Taşgetiren: Erdoğan ABD'ye Erbakan'dan farklıyız demiştir

Karar yazarı Ahmet Taşgetiren, Ethem Sancak'ın "Biz Amerika’nın desteğiyle iktidara geldik" sözleriyle ilgili, "Erdoğan ABD'ye Erbakan çizgisinden farklılıklarını anlatmıştır" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - AK Parti eski Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi ve iş insanı Ethem Sancak'ın "Biz Amerika’nın desteğiyle iktidara geldik" sözleriyle başlayan tartışma devam ediyor. Konuşmasının ses kaydının ortaya çıkmasından sonra kesin ihraç istemiyle İl Disiplin Kurulu’na sevk edilen Sancak'ın sözlerini değerlendiren Karar yazarı Ahmet Taşgetiren, AK Parti’nin ABD tarafından iktidara getirildiği düşünmediğini, ancak Erdoğan'ın ABD'ye 'Erbakan'dan farklıyız' demiş olabileceğini düşündüğünü söyledi.

Sancak'ın eski Aydınlıkçı - Maocu olduğunu, sonradan değişerek "Erdoğan aşığı" olduğunu ve tartışmalı ihaleler aldığını hatırlatan Taşgetiren'in yazısından bir bölüm şöyle:

"AK Parti’nin Amerika tarafından iktidara getirildiği iddiasını en çok Saadetliler telaffuz etmişlerdir, sanıyorum. Bunun için gerekçe olarak başta Erdoğan olmak üzere AK Parti ileri gelenlerinin kuruluş safhasında Amerika’ya seyahatleri ve oradaki görüşmeleri gösterilmiştir.

Ben de birçok yazımda bu konuyu ele aldım. Şöyle yaklaştım: AK Parti’nin ABD tarafından iktidara getirildiği düşüncesine katılmıyorum. Ancak Amerika, her ülkedeki siyasi gelişmeleri takip eder ve iktidara yürüyen hareketlerle ilişki kurar. Fazilet’ten ayrılma ve partileşme safhasında “Yenilikçi hareket”in yükselen bir dalga üzerinde olduğu açıktı. Amerika, hem D-8 projesiyle hem Ortadoğu’da “Batı’ya meydan okuyan” ve “İslam dünyası” ajandası ile yürüyen Erbakan’dan rahatsızdı. Bu rahatsızlık, Varşova Paktı’nın dağılması ve NATO’nun yeni misyon arayışı çerçevesinde Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki “İslamcı yükseliş”i “Radikal İslam” tanımlaması ile “yeşil tehlike” olarak nitelediği döneme denk geliyordu.

Ancak bir “İslam dünyası gerçeği” vardı ve Türkiye gibi bir merkez ülke üzerinden bu dünya ile irtibat kurulabilir, hatta bu dünyaya “yeni düzen” verilebilirdi. Yeni düzen, demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü vs kodları taşımaktaydı. Onun da amacı “Radikal İslam” yükselişini kontrol etmekti.

Türkiye’nin Kemalist laik kodlarla İslam dünyasında böyle bir misyonu icra etmesi mümkün değildi. AK Parti kadroları, hem İslami zeminden gelen hem de Erbakan çizgisini eleştiren mahiyetiyle bu misyona oturmaz mıydı? Amerika herhalde AK Parti kadrolarının bu noktada analiz edecekti.

Benim kanaatim, Erdoğan dahil AK Parti ileri gelenleri Amerika’daki temaslarında Refah – Saadet ya da daha açıkçası Erbakan çizgisinden farklılıklarını anlatmışlardır. Batı ile ilişkiye nasıl baktıkları, Türkiye’nin çıkarlarını tabii ki önceleyecekleri ama bir “meydan okuma” tavrı içinde de olmayacakları, Türkiye – Batı ilişkilerinin mutlak anlamda çatışma içinde olmasının gerekmediği, İslam dünyasının bir yenilenmeye ihtiyacı olduğu, bunun da dışardan dayatma ile yapılmasının mümkün olmadığı, içerden, Türkiye gibi bir ülkenin öncülüğünde ve İslami hüviyetleri bilinen kişilerce yapılabileceği, AK Parti’nin böyle bir misyon için en uygun yapı olduğu, Amerika’nın böyle bir yapının iktidara gelmesinin önünü kesmemesi gerektiği, bunun için içerde oluşacak muhalif odaklara cesaret vermemesi….. gibi değerlendirmeler yapılmıştır. Muhtemeldir ki, ABD’de “içerdeki 28 Şubatvari keskin muhalif odakların meşruiyet sorgulamaları”na karşı etkileri bilinen “Dış odak” nötralizasyonunu sağlamak amaçlanmıştır. Bunları bilgi olarak değil, olanlara bakıp benim okumam olarak yazdım, anlattım bugüne kadar." (HABER MERKEZİ)

YAZININ TAMAMI