığıyla tanıştım. İletişim sadece telefon üzerindendi. Olay günü Khalil aradı, Esenler'de bir şahsın olduğunu gidip almama söyledi. Arkadaşımın aracını emanet olarak aldım Khalil bana konum gönderdi, gittim. Yoldayken Khalil aradı ‘Alacağın kişi ailevi sebeplerden dolayı ailesinden kaçıyor’ dedi. Khalil ‘Edirne'ye ulaştırabilir misin?’ diye sordu. Gidemeyeceğimi söyledim. Khalil bana başka araç sordu olmadığını söyleyince kızın güvenecek kimsesi olmadığını söyleyerek evde misafir etmemi istedi. Ahlam’ın kaçak olarak ülkeye girdiğini, kimliği olmadığını öğrendik, bu sebeple evimde kalmasını kabul ettim. Daha sonra eve geldim, aileme Ahlam’ın ailesinden kaçtığını yarın gideceğini söyledim. Annem de kabul etti. Khalil arayarak telefonu sordu. Bende ’Kızın elinde’ dedim. Tekrar aradı ‘Telefonu kırman lazım’ dedi. Khalil’in yasak işler yaptığını bildiğimden yakalanmamak için yaptığını düşündüm. Ahlam’la hiç oturmadım, ondan hiç şüphelenmedim. Oradan çıkıp kahveye gittim. Daha sonra polislerin kullandığım aracı aldığını öğrendim, daha sonra polisler geldi karakola götürdüler, sebebini bilmiyordum. Karakola gittiğimde bana Ahlam’ın fotoğrafını göstererek Taksim'de patlama gerçekleştirdiğini söylediler. Herhangi baskı olmadan kızın yerini söyledim" dedi. Mahkeme başkanı duruşmaya 1 saat ara verdi. Aranın ardından savunmaların alınmasına devam edilecek.
'OLAYDAN SONRA DÜŞÜK YAPTIM'
Duruşmada savunma yapan Esenler'deki tekstil atölyesinin sahibi Fatma Berkel, Ahlam Albashır'ın bir süre kendileriyle kaldığını, geceleri uyumadığını, gündüz uyuduğunu söyledi. Olay sırasında hamile olduğunu, söyleyen Berkel, "Olaydan sonra düşük yaptım. Olayda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Hepimiz Ahlam ve eşinin kurbanlarıyız" dedi.
DURUŞMA 17 TEMMUZ'A ERTELENDİ
Duruşmaya katılan 14 şikayetçi, sanıklar hakkında şikayetlerinin devam ettiklerini belirttiler. Savcı, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep ederek eksikliklerin giderilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Heyet, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne yazı yazılarak firari sanık Khalil Manje Hussein'in hayatta olup olmadığının sorulmasına karar vererek duruşmayı 17 Temmuz'a erteledi. (HABER MERKEZİ)