Tarih toprağın altına gömülüyor: 'Trabzon'a ihanettir'
Trabzon'da 1500 yıllık tarihi olan İnce Su Kemeri Köprüsü, Ortahisar Belediyesi'nin yaptığı otopark projesiyle toprağın altında kaldı. Coşkun Erüz, "Yapılanlar Trabzon'a da, tarihe de ihanettir" dedi.
TRABZON - 2 bin 500 yıllık kalesiyle Türkiye'nin en eski kentlerinden olan Trabzon'da tarihi miraslara yapılan talanlar devam ediyor. Kent merkezinde yapılan çalışmalar sebebiyle birçok tarihi varlığını yitiren kentte son kurban da yaklaşık bin 500 yıllık tarihi bulunan İnce Su Kemeri Köprüsü oldu.
Bizans döneminden kalma olduğu düşünülen, Kommenos Krallığı döneminde değişikliğe uğrayan ve son halini Osmanlı döneminde alan tarihi İnce Su Kemeri Köprüsü, tarih boyunca kent merkezine su taşıma görevi görüyordu. Tabakhane Vadisi'nde yer alan tarihi yapı, etrafının toprak dolgu ile doldurulması sebebiyle görünmez hale geldi. Daha önce bir kısmı yapılan yolun altında kalan tarihi köprünün geriye kalan kısmı da Ortahisar Belediyesi'nin Tünel Akvaryum için yaptığı otopark alanının içinde kaldı.
Tarihi köprü, vadinin doldurularak düzlenmesi sebebiyle ancak yanına gidildiğinde görülüyor. Aynı vadide yer alan tarihi Tabakhane Köprüsü'nün bir kısmı da 5 yıl önce altından yol geçirilmesi nedeniyle Büyükşehir Belediyesi tarafından yıkılmıştı.
ERÜZ: ARKEOLOJİK ÇALIŞMA YAPILMIYOR
Doğal ve Tarihi Değerler Koruma Derneği Başkanı Doç. Dr. Coşkun Erüz, Ortahisar Belediyesi tarafından yapılan uygulamanın tarihe ihanet olduğunu söyledi. İnce Köprü Su Kemeri'nin Trabzon'un en eski su kemeri olduğunu dile getiren Erüz, köprünün 6'ncı yüzyılda şu anda Yeni Cuma Camii olarak varlığını sürdüren Aziz Eugenios Kilisesi azizine adanarak yapıldığı bilgisini verdi.
Tarihi su kemeri köprüsünün Yenicuma Kapısı ve Bahçecik arasındaki tarihi yolda ulaşım için de kullanıldığını belirten Erüz, Osmanlı döneminde yenilenen yapının Kireçhane ve Çukurçayır derelerinden kent merkezindeki Hacıkasım, Tabakhane ve Çarşı çevresine su temin ettiğini söyledi. Tabakhane Vadisi'nde İnce Köprü Su Kemeri dahil bin 500 yıllık tarihin olduğunu belirten Erüz, "Köprü altta, su kanalı üstte, yayaların geçebileceği şekilde yol olarak düzenlenmişti. Trabzon'da 2021 yılında Bahçecik Sur İçi ve Kadınlar Pazarı Sur Dibi hariç ne kalelerle, ne köprülerle ne de bu su kemerleri ile ilgili kapsamlı bir arkeolojik çalışma yapılmadı. En az 2 bin 500 yıllık tarihi kalesi, limanı olan kent, ya eski belgeler ya da inşaat, yol gibi kazılarda ortaya çıkan buluntular ve ayakta olan sur ve benzeri yapılara bakılarak tarihlendirilmekte. Dönemsel ve yüzeysel tespitler yapılıyor. Sadece son dönemde Bahçecik'te ve Pazarkapı'da arkeolojik kazı çalışması başlatıldı. Dolayısıyla şehrin tarihini, henüz herhangi bir arkeolojik kazıya bağlı olarak söylemek mümkün değil" dedi.
'NEYİNİ KORUYACAKSINIZ, TAŞLARINI MI?'
