Taşgetiren: 'Tokmak MHP'de yük Erdoğan'da'

Karar yazarı Taşgetiren, Cumhur İttifakı ortağı MHP'nin Cumhurbaşkanlığı sistemi ile Erdoğan'ın sırtına ağır bir yük bıraktığını ve her durumda tokmak elinde olmanın keyfini sürdüğünü belirtti.

Fotoğraf: AA
Google Haberlere Abone ol

DUVAR- Karar yazarı Ahmet Taşgetiren, Cumhurbaşkanlığı sisteminin Tayyip Erdoğan'a tanıdığı yetkilerin kullanımının AK Parti'yi bugünlere getirdiğini ifade etti, sistemin bir yerden patlamasının kaçınılmaz olduğunu belirtti. Taşgetiren, seçim yenilgisinin ardından özellikle başkanlık sistemini sorgulayan bir envanter çalışmasının şart olduğunu kaydetti. 

Taşgetiren'in "Erdoğan o kadar yük aldı ki..." başlıklı yazısının bir bölümü şöyle: 

"Acaba sistem sorgulaması ne kadar yapıldı bu çalışmalarda? MHP ile birlikteliğin getirdiği yük ne kadar tespit edilebildi? Perşembe günü Karar tv’de yaptığımız Yüzleşme programında Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Serap Yazıcı, siyasi zeminde çok istimal edilen ‘Vesayet’ olgusunu, 1982 Anayasasından bu yana Cumhurbaşkanlığı makamı ile ilişkilendirdi. ’Bugünkü Cumhurbaşkanlığının da tüm sistem üzerinde vesayet oluşturduğu’nu ifade etti.

Bilmiyorum sayın Cumhurbaşkanı ya da Ak Parti camiası, Cumhurbaşkanı’nın kullandığı yetkilerin tüm kurumlar üzerinde bir ’Vesayet’ oluşturduğu, bu vesayetin de tüm kurumların kimyasını olumsuz yönde etkilediği, dolayısıyla ortaya sağlıksız bir yönetim çıktığı konusunda ne derler? ’Daha çok yetki, daha çok güç’ anlamına mı geliyor, yoksa güç zehirlenmesi anlamına mı?

Şu an ekonomi alanında uygulananlar, bir anlamda Cumhurbaşkanı’nın fiili yetki devri niteliği taşıyor. Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomi yaklaşımının yüzde yüz zıddına bir ekonomi yönetimi bu. Buna mecbur kalındı bir bakıma. Çünkü ekonomi dibe vurdu.

Ne denir? Demek ki her şeyi Cumhurbaşkanı belirleyince olmuyormuş. Hayatın, dünyanın dikte ettiği bazı şeyler varmış, onları doğru okumak gerekiyormuş. Tamam bu ekonomi politikası da ’Erdoğan’ın desteği’ ile yürüyor. Ama sadece desteği ile, belirlemesi ile değil.

Aslında başka bazı hayat gerçekleri de var. Mesela bütün bir sistemi Cumhurbaşkanı’na kilitlemek de, bir insanın hem tahammül edebileceği bir şey değil, hem de, sağlıklı bir ülke yönetimi için onun da denetlenmesi gerekiyor. İnsan sonuçta ve insan hata yapma potansiyeline sahip bir varlıktır.

Bunlar Ak Parti bünyesinde hiç olmazsa bir rapor çerçevesinde ifade edilebilir mi? ’MHP ile birliktelik Ak Parti’yi bir çok alanda tanınmaz hale getirdi’ denebilir mi mesela?

Envanter, diyorum. Envanter… Bir çek-up. Bir MR. Belki Ak Parti dışından bir grup siyaset bilimciye röntgen… 31 Mart öyle böyle bir uyarı değil.

Özgür Özel diyor ki: ’Önümüzdeki genel seçimlerde CHP’yi iktidar yapmazsam bir gün görevde durmam. Olağanüstü kongreyi toplarım kendim de aday olmam.’

Meydan okumaya bakar mısınız? Sizce Özgür Özel’in Ak Parti okuması nedir?"

(HABER MERKEZİ)