'Tatavla’dan Kurtuluş’a: Bir Semtin Değişen Yüzü' sergisi İFSAK Galeri'de
Belgesel fotoğrafçı Sema Kahraman Vurucu’nun Kurtuluş’u konu alan belgesel fotoğraf projesi "Tatavla’dan Kurtuluş’a: Bir Semtin Değişen Yüzü", İFSAK Galeri’de sergileniyor.
DUVAR - İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği (İFSAK) üyesi belgesel fotoğrafçı Sema Kahraman Vurucu’nun İFSAK Ezberbozan grubunun Doç. Dr. Gülbin Özdamar Akarçay danışmanlığında hazırladığı "İNŞA" sergisi kapsamında, yaşadığı semt Kurtuluş’u konu alan belgesel fotoğraf projesi "Tatavla’dan Kurtuluş’a: Bir Semtin Değişen Yüzü", 16 Ekim'de İFSAK Galeri’de ziyaretçilerle buluştu.
Maçka Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde Gazetecilik Alan Şefi olarak çalışan Sema Kahraman Vurucu, yaklaşık bir yıldır çektiği fotoğraflardan oluşan bir seçkiyle arşiv fotoğraflarını Pelvititch’in Tatavla haritası üzerinde sergileyerek, yirmi beş yılı aşkın bir süredir yaşadığı Kurtuluş semtinin yıllar içinde yaşadığı değişime ayna tutmayı amaçladığını belirtti.
Belgesel fotoğrafçı Vurucu, Kurtuluş semtinin tarihi arka planına ve yaşadığı değişime dair görüşlerini şöyle belirtti:
"Kurtuluş’un tarihi, Osmanlı İstanbul’unda otonom bir bölge olarak sadece Rumların yaşadığı, yan yana dizili ahşap evleri, geniş avluları, Baklahoranı karnavalı, meyhaneleri, tulumbacıları, çeteleri ve yangınları ile ünlü Tatavla’ya dayanıyor. 1929 yılında yaşadığı son yangında Kurtuluş adını alan semtin, bir iki sokak dışında bütün sokaklarının isimleri de değiştirilerek, Rumca tabelaların yerine Bozkurt, Savaş, Ergenekon, Türkbeyi gibi eril isimli tabelalar asılmış.
6-7 Eylül olayları, 1964 sürgünü gibi siyasi olaylar nedeniyle Rum nüfus giderek azalmış. Madam Elenor’ların, Katina’ların yürüdüğü ahşap evlerden oluşan Arnavut kaldırımlı dar sokakları, yıllar önce kilise arşivindeki fotoğraf karelerine hapsolmuş.
Günümüzde kiliseler, tarihi binalar, Rum meyhanelerinin simge ismi Madam Despina, medusa kabartmaları, Diana, Talin, Elizabeth isimli apartmanlar geçmişine ayna tutmaya devam etse de Anadolu’nun farklı illerinden gelen iç göçle semtin değişen yüzüne, son dönemde mülteci yoğunluğu da eklenince, son durak olarak isimlendirilen (Aya Dimitri Meydanı) Aya Dimitri Kilisesi'nin olduğu ana aks, daha kozmopolit, daha karmaşık bir yapıya büründü.”