İnce Su Kemeri Köprüsü adıyla bilinen Aziz Eugenios Su Kemeri'nin 8 metre yükseklik, 11 metre uzunluk ve 1 metre 80 santimetre genişliğe sahip her yerden görülebilen bir sanat yapısı olduğunu fakat yapılan uygulamalarla bu özelliğinin kaybolduğunu ifade eden Erüz, "Şu anda öyle bir hale getirildi ki vadi dolduruldu, köprü içinde kayboldu. Doldurulan zemin, köprünün yüksekliğine erişti ve iki tarafta tahmini 5'er metre mesafe bırakıldı. Dolgu zeminin içinde bir çukurda gibi. Yerel tabirle, 'E öyleyse gömün gitsin, daha neyini koruyacaksınız, taşlarını mı?'" sözlerini kullandı.
'TARİHİ YOK EDERSEN KÜLTÜR DE GİDER TURİZM DE'
Tarihi yapının etrafındaki tarihi güzergahların da yok edildiğini aktaran Erüz, tarihin toprağın altına gömüldüğünü ifade etti. "Etrafını doldurduktan sonra köprü kalsa ne olur?" diye soran Erüz, sözlerine şöyle devam etti: "Bu köprünün Yenicuma Kapısı'ndan başlayıp surlara giden tarihi yolu nerede? Tarihi güzergahlar yok edildi. Yol seviyesinin altında, etrafı toprakla doldurup sadece taş bir köprü bloku bırakıp 'koruyoruz' demek tarihe ve Trabzon'a hakarettir, kente saygısızlıktır. Dere de köprü de, yolu da toprağın altına alındı, toprağa gömüldü. Yok ede ede Trabzon vadilerinde ne Osmanlı, ne Bizans ne Roma kaldı. Tabii ki şehirde yapılaşma, gelişme olacak. Fakat şehrin tarihi bölgesini, nitelikli eserlerini, kimliğini yok ederek kent geliştirilmez. Bu şehir turizm ve kültür şehriyse her bir tarihi taş, yapı, alan önemlidir. Bir kentin tarihini yok edersen kültürünü de, nitelikli ve katma değeri yüksek kültür turizm potansiyelini de yok edersin.
O köprü tek başına, ışıklandırılarak, camla kaplanarak vitrin süsü olacak kemerli bir taş duvar değildir. Kemerli bir taş yapıyı korumak değildir tarihi korumak. Bir yapının ruhunu, kimliğini çevresiyle birlikte bütününden kopardığınız zaman o bir taş yığınına dönüşür. O zaman koyalım köprüyü camekanın altına 'burada köprü vardı' deyip geçelim. O köprünün tarihi yollarını korumadan bir anlamı yoktur. Ya da söküp koyalım bir parka gelip geçen baksın, bu mu tarihi korumak, kültüre ve turizme değer vermek?"
'VADİYİ DOLDURANLAR UMARIM SEL HESABI YAPMIŞTIR'
Tarihi su kemerinin altından geçen Kuzgundere'nin de toprak altına alındığını belirten Erüz, bölgenin sel baskınlarına karşı da savunmasız bırakıldığını kaydetti. Tarihten ders almamakta ısrarcı olunduğunu söyleyen Erüz, "Tarihten de ders almamakta bu kadar ısrarcılık neden? 1870'lerde Kuzgundere-Tabakhane Vadisi'nde bir sel sırasında büyük maddi hasar meydana gelip, 10'dan fazla insanın öldüğüne dair kayıtlar var. Toprakla doldurularak düzlenen o vadide bir sel sırasında ne olacağını, nerelerin tahrip olacağını projeyi planlayanlar düşünmüştür umarım" uyarısında bulundu.
Tabakhane Vadisi'nin içinde Trabzon tarihini barındıran bir yerleşim alanı olduğunu belirten Erüz, bölgenin arkeolojik bir hazine olduğunu ve yok edildiğini, edilmeye de devam edildiğini ifade etti. Vadinin Osmanlı fethi öncesinde bölge Hıristiyanlarınca en önemli aziz kabul edilen Aya Yorgo'ya atfen, Aya Yorgo Vadisi adı ile anıldığı bilgisini veren Erüz, 2019 yılında Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı çalışmalarda birçok tarihi eserle birlikte Aya Yorgo Kilisesi kalıntılarının yok edildiğini ifade etti.
