Talat o günleri anlattı: Askeri vesayet çok yoğundu, polisimizin bağımsız araştırma yapması zordu
Mehmet Ali Talat, Sedat Peker'in Kutlu Adalı iddialarını değerlendirdi: Askeri vesayetin çok yoğun yaşandığı günlerdi. Bu olayda bizim polis teşkilatımızın bağımsız araştırma yapması son derece zordu.
DUVAR - KKTC'nin ikinci cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Sedat Peker'in Kıbrısı gazeteci Kutlu Adalı'nın 1996'da öldürüldüğü suikastla ilgili itiraf ve iddialarını değerlendirdi. Kutlu Adalı’nın öldürüldüğü dönemde bu gibi olayların faili meçhul kalmasının adeta zorunlu olduğunu ifade eden Talat, doğru ve sonuç odaklı araştırma yapılmadığını belirtti.
Talat, "25 yıl önce askeri vesayetin çok yoğun bir şekilde yaşandığı ve hissedildiği günlerdi. Bu olayda bizim polis teşkilatımızın bağımsız şekilde araştırma yapması son derece zordu… Şimdi bu fırsatı kaçırmamalı ve cinayeti çözmeliyiz" dedi.
Talat o günleri anlattı: Askeri vesayetin çok yoğun bir şekilde hissedildiği günlerdi https://t.co/w0PhHbU7PI via @YENiDUZEN
— Yeniduzen Gazetesi (@YENiDUZEN) May 25, 2021
'HELE Kİ FAİLLER TC'DEN GELDİ DİYE BİLİNİYORSA...'
Kıbrıs gazetesi Yeni Düzen'in aktardığına göre Genç TV’de bir programa konuk olan Talat, Adalı cinayetinin haberini aldığı günü şöyle anlattı:
"6 Temmuz benim doğum günümdü, o günlerde Başbakan Yardımcısıydım. Girne’ye evime dönecektim. Haber aldım, kulaklarıma inanamadım… Evine ulaştım, bedeni kaldırılmıştı ama hala orada izleri vardı. Bu bizim için çok büyük bir travma olmuştu. İstifa etmiş bir hükümetin Başbakan yardımcısıydım. 25 yıl önce askeri vesayetin çok yoğun bir şekilde yaşandığı ve hissedildiği günlerdi. Bu olayda bizim polis teşkilatımızın bağımsız şekilde araştırma yapması son derece zordu. Hele ki failler de TC’den geldi diye biliniyorsa… O dönem doğru düzgün bir araştırma yapılmadı. O dönemde benim evim de bombalandı, orada da düzgün bir araştırma yapılmamıştı.”
'MAKAMLARIMIZ HEMEN HAREKETE GEÇMELİ, BU BİR FIRSATTIR'
Ortaya çıkan kayıtlar ve ifadelerle artık daha düzgün araştırma yapılabileceğini söyleyen Talat, Kutlu Adalı cinayetinin o yıllarda çok yankı bulmadığını anlatarak, “Çok önemli günlerden geçiyoruz” dedi. Susurluk Araştırma Komisyonu Üyesi olan Fikri Sağlar’ın söylemleri ve Türkiye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Adalı cinayetine dair “Kim yaptıysa bedelini ödemekle mükelleftir” yorumunu da değerlendiren Talat, “Yeterli adli araştırmanın yapılmadığı bulgusu zaten ortada, bu yeni bir fırsattır, çalışmalar daha ileriye götürülmeli” diye konuştu.
Böyle fırsatların her zaman ortaya çıkmadığını da anlatan Talat, açıklamalardan hareketle sonuca gitmenin mümkün olduğunu anlattı. Talat, Soylu’nun Adalı cinayetine dair “Kim yaptıysa bedelini ödemekle mükelleftir” yorumunun ardından ilgili makamların hemen devreye girmesi gerektiğini söyledi. 'Kıbrıs Türklerinin sağcısı veya solcusu, hangi görüşte olursa olsun, iktidardaki siyasilerin hemen harekete geçmesini beklediğini' dile getirerek, “Bu fırsatı kaçırmamalı ve cinayeti çözmeliyiz, makamlarımızın hemen harekete geçeceğini düşünüyorum, geçmeli…” yorumu yaptı.
'BİRÇOK İSİM VERİLİYOR, BUNLARI ARAŞTIRMAK BİZİM İÇİN ÇOK DAHA KOLAYDIR'
Söz konusu videoda Sedat Peker’in söylediklerinin çok önemli, araştırmaya muhtaç olduğunu ve değerlendirilmesi gerektiğini anlatan Talat, “Birçok isim veriliyor, iddialar ortada, yönleri açıklanıyor, bunları araştırmak bizim için çok daha kolaydır. Türkiye’de kara para aklama araştırması yapan MASAK var, bu makamlarla da işbirliği içine girilebilir. Bu cinayetten ayrı kara para aklama ve uyuşturucu cinayetiyle ilgili işin kolay kısmıdır.” dedi.
'GEÇMİŞTE ASKERİ DÜZEYDE MÜDAHALELER VARDI, ŞİMDİ SİYASİ DÜZEYDE'
'KKTC’nin Türkiye’nin bir parçası ve orada var olan işlerin hesaplaşma alanı olarak görüldüğünü' anlatan Talat, özellikle cinayetin işlendiği yıllarda KKTC'nin ‘derin devletin at koşturduğu’ bir nokta olduğunu, birçok olayda derin devletin izinin bulunduğunu, Kutlu Adalı cinayetinde de derin devletin izinin olduğunu anlattı.
Talat şöyle devam etti: “O dönemde Polis Müdürü’ne soru sorulmuş, müdür çok mırın kırın etmiş, Başsavcı atılıp ‘ona cevap verme, cevap vermek zorunda değilsin’ demişti. O günlere göre bugün farklı sulardayız. Yine de sıkıntılarımız var ama daha farklı. Türkiye’nin ülkedeki birçok olaya müdahalesi gibi farklı olaylarla karşı karşıyayız… Her şey ortada; geçmişte askeri düzeyde müdahaleler vardı, şimdi siyasi düzeyde müdahaleler var." (Yeni Düzen)