Erüz, "Kilise apsis kısmı, ayazması, kilise evi ve çevre duvarları sağlam olarak yerinde idi. Tüm uyarılara ve yazışmalara rağmen alan ve kilise kalıntısı turizme kazandırılmak yerine, yapılar yıkılıp toprağın altında gömüldü. Tarihi eseri yıkarak gelişme, kentleşme, kültür, turizm bizlerin bilemediği başka bir şey olsa gerek" diye konuştu.
'2 BİN YILLIK LAHİT MEZARLAR TAHRİP OLUYOR'
İnce Köprü'nün başına gelenlerin köprünün batı yamacında yer alan en az 2 bin yıllık antik nekropol mezar alanının başına da gelmek üzere olduğunu ifade eden Erüz, bölgede tescili yapılan 10'dan fazla, tescili henüz yapılmamış 100 den fazla tarihi kaya-lahit mezar bulunduğunu söyledi. Oda mezar ve lahit mezarların tarihsel açıdan, kültür ve turizm açısından son derece önemli ve değerli varlıklar olduğunu vurgulan Erüz, şu sözleri kullandı:
"Bu mezarlar Hıristiyanlık öncesi ve başlarında yapılmış antik nekropol mezarlardır. Kaya mezarlardan bir kısmı Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği'mizin başvurusuyla 2019 yılında tescillendi. Orada yüze yakın lahit ve oda mezarları var. Ne yazık ki ondan fazla mezar ve mezar oda Akvaryum Tüneli inşasında tahrip oldu. Maalesef, köprüyle birlikte yamaçta bulunan, mezarların bir kısmı da ve hatta o bölgede yamacın batı yakasında bulunan tarihi Trabzon şehir değirmenlerinin kalıntıları da yok edildi. Tarihi değirmenler vardı. Tarihte köprü ve değirmenlerle, portakal bahçeleri ile vadi bir su kültür merkeziydi."
'TARİH BİR DAHA GERİ GELMEZ'
Trabzon'un tarihi ve kültürel varlıklarını koruması için yetkililere de çağrıda bulunan Erüz, tarihi Tabakhane Vadisi'nde arkeolojik kazısı yapılmadan uygulama yapılmaması gerektiğini ifade etti. Bahçecik surlarının doğu yamaçlarının acil olarak koruma altına alınması gerektiğini dile getiren Erüz, "Arkeolojik kazı yapılmadan, detaylı inceleme olmadan o yamaçlarda ve köprü çevresinde kesinlikle hiçbir müdahaleye izin verilmemelidir. Bu şehirde arkeoloji bölümü var, arkeologlar var. Oradaki mezarlar 2 bin yıllık, toprağa gömülerek Trabzon turizmine ve kültürüne saygısızlık ediliyor. Modern kent, park, eğlence alanı, yapı her yerde yapılır, yıkılıp yeniden yapılabilir. Tarihi yapı, alan yok olunca bir daha geri gelmez. Tabakhane Köprüsü'ne yeni bir tünel açılarak vadiyi otoparka çeviren yolda yapılan yanlış müdahale, lütfen İnce köprü ve Antik Trabzon Nekropolüne de yapılmasın" sözlerine yer verdi.
ŞAHİN: KÖPRÜYE ZARAR VERİLMEDİ
Konuyla ilgili görüştüğümüz Ortahisar Belediyesi Başkan Yardımcısı Coşkun Şahin, köprüye zarar verilmeden bir çalışma yürütüldüğünü söyledi. Dolgu alanı ile köprü arasında mesafe bırakıldığını kaydeden Şahin, "Köprüyü tehdit edecek herhangi bir durum yok. Tünel Akvaryum'a gelen ziyaretçiler için bölgeyi otopark yapıyoruz. Köprüye zarar gelmeyecek şekilde koruma altına aldık. Köprünün etrafına peyzaj düzenlemesi yapılacak. Köprünün alt kısımda kaldığı doğru. Köprünün ayakları kapanmayacak" ifadelerini kullandı.